Bizim işimiz âleme üslup dersi vermek değil. Hoş görülsün... Ama her zaman zaman karşınıza çıkan ve bazı konuları kamuoyu gündemine taşıyan, sorduğumuz sorulara da yanıt veren, her söyleneni karşılıksız bırakmayan bir Milletvekili varsa, onun dili, üslubu ve kullandığı deyimler, ister istemez herkes gibi sizin de dikkatinizi çeker, ilgi alanınıza girer.

Son günlerde CHP Kayseri Milletvekili Dr. Çetin Arık yine farklı davranışlar içeren bir üslupla konuşmaya başladı.

Bir Milletvekili’nden Memleket için yararlı hizmetler ve davranışlar sergilemesini anlarız da, geçen gün Partisinin il merkezinde yaptığı basın toplantısında görüldüğü gibi ‘Vali’den de söz ederken ‘AK partili Belediye Başkanlarının Özel Kalem Müdürü gibi çalışıyor’ kelimesini kullanması, bu davranışının bir Milletvekiline yakışmadığını bilmesini tavsiye ederiz.

Çünkü:Vali bu şehrin Valisi,bırakın herkesle diyalog kursun,iletişim halinde olsun.Vali beyin bu davranışı bu şehre çok yararlı ve faydalı işlerin sağlanmasına vesile olacaktır..

Bir gazeteci olarak katıldığım bu basın toplantısında bizatihi dikkatimi çekmişti CHP’li Vekilin bu davranışları. Milletin vekili, Devletin Valisini eleştirirken, güzel örnekler kullanılmış olsaydı örneğin: ‘Sayın Vali, siyasete mesafeli olun,’ ‘olmuyorsanız da iktidar partili milletvekillerine olduğun gibi, muhalefet milletvekillerine de yakın davranışlar filan sergilemenizi bekliyoruz’ türü sözlerin üzerinde durmuş olsaydı daha şık olurdu bence. Aslında bunlar bize kalırsa şehrin huzur ve güvenliği, birlik ve beraberliği açısından daha önemli.

Önemli; çünkü ötekiler nihayet dil inceliğinin bazı muhitlerde itibar görmediğini gösteriyor. Oysa ‘Sayın Vali, Şehrimizin mülki amiri ’ türü sözler, söylemiş olsaydı daha şık olurdu bence.

Eğer öyle bir söylem davranışını ortaya koymamış olsaydı, yani ‘Vali bey, AK Partili Belediye Başkanlarının özel kalem müdürü gibi yanlarında dolaşıyor’ gibi sözlerini sarf etmemiş olsaydı ve ağzından daha yapıcı bir üslup çıkmış olsaydı daha şık olurdu.

Gerçekten devlet de, vatandaş da kendi yöneticilerinde ‘devlet adamı’ tavrı ve üslubu arar. Örneğin dikkatsiz biri iseniz, bir konuyu ‘istediğiniz yönde kullanabilirsiniz, ifade edebilirsiniz’.Oysa bu tür şeyler’ söylenemez’ veya ‘itam edilemez’ ancak ‘münasip bir dille muhatabına iletilebilir’.

Tabii bu arada devletin üst kademelerinde, devlet adabı yerine başka farklı davranışlar ve üslup özensizlik egemen olmamalı.

Çünkü: Bu şehre katkı sunulacaksa, fayda sağlanacaksa, Valisi’yle, Milletvekilleriyle, Belediye Başkanlarıyla ve de kamu kurum ve kuruluşların başlarında bulunan yetkililerle karşılıklı paslaşarak, saygı ve sevgi çerçevesinde yürütülerek olmalı, sunulmalı. Atanmış ve seçilmişler diyalog içerisinde davranışlarına dikkat ederek sağlıklı iletişimle şehre hizmetler yürütülmelidir.

Adab-ı devlet...