Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, Kayseri’de toplu taşımaya yapılan son zamlara ilişkin açıklamalarda bulunarak, “Vatandaş toplu taşımaya çok pahalıya biniyor. Düşünün yani şahsi araç eğer toplu taşımadan ucuzsa, burada bir sıkıntı vardır ve bu sıkıntı beni değil, onları rahatsız etmeli. Çünkü siz yönetiyorsunuz” dedi.
Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, Kayseri Büyükşehir Belediyesi Meclisi Toplantısı’nda alınan karar ile toplu taşımaya yapılan zamlara ilişkin açıklamalarda bulundu. Şahin, “Geçtiğimiz günlerde Kayseri'de toplu taşımaya yapılan zamlardan sonra telefonlarımız gerek arama gerekse mesaj bombardımanına tabi tutuldu. Yüksek bir zam oranı, hakikaten astronomik. Bunun sebepleri üzerine tabii görüşmelerimizi gerçekleştirdik. İki tarafı da dinledik. Tüketiciler ciddi anlamda haklı olarak şikayetçi. Savunmanın da söyledikleri var. Fakat dünyada toplu taşımadaki temel mantık şudur: Şahsi bir aracımla gittiğim yere 10 lira harcıyorsam, toplu taşımayla gittiğim zaman bu 5 liraya düşmeli. Mantık budur. Toplu taşıma hem ekonomiktir hem de trafiğin yoğunluğunu azaltmak için vardır ama Türkiye'de şu anda maalesef şahsi araç, toplu taşımadan daha ucuz hale geldi. Son zamlardan sonra. Zamların tetiklenme sebebi var, eyvallah, bunu kabul ediyoruz. 5 senedir de söylüyoruz zaten. 7 lira olan mazot 55 liraya niye çıktı? Bu doğal olarak bunu etkiliyor. Bunu düşünmek lazım. Bu zammı yapanlar, o ulaşım zammının da toplu taşımayla tüketiciye yansıyacağını hesap etmişlerdir. Etmeleri gerekir ve edilmedi, oranlar çok yükseldi. Ulaşımda da zaten mazotlu araçlar kullanılıyor büyük bir çoğunlukla. Artı, şöyle bir gerçek ortaya çıktı. Savunmanın söyledikleri: Ücretsiz bindirdikleri insanların çokluğu. Aile Bakanlığı bir karar alıyor, diyor ki 65 yaş üstüne toplu ulaşım bedava. Peki Aile Bakanlığı bunun bedelini belediyelere ödüyor mu? Ödemiyor. Belediyelere diyor ki siz çekeceksiniz bunun ceremesini. Belediyeler bunun ceremesini çekiyorlar. Ve 65 yaş üstüne bedava diye Bakanlık havasını atıyor. Fakat burada şöyle bir gerçek ortaya çıkıyor, bizim belki de 20-25 senedir söylediğimiz ama anlatamadığımız, anlaşılamayan, anlaşılmak istenmeyen, algılarla bozulan bir gerçek var. Dünyanın en büyük yalanlarından birisi. Nedir? Devletin yaptığı bir hizmetin bedava olması. Devlet hiçbir hizmetini bedava yapmaz. Bakın bizim güvenliğimizi sağlamak için polis teşkilatı vardır, asker teşkilatı vardır. Ama bunun bedelini bile vergilerle bizden alır. Yani bedava değildir. Geçenlerde gördüm, bir belediye bir konser düzenlemiş. İşte sanatçıları getirmiş, onlara milyon milyon para veriyor. Ve altına diyor ki ücretsiz. Ya yalan söyleme bu büyük bir yalan ya. Sen ona para verdin, cebinden mi verdin? Mesela o sanatçıların, o festivallerin, karnavalların "oy toplayacağız, şirin gözükeceğiz" diye ödenen paralarını Memduh Başkan cebinden mi verdi? Hayır. Hiçbir belediye cebinden vermiyor. Devlet de cebinden vermiyor. Bir dönem pandemide "aşı bedava" dendi. Ya bedava olur mu ya? Aşıya biz milyarlar ödedik, milyar dolarlar ödedik. Kim ödedi bunu? Millet ödedi. Demek ki bakın, devletin yapmış olduğu bir hizmet bedava olmaz. 65 yaş üstündeki insanlar aslında toplanıp "kardeşim bedava yapma." Bedava yaparsan şöyle oluyor. Allah'ın suyuna para mı alacağızdan metreküpü 30 liraya geliyor. Niye? Çünkü bedava yapmış olduğu hizmetleri bir yerden çıkartacak. Aynı şekilde ulaşımda da böyle bir sıkıntı var. Fakat bu sıkıntının çözüm mercii aslında belediyeler değil tamamen siyasidir” diye konuştu.
Belediyeler vatandaşların toplu taşımayı rahat kullanabilmesi için çalışmalar yapması gerektiğini ifade eden Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, “Bakın elektrikli otobüsler var ve ben belediye, Kayseri Belediyesi'ni özellikle Türkiye'de tek rüzgar enerjisine ve güneş panellerine yatırım yapan tek belediye şu anda. Belki yatırım maliyeti çıktıktan sonra ciddi bir rahatlama olacak. Fakat şu anda hala 500'e yakın mazotlu otobüs var ve bu otobüslere bütün bedava binişlerin bedeli ödeniyor ve yüksek maliyetli çıkıyor. Bunu kurtarmak için hükümetin şunu yapması çok zor değil ya. Yani topluca elektrikli otobüsleri alıp bütün belediyelere verip "vatandaşlarımız toplu taşımadan ucuz faydalansınlar, trafik yoğunluğu da azalsın" derdine düşmesi gerekenler, boy boy fotoğraflar veriyorlar ama altı boş. Biz dolu fotoğraflar istiyoruz. "Bakın şu sorunu çözdük. Türkiye'de belediye ayrımı yapmadan, bütün belediyelere elektrikli otobüsleri aldık ve maliyeti yüzde 60-70 oranında düşürdük." O zaman bakın, düştüğü zaman, yetkililer bunu yaptıktan sonra eğer hala belediyeler ulaşımı bu kadar zamlı yapıyorsa, binlerce insan raylı sistemlerin önüne geçip oraları tıkamazsa namerdim. Ama yapmıyor. Bakın. Yani şu anda bu gerekçe yok. O gerekçeyi vermesi gerekenler siyasilerdir. Bu şehirden de dört tane bakan çıkmış. En azından bu şehrin sorununu çözün. Her şehirde kendi siyasileri bu sorunları çözüp, yurt dışından mı getiriyor otobüsler? Tamam. Ona vergi indirimi sağlayın. Gidin toplu anlaşmalar yapın. Burada üretimi mi var? Gidin onları sıkıştırın. Vatandaş toplu taşımaya çok pahalıya biniyor. Düşünün yani şahsi araç eğer toplu taşımadan ucuzsa, burada bir sıkıntı vardır ve bu sıkıntı beni değil, onları rahatsız etmeli. Çünkü siz yönetiyorsunuz” ifadelerinde bulundu.