Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 2017 yılı faaliyetlerini ve gelecek dönemde sürecek uygulamaları Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda düzenlenen basın toplantısında değerlendirdi. Bakanlığın geçmiş dönemde hayata geçirdiği projeler ile gelecek dönemde devam edecek olan çalışmaları toplantıda anlatan Bakan Özhaseki, kentsel dönüşüm, iklim değişikliği, atıkların depolanması ve bertarafı ile imar yönetmeliği gibi konularda açıklamalarda bulundu. Toplantının bir bölümünde çevrenin önemine işaret eden Özhaseki, Paris Anlaşması konusunda Yeşil İklim Fonu ve diğer teşviklerden yararlanılması yönündeki taleplerinin kabul görmemesi halinde anlaşmayı Meclis'e getirmeyeceklerini hatırlatarak, "Dünya ülkeleriyle olan bizim haklı mücadelemizde kendi argümanlarımızı, iddialarımızı ısrarlı bir şekilde savunuyoruz ama içeride de onlara karşı mücadeleyi veriyoruz diye çevreyi koruma noktasında hiçbir zaman ihmalkar davranmıyoruz" diye konuştu.
Çevre konusunda Bakanlık çalışmalarının 2017 yılı içinde önemli bir ivme kazandığını dile getiren Bakan Özhaseki, yıl içinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan’ın himayalerinde Sıfır Atık Projesini başlattıklarını hatırlattı. Özhaseki projeye ilişkin israfın önlenmesi ve kaynakların verimli kullanmasının amaçlandığını söyledi. Sıfır Atık uygulamasının Bakanlık bünyesinde başlatıldığını ifade eden Özhaseki, öncelikle atıkları türlerine göre ayrıştıklarını, kalanları ise komposta dönüştürdüklerini anlattı.
KATI ATIKLARDAN EKONOMİYE BÜYÜK KATKI
Geri dönüşüm uygulamaları sayesinde israfın ve aşırı tüketimin önlenmeye çalışıldığını belirten Bakan Özhaseki, Sıfır Atık projesinin de 2023’te tüm Türkiye’de yaygınlaştırmayı hedeflediklerini vurgulayarak, “Katı atık düzenli depolama konusunda da şu anda geldiğimiz nokta bizim için önemli 2000'li yılların başında sadece nüfusun yüzde 23'üne hitap eden bir katı atık depolama tesisi varken şu anda nüfusumuzun yüzde 74'üne hitap edecek tesislerimiz var. Ayrıca bu tesislerden de 180 megavatlık enerji elde ediyoruz. Geri kazanım vasıtasıyla katı atıklardan ekonomiye yaklaşık 3,5 milyar katma değer kazandırıyoruz. Ayrıca 60 bin vatandaşımıza da istihdam sağlıyoruz” açıklamalarını yaptı.
“ÇED, AB NORMLARINA UYUMLU”
ÇED raporlarıyla faaliyetlere ilişkin de bilgi veren Özhaseki, ÇED yönetmeliklerinde yapılan gerekli düzenlemelerle Avrupa Birliği normalarına tam uyum sağlandığını belirtti. Bu konudaki yönetmeliğin de 2017'de yürürlüğe girdiğini dile getiren Özhaseki, "Burada yatırımcıyı ilgilendiren tarafta ÇED sürecinin çok uzun olduğuyla ilgili şikayetler için şunu söyleyebilirim. ÇED ile ilgili her türlü bilgi, belge bize ulaştıktan sonra bizim kendi içimizde incelememizi bir süreye bağladık. O da 2 ay. 2 ay içerisinde inceliyoruz. Hiç uzatmadan 'evet' veya 'hayır' diyoruz, işi bitirmiş oluyoruz. Bu önemli bir karar" değerlendirmesini yaptı.  Kentsel dönüşümün 4 ana başlıkta devam ettiğini, birincisinin riskli alan olduğunu vurgulayan Özhaseki, özetle şunları söyledi: "209 adet riskli alan ilanı yaptık. 639 bin bağımsız birimi ilgilendiriyor. Bina bazlı dönüşümde şu anda 524 bin adet konutu yeniliyoruz. Bunun dışında kentsel dönüşüm ve gelişim alanı ve yenileme alanı gibi iki tabir var. Bu konuda da belirli alanlarda çalışmalar hızla devam ediyor. Bakanlık olarak kentsel dönüşüm çalışmalarına 5 milyar 155 milyon lira para ayırdık. Bunları kira yardımı, faiz desteği, proje desteği olarak veriyoruz. Ayrıca rezerv alan verme noktasında da Hazine arazilerini ilgili kamu kurumlarına tahsil etmeye de devam ediyoruz. Burada bizim amacımız bunu ülke çapında daha yaygın hale getirmek, hızlandırmak, mevzi çözümler üretmek ve hatta tıkanmış alanlarda çözüm ortağı olmaz."
