İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca "İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü" ne yönelik soruşturma kapsamında 105'i tutuklu, 407 şüpheli hakkında hazırlanan iddianame geçtiğimiz hafta kabul edildi.
Türkiye de yankıları hala devam eden İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin hazırladığı 86 sanıklı Ergenekon İddianamesi 2 bin 455 sayfa idi.
Türkiye’yi derinden sarsan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin Genelkurmay Başkanlığı’ndaki eylemlerle ilgili, 26'sı general 221 şüpheli hakkında hazırlanan iddianame ise 2 bin 581 sayfayı geçmedi.
"İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü" iddialarına ilişkin hazırlanan iddianame ise tam tamına 3 bin 739 sayfadan oluşuyor!
Bu verilerden de anlaşılacağı üzere iddianame çok geniş kapsamlı ancak, ben bu iddianameyi Kayserili hemşerimiz Süleyman Çetinsaya özelinde değerlendireceğim.
İddianamedeki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik iddialar, ulusal ve uluslararası çapta yayın yapan Gazeteci arkadaşlar tarafından enine boyuna ele alınıp çok yönlü tetkik ediliyor!
***
Kayserili hemşerimiz Süleyman Çetinsaya, merkezi İstanbul Bakırköy de bulunan Artaş Holding ve Avrupakent GYO’NUN Yönetim Kurulu Başkanı!
İddianame de, Çetinsaya ile ilgili 2 ayrı olayda “Rüşvet verme” iddiası yer alıyor!
Çetinsaya, Şişli'deki eski Profilo AVM alanında bir konut inşaatı projesi yürütüyor. Projenin ikinci etabının ruhsatlandırılması sırasında, suç örgütü üyesi Resul Emrah Şahan, Adem Altıntaş aracılığıyla Çetinsaya'ya ulaşıyor. Şahan, belediyenin yaklaşık 2 milyon dolarlık bir ışıklandırma borcunun ödenmesi karşılığında inşaat ruhsatının verileceğini belirtiyor. Süleyman Çetinsaya da bu talebi kabul ediyor ve rüşvet anlaşması yapılıyor. Bu süreçte Çetinsaya'nın Türk Ceza Kanunu'nun 252/1 ve 53. maddeleri uyarınca rüşvet verme suçuna uyduğu değerlendirilmiş. Yani, Çetinsaya rüşvet vererek bu inşaat ruhsatını almaya çalışmış ve bu çerçevede suç örgütüyle iş birliği yapmış olarak değerlendiriliyor.
İddianamede Çetinsaya ile ilgili suç teşkil ettiği ileri sürülen ikinci konu ise; Süleyman Çetinsaya'nın Boğaziçi İmar Müdürlüğü sınırları içindeki bir taşınmaz için güçlendirme ruhsatı almak istediği ve bu ruhsatın alınabilmesi için 500 bin ABD doları değerinde bir rüşvetin talep edildiği belirtiliyor. İlk başta A101 kartları olarak istenen bu rüşvet, daha sonra Süleyman Çetinsaya tarafından nakit olarak sağlanıyor. Süleyman Atik aracılığıyla bu para Zafer Keleş’e teslim ediliyor. Şüpheli Süleyman Atik, etkin pişmanlık kapsamında bu süreci detaylı olarak ifade ediyor ve Süleyman Çetinsaya da bu ifadeleri doğruluyor. Böylece Çetinsaya’nın rüşvet verme eylemine karıştığı netleşiyor. Bu eylem sonucunda Çetinsaya’nın Türk Ceza Kanunu'nun 252/1 ve 53. maddeleri uyarınca rüşvet verme suçu işlediği kabul ediliyor. Yani Çetinsaya, bu olayda da rüşvet verme eylemi nedeniyle hukuki sorumluluk taşıyor.
Süleyman Çetinsaya hakkında, bu iddianameye yansıyanlar İstanbul özelinde böyle!
***
Kayserili hemşerimiz Süleyman Çetinsaya’nın İstanbul serüvenlerini anlatmakta bence bu iddianame yetersiz kalmış!
Bence Süleyman Çetinsaya konusu bu dosyadan ayrılıp daha geniş kapsamlı bir soruşturma ile ele alınmalıdır.
Örneğin; Süleyman Çetinsaya’ya İstanbul Sarıyer’deki “Ayazağa Dere yatığına Vadi İstanbul’u nasıl yaptın?” diye sormak lazım!
Peşinden “Dere yatağı olan bir alana nasıl imar ruhsatı aldınız?” sorusu yanıt bulmalı.
Ayazağa deresine ruhsat alınma sürecinde o dönem ortağınız FETÖ’den tutuklanan Aydınlı Grup Yönetim Kurulu Başkanı Damat Ömer Faruk Kavurmacı’nın aktif rolü oldu mu olmadı mı?
Çetinsaya hemen sonrasında, “Vadi İstanbul’un arazisi size nasıl ve hangi kurumdan geçti” sorusuna da yanıt vermeli.
Gelelim Kayserili hemşerimiz Süleyman Çetinsaya’nın cevaplaması gereken en can alıcı sorulara;
Vadi İstanbul projesine birlikte başladığınız, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Eski Başkanı Kadir Topbaş’ın damadı Ömer Faruk Kavurmacı ile 15 Temmuz Darbe Girişiminden 3 ay sonra yollarınızı nasıl ayırdınız?
FETÖ’den tutuklanan Aydınlı Grup Yönetim Kurulu Başkanı Damat Ömer Faruk Kavurmacı ile başka ticari faaliyetleriniz oldu mu? Damat Kavurmacı ile devam eden başka ticaretiniz veya iş ortaklığınız var mı?
Kayserili hemşerimiz Süleyman Çetinsaya’ya yönelttiğim İstanbul özelindeki bu sorulara yanıt geldiği zaman yine buradan paylaşacağım.
Bu yazı dizinin ikinci serisinde; Kayserili hemşerimiz Süleyman Çetinsaya’nın Kayseri serüvenlerini kaleme alacağım.
Çetinsaya’nın Kayseri Belediyelerindeki ilişkileri, Kayseripark da yaşanan siyasi skandalların perde arkası, Güneş Enerji Santralleri, Raddisson Blu otelleri gibi bir çok konuyu gündeme taşıyacağım.
Ayrıca ARTAŞ’ın nasıl ARTAŞ olduğunu tarihçesiyle birlikte kaleme alacağım.
Dün, yediğiniz hurmalar gün gelir tırmalar!
Takipte kalın…