Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) sağlamış olduğu verilere göre; %13 oranında ciddi bir azalma görüldü. Bu oranların boşanmaların sayısal olarak mı değiştiğini, yoksa adliyenin kapalı kaldığı süre açısından mı azaldığı konusunda bir ihtilafın mevcut olduğunu söyleyen Hukukçu Merve Aygün: “TÜİK, verilerini mahkemelerden, resmi kayıtlardan aldığı için biz burada yalnızca boşanma kararlarında bir azalış olduğunu gördüğümüzü dile getirebileceğiz. Bunun sebebi de geçtiğimiz yıl tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi nedeniyle adliyeler uzun bir süre kapalı kaldı. Bu nedenle hakimlerimiz, mahkemelerimiz çalışamadı, görevlerini icra edemediler. Ve dosyalarda boşanma kararı çıkmadı. Bir sonra ki aylara hatta 2021 yılına ertelenen boşanma kararları mevcut olduğu için burada boşanma hızında bir azalış var diyemeyiz boşanma kararlarında bir azalış olduğunu dile getirebiliriz. Bir hukukçu olarak dile getirmek gerekir ki boşanma talepleri her geçen gün artıyor” dedi.

BOŞANMANIN TEMELİNDE YATAN SEBEPLER

Boşanmanın tek başına hukukun bir problemi olmadığını, aynı zamanda sosyolojik bir problem olduğunu açıklayan Hukukçu Aygün: “Kişilerin boşanma taleplerini hem psikolojik hem de sosyolojik zeminde değerlendirmek gerekir. Hukuki boyutta biz ekseriyetle davalarımızı aile birliğinin ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açarız. Ancak bunu kendi içerisinde alt dallarına ayırdığımızda bunun temelinde sadakatsizlik yatıyor olabilir, güven sarsıcı hareketler yatıyor olabilir, zina yatıyor olabilir ya da hayata kast dediğimiz son zamanlarda sıkça gördüğümüz şiddet olabilir. Bunu birçok başlık altında toplamak mümkün. Fakat genel başlığımız her zaman için evlilik birliğinin temelinden sarsılmasıdır” diye konuştu.

Sosyal medyanın da boşanma oranlarını büyük ölçüde etkilediğini söyleyen Hukukçu Aygün: “Bir diğer etken ise yadsınamaz bir gerçektir ki sosyal medyanın hayatımıza hızlı girişi ve yayılmacı tavrı oldu. Sosyal medyanın sağladığı erişilebilirlik ve kolaylık nedeniyle taraflar boşanma sürecini de çok hızlı bir şekilde adapte olmaya başladılar. Hatta sosyal medya boşanma sürecini de oldukça hızlı bir şekilde tetikledi diyebiliriz” ifadelerini kullandı.

“BİZLERE DAİMA ÇEKİŞMELİ BOŞANMA TALEBİYLE GELMİYORLAR”

Türk hukukunda önemli bir tür olan anlaşmalı boşanma türünün de mevcut olduğunu belirten Hukukçu Aygün: “Bizlere daima çekişmeli boşanma talebiyle gelmiyorlar. Türk hukukunda anlaşmalı boşanma türü de mevcut. Çünkü çocukların daha az zarar gördüğünü husumetin devam etmediğini kişilerin medeni bir şekilde konuşarak anlaşarak yollarını ayırdığını söyleyebiliyoruz. Hatta geçtiğimiz yıl 2020 yılında pandemi dolayısıyla yargılamaların durduğu, mahkemelerin adliyelerin kapandığı dönemlerde boşanma davaları da az önce dile getirdiğimiz üzere ertelenmiş bulunmakta. Bu nedenle insanlarda uzun süre devam eden yargılama dönemlerin de daha kısa sürede sonuç elde emek amacıyla anlaşmalı boşanma teklifleriyle geldiklerine çokça şahit olduk. Keza aynı şekilde evlilik birliğini devam ettirme talebiyle gelen çekişmeli boşanmaya son veren kişilere de rastlamış bulunuyoruz” ifadelerini kullandı.(BGC)

Editör: Haber Merkezi