Konu yine Kayserispor…

Ama konuya girmeden önce şahsımla alakalı birkaç cümle etmem gerekiyor.

Öncelikle bu camiada beni sevenlerde varmış. Hiç yalnız bırakmadılar.

Allah razı olsun.

Bir çoğunuz hatırlarsınız, Kent Türk televizyonunda görevli iken bazı nedenlerle ayrılmak zorunda kaldım. Bu süreçte de hiç yalnız kalmadım. Daha sonra yeni kurulan İlke Televizyonunda göreve başladım. 2,5 ay gibi görev yaptım. Burada da hiç istemediğimiz durumlar olunca buradan da ayrılmak zorunda kaldım.

Bir çok kişi neden ayrıldığımı merak ediyor. Telefonlarım susmuyor. Ama artık geride kaldı.

Önümüze bakmamız lazım. Yeri ve zamanı gelince tüm detayları bu köşeden tek tek anlatırım.

Ama şimdi değil.

Peki ne yapacağım şimdi.

Şimdi ise beklide Kayseri’de ve Türkiye’de isminden söz ettiren Kayseri Yerel Haber’e koordinatör olarak göreve başladım. Sevgili kardeşim Ali Türkaslan ile omuz omuza verip elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağım.

Tüm dostlarımızı kahve içmeye beklerim.

Böyle bir giriş ile gelelim Kayserispor gerçeklerine.

Kayserispor yeni hocası ve yeni transferleri ile bir ivme yakaladığını görebiliyoruz. Takımın genelinde bir hırs, azim ve mücadeleyi hissediyoruz.

Aman kimse umudunu yitirmesin.

Bu günlerde geçecek.

Ama beni korkutan dış güçler.

Ne zaman Kayserispor toparlansa, iyi mücadele etse, rakiplerine korku salsa, hırsı ile göz doldursa ortaya hakemler çıkıyor.

Öyle atamalar yapılıyor ki, kesin puan kaybedeceğiz diyebiliyoruz.

Bunu bir çok maçta bire bir yaşadık.

Alanyaspor maçında yaşandı,

Kasımpaşa maçında yaşandı,

Beşiktaş maçında yaşandı,

Ankaragücü maçında yaşandı.

Kayserispor’a farklı hislerle bizim maçlara atanan hakemler var.

Özellikle verildiğini düşündüğüm isimler.

Ya gerçekten Kayserispor düşmanlığı var yada Kayseri şehrine karşı bir düşmanlık.

Bir çok maçımız hakem hataları yok oldu gitti.

Ne emekler veriliyor,

Kimler neler yapıyor,

Futbolcular, teknik heyet, Başkan Berna Gözbaşı, yönetim, şehir hop oturup hop kalkıyor, MHK’dan tık ses yok.

Yazıktır, günahtır.

Bir takımın kaderi ile bu kadar oynanmaz.

Ben bir gazeteci ve Kayserispor’a gönül vermiş taraftar olarak tüm bu yapıya hakkımı helal etmiyorum.

Şehir olarak ayağa kalmanın vakti geldi.

Konuşmanın artık işe yaramadığı günlerdeyiz.

İcraata geçilmeli.

Hem Kayseri’den hemde Ankara’da.

Yoksa Kayserispor’a çok zarar verecekler.

Çok geç olmadan ayağa kalmanın zamanı.

Bu hakemlere, MHK’ya ve federasyona bırakırsak işi bizi yavaş yavaş bitirirler.

Kimse unutmasın lütfen;

Başka Kayserispor yok.