Özcan'ın ağabeyi Serkan Özcan ise, Cansu A.'nın para karşılığı ilişkiye girdiğini belirterek, "Kesinlikle bir taciz yok. Cansu bugüne kadar birçok kişiyi mağdur etti. Son mağduru ise kardeşim oldu" dedi. Salı günü Kocasinan ilçesindeki Kayseri Adliyesi önünde meydana gelen olayda iddiaya göre, para karşılığı erkeklerle ilişkiye giren Cansu A.'ya 'tehdit' ve 'şantaj' suçlamasıyla 2'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde tutuksuz yargılanan Gökhan Özcan, 3,5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Hakim, Özcan'ın sabıkasız olması nedeniyle cezasının hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına karar verdi. Gökhan Özcan adliye çıkışı kız kardeşiyle birlikte 38 ABA 160 plakalı otomobilinde Cansu A.´nın eşi İ.A.'nın silahlı saldırısına uğradı. Saldırıda Özcan hayatını kaybederken, kız kardeşi İrem Özcan ise seken mermiler sonucu hafif yaralandı. Olayın ardından kaçan İ.A. ise, İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri tarafından Kocasinan ilçesinde saklandığı evde yakalanıp gözaltına alındı. Çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine konuldu. Eşi Cansu A. da gözaltına alınırken, 'cinayete azmettirme' suçundan adli kontrol tedbiri ile salıverildi. ÖZCAN AİLESİ İLK KEZ KONUŞTU Olayda vurulan Gökhan Özcan'ın kız kardeşi ve ağabeyleri ilk kez konuştu. Cinayet anını anlatırken, gözyaşlarını tutamayan ve olayın 'cinsel taciz' olmadığını kaydeden İrem Özcan, "O gün dava sürecinde ve cinayet anında ağabeyimin yanındaydım. Mahkemeye gittiğimizde Cansu ile vuran şahıs koridorda bekliyordu. Mahkeme öncesi kol kola koridorda yürüdüler sonra tekrar geldiler. Mahkemeye girdik. Kız şikayetçi olduğunu söyledi. Hakim başka bir şey söylemedi. Kimseyi konuşturmadı. Ağabeyim, iftiralara karşı kendini ispatlamak için kızın uygunsuz fotoğraflarını mahkemeye sundu. Hakim de, özel hayatın gizliliği diyerek ağabeyime 3 yıl 6 ay hapis cezası verdi ve sabıkasız olduğu için cezayı 5 yıl süre ile erteledi" diye konuştu. 'CANSU MAHKEME ÇIKIŞI HAKİME, BUGÜN YA BUNU ÖLDÜRÜRÜM YA O BENİ ÖLDÜRÜR' DEDİ Cinayet zanlısı İ.A. ile mahkeme çıkışı göz göze geldiğini kaydeden İrem Özcan, "Vuran şahıs da duruşma salonunda benim 2 sıra yanımda oturuyordu. Çıkarken onunla göz göze geldim. Ama onun kim olduğunu bilmiyordum. Mahkeme çıkışı Cansu, hakime bir şey söyleyeceğim dedi. Hakim bey, 'Ya ben bunu öldürürüm bugün ya da o beni öldürür' dedi. Ağabeyime, 'böyle diyor ne diyor bu' dedim. Ağabeyim de 'Yürü ya, polemiğe girmeyelim. Hakim kararını verdi bir şey yapamaz' dedi. Adliye içinde 3'üncü kata çıktık. Onlarla karşılaşmak istemedik. Sonra adliye içinde birileri bizi takip etmiş. Adliyenin içinde biraz oyalandık. Gökhan, 'arabaları yok' dedi. Adliyenin arabamızı gören camından baktık. Arabanın etrafında kimse yoktu. Ağabeyim arabaya bindi. 'Abov' diye bağırdı. Silah sesleri ve ağabeyimin bağırması ile adamların geldiğini anladım. 'İrem İrem' diyerek üstüme kapandı. Kafamı korudu. 'Ambulansı ara' dedi. Ama onlar kurşun sıkmaya devam ediyordu. Adama yalvardım. 'Allah rızası için yeter' dedim. Kurşunlardan bir tanesi dizimi bir tanesi de elime sekerek geldi. Ambulansın numarası bile aklıma gelmedi. Çok korkmuştum" ifadelerini kullandı. ''AĞABEY NE OLUR ÖLME' DEDİM" Aracın içine peş peşe ateş edildiğini belirten kız kardeş Özcan, "Arabanın içinde ateş çıkıyor gibi oldu. Kurşunlar sürekli sekiyordu. Ağabeyim hareketsiz kalana kadar ateş etti. Cansu ile birlikte beyaz bir araca binip oradan uzaklaştılar. 