Olay, 8 Ekim'de Kayseri 4'üncü Aile Mahkemesi'nin duruşma salonu önünde meydana geldi. Avukat Mahmut Seydi Arık, boşanma davası olan müvekkili Sibel Türkdoğan ve tanıklar ile duruşma salonu önüne gelip, duruşma saatini beklemeye başladı. Bu sırada Ercan Türkdoğan da kardeşleri Recep ve Adnan Türkdoğan ile patronu Halit Şener’le duruşma salonu önüne geldi. Ercan Türkdoğan, Sibel Türkdoğan'ın tanıklarından tanıklıktan çekilmelerini istedi. Bu sırada Sibel Türkdoğan'ın tanığı M.A., eşi B.A'nın Ercan Türkdoğan ile ilişkisi olduğunu iddia etti. Bunun üzerine taraflar arasında tartışma çıktı. Tartışmada Recep Türkdoğan, avukat Arık'ın yüzüne kafa attı. Halit Şener ve Adnan Erdoğan da Arık'ı itekleyerek, tehdit etti. Olayda avukat Arık'ın burnu kırıldı, üç kardeş ve Halit Şener gözaltına alındı. Şüphelilerden Adnan Türkdoğan, Recep Türkdoğan ve Halit Şener sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Saldırıya ilişkin güvenlik kamerası kayıtları da ortaya çıktı. Görüntülerde avukat Arık'ın darbedildiği, ardından olay yerine gelen polis ekiplerinin tarafları uzaklaştırdığı görüldü. 'DURUŞMADA HER ŞEYİ ANLATACAKTI' Avukata yönelik darp olayının yaşandığı dava, çekişmeli boşanma davası olarak açıldı.13 yıl önce evlenen iki çocuklu çift arasında mal paylaşımı ile ilgili de anlaşmazlık bulunuyor. Tanık olarak dinlenmesi talep edilen M. A.'nın, eşi ile Ercan Türkdoğan arasındaki cinsel içerikli yazışmaları gördüğü öğrenildi. M.A.'nın duruşmada eşi B.A. ile Türkdoğan arasındaki ilişkiyi açıklayacağı iddia edildi. B.A. ile Türkdoğan arasında geçen cinsel içerikli WhatsApp yazışmalarının ise dava dosyasına sunulacağı öğrenildi. Öte yandan, Türkdoğan çiftinin tanıkları olarak dinlenmeleri istenen M.A. ve B.A. arasındaki boşanma davasında ise sona gelindiği belirtildi. 'DAHA ÖNCE BÜROMA DA GELDİLER' Şikayetinden vazgeçmeyeceğini belirten avukat Mahmut Seydi Arık, "Karşı tarafın tanık ile ilişkisi olduğuna dair kanıtlar geldi. Aynı zamanda benim dinleteceğim tanığımın da eski eşi. Onların da şu an sürmekte olan boşanma davaları var. Sürmekte olan davanın asıl nedeni mal paylaşımı. Yaklaşık 2 milyon TL'lik bir mal söz konusu. Daha önce Halit bey benim büroma da geldi. Tedbiri kaldırmamı söyledi. Şikayet etmemiştim. 'burası benim, tedbiri kaldır' şeklinde cümleler kurdu. 'Malı kimseye yedirmem' demişti. Demek ki sonucu ve yapacağı şey bu olacakmış. Bundan sonraki süreçte emsal teşkil olacağını düşünüyorum. Meslektaşlarımıza benzer eylemlerin yapılmasında bu dava çok önemli. Cezalarında biraz daha artırılması gerekiyor. Yalnızca avukatlar değil, bir çok kamu görevlisi benzer şiddete maruz kalabiliyor. O yüzden yeni bir düzenleme gerekiyor. Sonuna kadar bu davanın peşinde olacağım ve şikayetimi çekmeyeceğim" diye konuştu.