Karaoğlu, "Bugün 10 Ocak 1961 yılında çalışan gazetecilere ekonomik ve sosyal hakları sağlayan 212 sayılı yasanın kabul edilmesinin 60. yılıdır. Basın çalışanlarının kamuoyunu aydınlatmak için objektif bakış açısıyla kişi hak ve özgürlükleri ve meslek etiğinin üstün tutulduğu özgür bir çalışma ortamında görevlerinin yerine getirebilmeleri demokratik toplumu yaratan en önemli unsurdur.

Basının görevi, olayları hiç çarpıtmadan doğru bir  şekilde aktarmak ve insanların doğru bilgilenmesini sağlamaktır. Fakat bugün Türkiye’de basının bir kesimi ne yazık ki, iktidarın emir eri  gibi çalışıyor, iktidar ne derse onu yazıyorlar. Muhalif olanlar, sesi biraz yüksek çıkanlar hemen TMK kapsamında baskı altına alınıyor, susturuluyor, yazdıkları ve duyurmaya çalıştıklarını da iktidar her alanda,  yapılan yoğun baskılar neticesinde kesmeye çalışıyor. Muhalif gazeteler, haksız verilen cezalardan başını kaldıramıyor. Var olan baskılara ragmen ne kadar okunuyorsa ancak o derece yayın yapabiliyorlar." dedi.

Karaoğlu, gazetecilerin ekonomik şartlarına da değindi. Karaoğlu,"Gazetecilerimizin sosyal güvenlik ve ekonomik koşullarının iyileştirilmesi ve özgürce işlerini yapmaları ve korkmadan haber yapabilmeleri mutlaka anayasal düzenlemelerle garanti altına alınmalıdır. Bağımsız ve tarafsız basın arzuluyor isek mutlaka basının ve çalışanların iktidarlara ve onların belediyelerinin sağladığı imkanlara mahkum olmamalarını sağlamalıyız." şeklinde konuştu.

 Dr. Karaoğlu, "Kalemini ve düşüncesini özgürce halkın haber alma hakkı için kullanan tüm basın emekçilerimizin gününü kutluyorum” diyerek sözlerini tamamladı. Özgürlüklerin, demokrasinin güçlendiği, düşünceleri nedeni ile tutuklu bulunan gazetecilerin özgürlüğüne kavuştuğu ve basının üzerindeki baskıların kalkarak halkın gerçek haber alma hakkına  kavuşacağı günlerin özlemiyle saygılarımı sunuyorum” dedi.

Karaoğlu, sözlerini koronavirüs ile mücadele eden gazetecilere de geçmiş olsun dileklerini ileterek tamamladı.

Editör: Haber Merkezi