Sevgili okuyucular (vatandaşlar) lütfen, fotoğrafa iyice bakınız.

Ve sorunuz kendi kendinize.

Satıcısına da, marketçisine de sorunuz.

Nedir satın aldığım, Nedir be beyler bana sattığınız?

Çamur mu, patates mi?

Şehrin göbeğinde hemde anlı şanlı büyük bir markette satılıyor bu patates?

Ben patates satın alıyorum.

Patates aldığımı zannediyorum.

O halde, nedir bu patateslerin hali?

Başka ülkelerde, değil tezgâhlara yerleştirip bu haliyle satmak, pislik nedeniyle satıcı cezalandırılır, patatesler toplatılır.

Tarladan söküldüğü şekli ile, ıslak, çamurlu, topraklı tüketiciye bu patatesleri satmak suçtur.

Hem kilodan da çalınmış olmaz mı?

Yıkanıp, muntazaman tezgahlara sıralanması gerekmez mi bu Allahın patatesinin? “Hemde şu mübarek Ramazan ayında” Tüketiciyi kazıklamak da sayılmaz mı bu çirkin görüntüsü ile patatesi satmak...? Yok mu belediye, yok mu zabıta?

Var. Hem de bol.

Ama, sanki de görevleri vatandaştan, hizmet etmeden para toplamak, vergi koymak, trafik cezası kesmek?

Temizlik nerede?

Hijyenik gıda satışları nerede?

Bir de 5 lira 50 kuruş yazıp da patateslerin üzerine konan levhalara ne demeli?

Çamuru ile, toprakları ile satılan patates “organik ve hijyenik” mi olmuş sayılır?

Bakınız, şu şehrin haline?

Bu kentin belediyeleri nerede?

Her seçim öncesi, vatandaşa hizmet edeceklerini, sağlıklarını koruyacaklarını, çevreyi, parkları, caddeleri, ortalığı pırıl pırıl yapacaklarını, kaldırımların oto parkı olarak kullanımına son vereceklerini ve....

Daha neler neler vaat ediyorlardı?

Seçmenlerde.

Şaşıp kalıyorduk.

Çok sağ olun vatandaş bunu yapanlara minnettardır?

Not: Belediyelerden bir yetkili ararsa bizi,bu patatesi tezgahında satan marketi söyleriz.