Mersin Vali Yardımcısı Mustafa Atsız…

Hakkında, önceki gün kamu yararı gözeterek yayınladığım ses kayıtlarının haricinde, henüz yayınlamadığım ama tek tek yayınlayacağım resmi belgeli 30’a yakın çok çarpıcı iddia var!

Atsız, değişik bir tip.

Bildiğimiz Bürokrat Devlet Adamı kalıbından uzak; asar-keser, s…ker-so…ar, dom…tır, t…p eder tayfasından, egoist ve narsist bir kişiliğe sahip!

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Vali Yardımcılığı koltuğundan aldığı güçle deyim yerinde ise sanırsın Ali Kıran Başkesen!

Gözündeki hezeni görmeyen ama milletin burnunun ucundaki ağaç parçasından menfaat temin etme peşindeki bir şahsiyet… (Hezen: Damların üzerine döşenen kalın ve büyük ağaç. Kaynak: Ekşi Sözlük)

FETÖ firarisi dayısı, Kayserispor başta olmak üzere kirli akçeli onlarca mevzusu var!

Varın gerisini siz düşünün…

***

Uzun yıllar Kayseri de İl Özel İdaresi Genel Sekreterliği yaptıktan sonra Nevşehir Vali Yardımcılığı’na ardından da kısa süre önce Mersin Vali Yardımcılığı görevine atandı.

Kayseri İl Özel İdaresi Genel Sekreterliği görevini yürütürken, yine egoist ve narsist tavırlar sergileyip kendi şahsını Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Kayseri Valisi Şerif Yılmaz’dan üstün görse gerek ki o dönem bir kısmı basına da yansıyan restleşmeler ve dedikodular ayyuka çıkmıştı.

O dönemlerde kime sorsanız Mustafa Atsız’ın oturduğu Kayseri İl Özel İdaresi Genel Sekreterliği koltuğunu, Şerif Yılmaz’ın oturduğu Kayseri Valiliği koltuğundan üstün değerlendiriyor, Atsız’ın arkasının çok kalın olduğu yönünde uyarı ve telkinlere şahit oluyorduk.

Örneğin; Atsız Kayseri Atatürk stadyumda oynanan bir futbol müsabakasına devletin resmi plakalı JEEP’i ile gelmiş, söz konusu JEEP’i dönemin Kayseri Valisi Şerif Yılmaz maçın ilk yarısından sonra stadyumun kapısından çektirdiği için ortalık ayağa kalkmıştı.

Yaşananların ardından şehrin ileri gelen ağabeyleri devreye girmiş JEEP krizinin ateşi hafifletilmişti. Taa ki; Cumhurbaşkanı Abdullah Gül devreye girip dönemin Kayseri Valisi Şerif Yılmaz’ın (Sayın Vali’min affına sığınıyorum) kellesini alana dek!

Dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, o günlerde çıkacak olan Valiler Kararnamesi’ni Vali Şerif Yılmaz Kayseri’den alınmadığı için imzalamamış dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile ilk kez ters düşmüştü.

Gül, o kararnameye sadece Şerif Yılmaz'ın Kayseri Valiliği görevinden alınması şartını eklememiş, yerine de kimin atanacağına ilişkin isimde vermişti.

İlk zıtlaşma bu!

Daha sonra Cumhurbaşkanı Abdullah Gül beyefendinin isteği üzerine Kayseri’ye Ordu Valisi Orhan Düzgün atanmış, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de Orhan Düzgün valilik koltuğuna henüz oturmadan Kayseri’ye sürpriz bir ziyaretle gelip Valilik koltuğuna oturarak, deyim yerindeyse adeta zaferini taçlandırmıştı!

Koltuğundan ettikleri Kayseri Eski Valisi Şerif Yılmaz, Kayseri’de 8 ay görev yapabildi! Kayseri Eski Valisi Şerif Yılmaz’ın Kayseri’de geçirdiği 8 aylık süre zarfında Kayseri’nin derin eşrafı ve siyasi kanada ilişkin birçok kişi hakkında Adliye ve Emniyet ile koordineli bir biçimde çalışma yaptığı ancak olayın nasıl olduysa kapatıldığı söylentileri ayyuka çıkmıştı!

O dönem yaşananlara Kayseri’deki derin yapının temsilcileri haricinde kimse bir anlam verememişti.

Dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün yol arkadaşı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı karşına alma pahasına yaptığı bu girişim sonrası aynı Kayseri Eski Valisi Orhan Düzgün, 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası BYLOCK’dan tutuklandıktan sonra ve meslekten ihraç edildi.

Yani, o zaman Kayseri’de yaşananlar tıpkı siyasi içerikli Amerikan ve İsrail filmleri gibi sert ve acımasız, İngiliz filmleri gibi çok ama çok derin!

Hırs ve entrikayı sorarsanız gırla…

Oyun için de oyun senaryo içinde senaryo var!

***

İşte Mustafa Atsız denen şahsiyet ise, tüm bu entrikaların yaşandığı sahnelerin figüranı!

Başroldeki oyuncalar belli ortada ve herkes tarafından biliniyor.

Senarist ise başka, o kendi saltanatını koruma derdinde!

Yapımcılar ise halinden memnun.

Kurdukları çark iyi işlediği sürece sorun falan yok.

Zaten çarka çomak sokmaya çalışana göz açtırmak da yok!

Atsız gibi tiplere ver gazı yansın dönsün.

Külhanbeyi varken, Vali Şerif Yılmaz da kim?

***

Bu tip bol entrikalı senaryolar, 15 Temmuz öncesinde kaldı.

Sen, Türkiye Cumhuriyeti’nin Vali Yardımcılığı gibi kutsal bir koltukta oturacaksın, kendi parasal çıkarların ve bitmek tükenmek bilmeyen egolarını tatmin etmek için o makamı adeta kirli bir ticarethaneye çevireceksin!

FETÖ’den tutuklu kişileri rüşvet karşılığı kurtarmaya çalışmak da nedir Allah aşkına?

Şu dönemde sırf para için o topa girenin aklından şüphe ederim…

Sen bu cesareti kimden alıyorsun?

Sadece sahsına çalışmadığın kabak gibi ortada da o kirli paraları kimlere dağıtıyorsun?

Nerelerde kimlerle iş bitiriyorsun?

***

Bu saatten sonra Mustafa Atsız’ı geçmişte; figüran, dostluk, arkadaşlık, siyaset veya çıkar ilişkisi kurarak koruyup kollayan makam ve mevki sahipleri de kendine çeki düzen vermeli.

Adalet ve Yargı mekanizmasının önü kesilmemeli, her şey ortada iken adalet acilen tecelli etmelidir.

Bu ülkede adalet kör topal işler ancak sonunda işler!

Atsız efendi bu saatten sonra seni Mersin’deki Akdeniz falan değil, bir süre önce meşhur eşek meydanı sonra da cezaevi paklar!

Eden bir gün belasını bulur.