Kuruyemişçilik ve aktarlık yapan Ahmet Duran Ertunç, “İl dışındaki müşterilerimizin siparişleri için açıyoruz” dedi. Ertunç, konuşmasına “İnsan kendi dükkanına gelirken bile hem virüsten hem de polisten korkuyor. Müşterilerden de gelen olmuyor. Yine de şükürler olsun ki rızkımız çıkıyor” dedi.

Şehir merkezinde ikamet eden hane halkının az olmasından dolayı “tam kapanma” döneminde daha az yüz yüze satış yaptıklarını belirten Ertunç, “insanların kapanma süresinde buraya gelmeye gerek duymadığını, diğer zamanlarda işlerinin yolunda olduğunu” söyledi.

Salgının bir an önce bitmesini, her işletmenin açılmasını ve herkesin işine bakmasını dileyen Ertunç, “Ülke çok kötü durumda, ama biz de buna müstahakız” diyerek konuşmasını tamamladı.

Pastırmacılık ve kuruyemişçilik yapan Ramazan Bozkurt ise “işlerinin yok denecek kadar az olduğunu, çünkü zaten müşterilerin dışarı çıkamadığını” söyledi. Bozkurt, “Kargoyla sipariş edenlerin taleplerini karşılıyoruz. Merkeze gelebilen müşterilerimize yardımcı oluyoruz. Bizim gibi pastırmacı, kuruyemişçi olan esnafın da şu an yapacağı bir şey yok” dedi.

Bozkurt, Ramazan Bayramı’nın tam kapanmaya dahil edilmesi ile ilgili “Yılda iki arifemiz ve bayramımız var. Birini aldılar. Bizler zaten bu arifelerde çok güzel iş yapardık. Şimdi ise yılın yarısını kaybetmiş gibiyiz” diye konuşarak, ağır bir gelir kaybında olduklarını öne sürdü. Hiçbir şekilde destek alamadıklarını belirten Bozkurt, “Gerekli yerlere müracaat ettik.

Verdikleri destek 750 TL, benim dükkanımın aylık kirası 5 bin TL. Bu destek bana verilse ne, verilmese ne?” diye konuştu. Bozkurt, “Tam kapanma diye bir şey yok. Bu bir tam kapanmaysa ben dahi dışarı çıkmamalıyım.

Mahalle çapındaki bakkallar ya da marketler gibi zorunlu ihtiyaçları satanlar dışında hiçbir yer açık olmamalı” diyerek, sözlerini tamamladı. (BGC)

Editör: Haber Merkezi