Son günlerde yüksek gelen elektrik faturaları birinci gündem haline geldi. Elektriğe yapılan zamlar, abone sınıflandırmalarını da gündeme taşıdı. Hukuken ‘ibadethane’ sayılmayan cemevlerinde elektriğin ‘ticarethane’ statüsünde faturalandırılması ve yüksek gelen faturalar Alevi vatandaşların tepkisine neden oldu.

“CEMEVİ, ALEVİLER İÇİN BİR İBADETHANEDİR. İBADETHANENİN SIFATI DIŞINDA BAŞKA BİR ŞEKİLDE TARİF EDİLMESİ AHLAKİ VE SİYASİ DEĞİLDİR”

Kayseri Hacı Bektaş-ı Veli Kültür Araştırma Vakfı Başkanı Abbas Tan, cemevlerinin ibadethane olduğuna vurgu yaparak, bu sorunun çözümü için dava açacaklarını söyledi. Tan, "Vakfımızın kuruluşunda cemevi yapılacağı mahkeme kararıyla tescil edilmişti. Cemevi, Aleviler için bir ibadethanedir. İbadethanenin sıfatı dışında başka bir şekilde tarif edilmesi ahlaki ve siyasi değildir, hem de o toplumun inancına saygısızlıktır. Ne yazık ki devlet yasal olarak cemevlerini ibadethaneleri kabul etmediği için 'ticarethane' kılıfıyla elektrik aboneliği tahsis etmiş. Bugün faturalarımız 'ticarethane' olarak gelmektedir. Biz buna karşıyız. Burası eğer ibadethane ise, buranın aboneliği de ibadethane olarak yapılmalıydı, ancak yapılmamış. Biz de hukukçularla görüşüyoruz ve bu konuda dava açacağız" diye konuştu. 'Ticarethane' sınıflandırmasının kendilerine önceden bildirilmediğini belirten Tan, "Bu sadece Kayseri Cemevi için değil, birçok cemevinde elektrik aboneliği 'ticarethane' olarak tesis edilmiş. Arkadaşlarımız bunu daha önceden fark etmemişler. Biz ve değişik bölgelerdeki cemevleri, faturalarımızın bu şekilde geldiğini gördük ve bu konuda çalışmalarımızı başlattık" ifadelerini kullandı.

"BURASI TİCARETHANE İSE VERGİ MÜKELLEFİ OLMAMIZ GEREKİR"

Cemevlerinin 'ibadethane' olması hakkında kimsenin hüküm sahibi olmadığını iddia eden Tan, "Ne yazık ki günümüzde nerenin ibadethane olup olmadığına Diyanet İşleri Başkanlığı (DİB) karar veriyor. Halbuki DİB'nin kuruluş amaç ve ilkelerinde 'İslam dinini yaşatmak, cami ve mescitleri yönetmek' deniliyor. Yani bizim cemevimizin ibadethane olup olmadığına DİB, devlet, hükümet veya siyaset karar veremez" diye konuştu.

“BAŞKASININ İBADETHANESİNE 'İBADETHANE' DERKEN, BİZİM İBADETHANEMİZİ 'TİCARETHANE' GİBİ GÖRMELERİ EŞİTLİK İLKESİNE AYKIRIDIR”

Alevilerin diğer vatandaşlarla eşit muamele görmediğinin altını çizen Tan, “Yıllardır ısrarla söylüyoruz, 'eşit yurttaşlık' talebinde bulunuyoruz. 'Zaten eşitsiniz' diyorlardı. Ama eşit değiliz. Bir başkasının ibadethanesine 'ibadethane' derken, bizim ibadethanemizi 'ticarethane' gibi görmeleri eşitlik ilkesine aykırıdır. Burası ticarethane ise yarın maliye memurlarının buraya gelip bizi vergi mükellefi etmeleri gerekir. İbadet eden vergi mi verecek acaba?" diyerek tepki gösterdi.

"DİYANET, ALEVİLİĞİ İNANÇ OLARAK GÖRMÜYOR"

Cemevlerinin 'ibadethane' olarak yasal zemine kavuşturulmasının zor olmadığını söyleyen Tan, "Mevcut yasalarda 'ibadethane' denildiğinde cami, mescit, havra ve kilise anlamına gelir. Onların yanına 'cemevi' diye yazdıkları vakit bu iş çözülür. Ama ne yazık ki bu tip yasalar düzenlenirken Siyasi Partiler Kanununun 89'uncu maddesine göre 'Diyanet İşleri Başkanlığının görüş ve düşüncelerinin alınması gerektiği' ifade ediliyor. Diyanet İşleri Başkanlığı da cemevlerini ibadethane olarak görmüyor, Aleviliği bir inanç olarak görmüyor. Biz bunun karşısında mücadelemizi veriyoruz. Parlamenter sistem yerine oturursa parlamentodan çıkacak bir karar ile bütün sorun çözülecektir. Biz ayrıcalık istemiyoruz. Biz de bu ülkede diğer inançlarla eşit seviyede olalım istiyoruz" diye konuştu.

"ESKİ BAŞBAKANA SORDUM, 'BENİ AŞIYOR' DEDİ"

Tan, cemevlerinin yasal statü sorununu siyasilerle de görüştüklerini ifade ederek, "Bu durumu siyasiler görmüyorsa, onlara sadece acırım, acizlikleri ortaya çıkar. Ama bunu görmediklerini söyleyemeyiz. Göreve geldiğim günden bu tarafa bir parti dışında Kayseri'deki bütün siyasi partiler bizi ziyaret ettiler. Yaptığımız çalışmaları, sosyal etkinliklerimizi, buranın bir 'ibadethane' olduğunu biliyor ve kabul ediyorlar. Çok yakın zamanda şu anda aktif siyaset yapan eski başbakan bizi ziyaret etti. O da buranın bir ibadethane olduğunu kabul ediyor. 'Yıllarca başbakanlık yaptınız, niye ibadethane dediğiniz yere yasal statü kazandırmadınız?' dedik. 'Beni aşıyor' dedi. Acınacak bir durumdayız" diye konuştu.

“ALEVİLER KADAR ALEVİ OLMAYANLARIN DA BURAYA İLGİ GÖSTERMELERİNİ BEKLİYORUZ”

Bu sorunun çözülebilmesi için Alevilerin verdiği mücadelenin yetmeyeceğini de vurgulayana Kayseri Hacı Bektaş-ı Veli Kültür Araştırma Vakfı Başkanı Abbas Tan, "Aleviler kadar Alevi olmayanların da buraya ilgi göstermelerini bekliyoruz. Gelsinler, bizi görsünler ve tanısınlar. Bizim olmamız gereken yeri gördüklerinde onların da bize destek vereceğine inanıyorum" dedi. (1HA)

Editör: Haber Merkezi