Konuşmasını Twitter hesabından paylaşan Gül, hukukun üstünlüğü vurgusu yaptı. Gül, "Adalet, hukuk, eşitlik, hesap verilebilirlik, yolsuzlukların olmaması, hepimiz evimizin içini düzene koymamız gerekir. Bunu koymadığımız süre içerisinde bir gün, gün gelir ya insanlar ayaklanır veya dış müdahale kaçınılmaz hale gelir" dedi. Türkiye'nin dış politikasını da eleştiren Gül, yürütülen dili sert buldu. "Diplomasi dediğimiz şey iç politikadan farklıdır. Dış politikada hamaset, retorik; dış politikada hesapsız konuşmalar olmaz. Dış politikanın kendi üslübu vardır." dedi. Atatürk'ün 'yurtta sulh, cihanda sulh' sözüne de gönderme yapan Gül, "Diplomasi tatlı dille meseleleri çözmek için var. Acı dille zorla meseleleri çözersiniz ama onlar çok kalıcı olmaz. Onun için 'yurtta sulh, cihanda sulh' lafı, gerçekten olağanüstü bir laf" dedi. "Dış siyasette her şeyi komplo teorilerine bağlamamak gerekir" diyen Gül, "Her şeyi komplo teorilerine bağlamaya kalkarsak o zaman da 'O ülkeleri yönetenlerin hiç mi aklı yokmuş?' sorusunu sormamız gerekir." açıklamasında bulundu. Gül, ekonominin güçlü olması için de yine demokrasiyi işaret etti ve sözlerine şöyle devam etti: "Demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hakları, bütün bunlar evrensel anlamda gerçekleşirse olur. Çünkü böyle ülkelere herkes koşarak gelir, parasını yatırır." 2010'da kendisi Cumhurbaşkanı'yken Türkiye'nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne başkanlık yaptğını hatırlatan Gül, 2014'te ise durumun neden tersine döndüğünü anlattı. "Maalesef görüntümüz bozulduğu için o zaman 60 oy aldık seçilemedik." dedi.

Editör: Haber Merkezi