Diplomasideki Adı; Yumuşak Ambargo

ABD'nin, vize başvurularını askıya almaya ilişkin yaptığı açıklamada, doğrudan Türk hükümetini eleştiren bir tavır içine girmesi, “önlem” olarak da vize başvurularını askıya aldığını açıklaması, diplomaside “yumuşak ambargo” olarak geçiyor.
Eğer yaşanılan sıkıntılarda düzelme olmazsa, ABD'nin “daha sert önlemlere de başvurabileceğinin” işareti veriliyor.

Kongre'Den “Amerikan Vatandaşlarını Tutuklayanlara Vize Verilmesin” Kararı Çıkmıştı

ABD'nin alabileceği “daha sert önlemlerin” ilk işareti ise, bizzat ABD kongresi tarafından verilmişti. ABD kongresi Tahsisler Komitesi'nde kabul edilen bir kararla, Türkiye'de adli soruşturmaya uğrayan Amerikan vatandaşları için, bu soruşturmayı yapan, izin veren ya da siyaseten sorumlu olanların ABD'ye sokulmaması konusunda bir karar kabul etmişti. Bu konudaki yetki de, ABD Dışişleri Bakanlığı'na verilmişti.

“Güvenliğimiz Yok ” Mesajı

Açıklamada yer alan, “temsilciliklerin ve personelin güvenliğinin sağlanması için daha az ziyaretçi” ifadesi ise, Türk hükümetini açıkca “güvenliği sağlayamamak”, hatta bizzat “güvenliği ihlal etmek” olarak yorumlandı.

Açıklamada, bu karara gerekçe olarak “yakın geçmişte yaşanan olaylar” denildi, ancak detay verilmedi.

Türkiye ile ABD arasında, “yakın geçmişteki” en büyük kriz, geçen hafta içinde bir ABD konsolosluk görevlisinin, FETÖ'ye destek gerekçesiyle önce gözaltına alınması, ardından da tutuklanmasıydı.

ABD, konsolosluk görevlisinin tutuklanmasının ardından yaptığı açıklamada, görevliye sahip çıkmıştı.

Türk Dışişleri Bakanlığı ise, söz konusu görevlinin “ABD tarafından Türkiye'ye resmen kendi adına çalıştığına ilişkin bildirilmemiş” olduğunu ifade etmişti.

ABD'nin bugün ani bir kararla vize başvurularını askıya alması, buna gerekçe olarak da “Türk hükümetinin ABD'ye verdiği güvenceleri yerine getirmemesini” ortaya koyması, Washington'un Türk tarafının açıklamasından “tatmin olmadığını” ortaya koydu.

Yerel Personel Resmen Bildirilmiyor; Ancak Sgk Kayıtları Var

Diplomatik kaynakların verdiği bilgiye göre, Türkiye'deki Büyükelçiliklerde görev yapan yerel personelin doğrudan Dışişleri Bakanlığı'na bildirilmesi gibi bir zorunluluk bulunmuyor. Sadece o söz konusu ülkeden gönderilen, o ülke vatandaşı personel Dışişleri Bakanlığı'na bildiriliyor ve “diplomatik dokunulmazlıktan” yararlanıyor.

Ancak çalışan yerel personelin sosyal güvenlik kaydı resmen SGK'ya bildiriliyor. SGK bildiriminde yabancı temsilcilikler “işveren” olarak yer alıyorlar. SGK'da, Türkiye'deki yabancı temsilciliklerde çalışan Türk vatandaşlarının, “hangi büyükelçilik ya da temsilcilikte çalıştığının” kaydı yer alıyor. Yabancı büyükelçiliklerde çalışan Türk personel için “diplomatik dokunulmazlık” bulunmuyor. Ancak bu personel de, çalıştığı işle ilgili bir konuda adli soruşturmaya uğruyorsa, genellikle “işveren” konumundaki ülke temsilciliğine bilgi veriliyor.

İdlib Operasyonuyla Aynı Gün

ABD'nin, Türk vatandaşlarının vize başvurularını kabul etmeyi askıya almasının, TSK'nın İdlip operasyonuna resmen başlamasıyla aynı güne denk gelmesi de dikkat çekti.

Türk askerleri, İran ve rusya ile varılan anlaşma sonucunda “çatışmasızlık bölgesi” olarak ilan edilen İdlib'e, Özgür Suriye Ordusu birliklerine refaketen girmişlerdi. Mehmetçiğin bölgedeki görevi, “ateşkes ihlallerini raporlamak” olarak açıklanmıştı.

Editör: Haber Merkezi