OTOPARK YÖNETMELİĞİ BAŞBAKANLIK’TA
Değerlendirme toplantısında, bir süre sonra yayımlanması beklenen otopark yönetmeliğine ilişkin de açıklamalarda bulunan Bakan Özhaseki, otopark sorununa bir çözüm bulabilmek amacıyla uzun çalışmalar yaptıklarını söyledi. Özhaseki, her konuta bir otopark yapılması zorunluluğu getiren otopark yönetmelik taslağının başbakanlığa gönderildiğini bildirdi.
Bakan Özhaseki, yönetmelikte tüm otoparklarda, bisiklet, engelliler ve elektrikli araçlar için yer ayırma zorunluluğu getirildiğini belirterek, şunları söyledi:
"Eskiden vatandaş kendi parselinde otopark yapmak istediğinde belediyelere gidip imar tadilatı almak zorunda olduğu halde şimdi belediyelere gidip imar tadilatı yaptırmadan yani bir seneye yakın belediye meclislerinde dolaşmadan kendi parselini istediği gibi otopark yapabilecek, bunu da dışarıya açık olarak, ticari olarak kullanabilecek. Ayrıca 'Park et- devam et' uygulaması getiriliyor. Eskiden biraz daha kolaycı bir tavırla özellikle konut yaptıranların, müteahhit arkadaşların belediyelere biraz para vererek otoparklardan kurtardığı bir ortam vardı bu tamamıyla zorlaştırıldı. Artık para vererek otopark yapımından vazgeçmek gibi bir durum olmayacak"
“TERÖRDEN ZARAR GÖREN HERKES 2018’DE EVİNE KAVUŞACAK”
Terörden zarar gören bölgelerde yapılan çalışmaları da anlatan Bakan Özhaseki, bölgede 70 bin civarında hasarlı konut tespit ettiklerini belirtti. Bu konutlar içerisinden az hasarlı olan 45 bin konutun zarar bedellerinin vatandaşlara ödendiğini söyleyen Özhaseki, "26 bin civarında konut yapımına başladık. Orada evi yıkılmış olan bütün vatandaşlarımızın da evlerini vermeye çalışıyoruz. Konutların bir kısmını bitirdik, vatandaşa teslim ediyoruz. Bir kısmının inşaatları da hızla sürüyor. Hızla süren inşaatlarımız da birkaç ay içerisinde bitirilecek ve 2018 içerisinde evi yıkılmış her vatandaş burada evlerine kavuşmuş olacak" diye konuştu.
“EN AĞIR ŞEKİLDE CEZALANDIRILACAK”
Değerlendirme toplantısında gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Bakan Özhaseki, geçtiğimiz günlerde Tuzla’da yaşanan kimyasal atıktan kaynaklanan koku olayına ilişkin kendisine yöneltilen bir soru üzerine bu konuda gerek Bakanlığın il müdürlüğü ve büyükşehir belediyesinin gerekse savcılığın harekete geçtiğini anımsattı. Özhaseki, "Orada biz tespitlerimizi yaptık, maddenin ne olduğunu biliyoruz. O maddenin hangi sektörlerde kullanılacağıyla ilgili de her türlü raporumuzu savcılığa teslim ettik. Savcılık ve Emniyet boyutunda şu anda bunu oraya kim taşıdı, hangi fabrika gönderdi meselesi büyük bir incelemeye tabi. O inceleme bittiğinde suçlular ortaya çıkacak, çıkmaması mümkün değil. Savcılıktan gelecek sonucu bizler de bekliyoruz. En ağır şekilde cezalandırılacağını çok net olarak söyleyebilirim." bilgisini paylaştı.

Editör: Haber Merkezi