Son dönemlerde Göğüs Hastalıkları polikliniklerine başvurular çoğaldı. Polikliniğine yapılan sık başvuru nedenlerinden birisinin göğüs ağrısı olduğunu söyleyen Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Fatma Özdemir, “Göğüs ağrısı denilince ilk akla kalp hastalıkları geliyor. Çünkü tipik kalp krizleri göğse baskı hissi şeklinde ya da şiddetli göğüs ağrısı şeklinde gelebilir. Her ne kadar akciğer dokusunun, akciğerin kendi yumuşak sünger dokusunun ağrı duyusu olmasa da, akciğerin etrafındaki çift katmanlı zarın ve akciğeri besleyen damarların ağrı duyusu oldukça şiddetli olabiliyor” şeklinde konuştu. ‘HASTALAR BIÇAK SAPLANIR TARZDA BİR GÖĞÜS AĞRISI HİSSEDERLER’ Yaşanan Covid salgını sonrasında yaygınlaşan, akciğerde pıhtılaşma bozukluklarının da şiddetli göğüs ağrısına neden olduğunu ve bu şikayetle polikliniğe başvuran hastalarında çoğaldığını dile getiren Özdemir, “Pulmoner Emboli dediğimiz covid sonrası, bazen ameliyatlar sonrası, uzun yol seyahatler sonrası ortaya çıkan bir pıhtılaşma durumudur. Akciğeri besleyen damarlarda bir dolaşım bozukluğuna neden olur. Dolayısıyla hastalar şiddetli, bıçak saplanır tarzda bir göğüs ağrısı hissederler. Beraberinde bazen kan tükürme, çarpıntı, nefes darlığı hissi olabilir, hasta baygınlık geçirebilir, bu tarz şikayetler eşlik edebilir. Bazen tek bacakta şişlikte meydana gelebilir. Bu durumlarda önce fizik muayene yapıyoruz, hastamızın vital değerlerine bakıyoruz. Oksijen değerleri, nabız değerlerine bakıyoruz. Bunlar bizim çok önemli. Kanda bazı parametrelere bakıyoruz. Daha sonra ileri tetkik yapıyoruz hastalarımıza, gerekirse görüntüleme yöntemleriyle tanımızı doğruluyoruz” ifadelerini kullandı. ‘AKCİĞER KANSERİNDE ŞİDDETLİ GÖĞÜS AĞRISI OLMAYABİLİR’ Göğüs Hastalıkları polikliniklerine en sık başvurulan bir diğer hastalığın Akciğer kanseri olduğuna değinen Özdemir, “Akciğer kanserinde şiddetli göğüs ağrısı olmayabilir. Bazen batıp çıkan, bazen yaygın, bazen birisi üzerinize oturmuş gibi, nefes darlığı ile birlikte hissettiğiniz ağrılar olabilir. Akciğer kanserlerinde de tümörün yerine göre, tuttuğu dokuya göre, damarlarına olan yakınlığına göre, akciğer zarına olan yakınlığına göre yeri değişebilir. Akciğer kanseri eğer çok sünger ve pembemsi dokudaysa hiçbir semptomu, ağrısı olmayabilir” dedi. En sık görülen akciğer hastalıklarından birisinin Zatürre hastalığı olduğunu ifade eden Özdemir, Zatürrenin, Akciğerde bulunan yumuşak dokulara tutunduğunu söyledi. Özdemir, “Normalde akciğerimizin içerisinde hava almayı sağlayan sünger alanlar vardır. Birde Akciğerin genişlemesine sağlayan çift katmanlı zar vardır. Normalde burada belli bir miktar sıvımız vardır. Ve bu çift katmanlı zarın ciddi bir ağrı potansiyeli vardır. Zatürre geçirildiği anda zara değen enfeksiyon ciddi bir ağrı yapar. Bu göğüs ağrısı da olabilir sırt ağrısı da olabilir. Akciğerin çift katmanlı zarındaki iltihaplanmada da plörezi dediğimiz bir rahatsızlıktır. Genellikle viral enfeksiyonlara bağlıdır. Burada akciğerin genişlemesini sağlayan sıvı iltihaplanır. O zamanlarda da hastalarımız çok şiddetli göğüs ağrısı hissedebilir” diye konuştu. ‘HER TİPİK GÖĞÜS AĞRISI AKCİĞERLE İLGİLİDİR DİYEMEYİZ’ Covid ile birlikte hastaların biraz daha panik yaşamaya başladığını dile getiren Özdemir, “Akciğer tutulumu olan hastalarımız tipik göğüs ağrıları olmasa bile belli bir ölüm korkusu olması nedeniyle, göğüste baskı, nefes darlığı hissi ve ağrı hissi yaşamaya başladılar. Maalesef ki bunların bir kısmı da panik atakla seyretti. Dolayısıyla her tipik göğüs ağrısı akciğerle ilgilidir diyemeyiz. Bazen kalp ile ilgili, bazen akciğerin dış etmenleri ile ilgili, bazen akciğerin zarı ile ilgili, bazen de gerçekten akciğerin iç etmenleri ile ilgili olabilir. Akciğer hastalıklarında göğüs ağrısı ileri tetkik ve tedavi yapılması gereken önemli bir belirteçtir” şeklinde konuştu.