'Ağabey ne olur ölme' dedim. 'Allah rızası için yardım edin' diye insanlara bağırdım. Polisler bana da zarar gelebilir şüphesi ile beni kordon içine alarak korudular. Ardından da karakola gittik. Bunlar ağabeyimin olay günü kullandığı aracı bilmiyorlardı. Aracın daha bir gün önce satışını almıştım. Araca ben daha önce hiç binmedim. Gökhan ağabeyim akşam eve aracı getirdi. Sabah da adliyeye gittik. Biz evden itibaren takip edilmişiz. Adliyede de, adliye dışında da takip edenler olmuş. Bize bir kumpas kurularak, tasarlanmış bir cinayet var. Olayda birden çok kişi var. Bu tasarlanmış bir olaydır. Sıradan bir cinayet değildir. 'Mahkeme ceza vermedi. O yüzden vurdum' olayı değildir. Bu resmen planlı bir cinayettir" diye konuştu. 'BU OLAY CİNSEL TACİZ OLAYI DEĞİLDİR' Ağabey Hakan Özcan ise, "Bu olay cinsel taciz olayı değildir. Medyada yer alan iftiralar bizi bir kez daha yıktı. Bu olay planlamış bir olaydır. Bir kişi değil belki 15 kişi tarafından planlanmış bir cinayettir. Bir gün önce satın aldığımız bir arabayı takip etmişler. Bizim o aracı kullandığımızı kimse bilmiyordu. Biz, kendi acımızla yaşarken, bir de toplumdaki yanlış algı ile uğraşıyoruz. Bu bir namus davası değildir. Biz Anadolu çocuğuyuz. Bizim yöremizde namus davası beklemez. Bu işi namus davasına döküp, bizi rencide etmenin bir anlamı yok. Adamın karısı Cansu ise şaibeli bir kadın biz o evliliğin bile şaibeli olduğunu düşünüyoruz. Cansu A.'yı araştırdıklarında kim olduğu net bir şekilde ortaya çıkacaktır" dedi. AĞABEY SERKEN ÖZCAN: OLAYIN TACİZ GİBİ YANSITILMASI BİZİ ÜZDÜ Gökhan Özcan'ın ağabeyi Serkan Özcan ise, "Biz, mahkeme sürecinden dolayı olayı takip ediyorduk. Kendi acımız ile uğraşırken dostlarımızın taziyeye geldiğinde olayın taciz gibi yansıtılması bizi üzdü. Cinayetin cezasını hafifletmek adına bize bir iftira atıldı bu da bizi üzdü. Bu cinayet bir kişi ile yapılacak bir olay değil. Buna namus davası denilemez. Bu olay, mahkemede araştırılıp, karara bağlandı. Gökhan, olayla alakası olmadığını göstermek için Cansu'nun kendisine attığı mesaj ve görüntüleri mahkemeye sundu. Gökhan da bu yüzden ceza alıyor. 3 yıl 6 ay hapis cezası alıyor ve cezayı da erteliyor. Mahkeme çıkışı da Cansu, 'hakim bey bugün ya ben bunu ya da o beni öldürecek' demiş. Hakim, açık açık tehdit eden bir kadını serbest bırakıyor. Çıkışta da bu olay yaşanıyor. Televizyonlarda da haberler çıkıyor. Olayın aslını anlatmak istediğimi söylediğim de iletişim bilgilerimi de aldılar ancak ulaşmadılar. Bizim maddi hiç bir talebimiz yok ama biz bu insanlara hukuk mücadelemizi başlattık. Avukatlarımız gerekeni yapacaktır. Televizyon programında yapılan yorumları doğru bulmuyoruz. Bu olayı namus davasına döküp, kimse kendini aklamaya çalışmasın. Namus davası beklemez. Kan davası bekler ama namus davası beklemez. Diyelim o kadar namusluydun neden kadını öldürmedin. Namuslu adam karısına sahip çıkar. Cansu, Kayseri pazarlarında bilinen, birçok pazarcı ile para karşılığı ilişkiye girmiş bir kadın. Gökhan ile de birlikte olmuş sonra kardeşim ayrılınca böyle bir olay meydana gelmiş. Biz, savcılarımızdan bu kadının da araştırılmasını istiyoruz. Bu kadın Kayseri'de pazarcı esnafının yakından tanıdığı bir kadındır. Bu olay namus davası değildir. Biz gerektiğinde bu kadının diğer pazarcı esnafı ile olan ilişkisini mahkemeye sunacağız" açıklamalarında bulundu. (BGC)