Büyükşehir Belediyesi tarafından dün akşam düzenlenen Komando Tugayı'ndaki iftara, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Vali Süleyman Kamçı, çok sayıda milletvekili, kuvvet komutanları ev sahibi olarak Kayseri Büyükşehir Belediye başkanı Mustafa Çelik, Kayseri Garnizon komutanı Hava Plt Tuggeneral Ercan Teke, şehit yakınları, gaziler, komandolar ve Kayseri protokolünden sınırlı sayıda isim katıldı.

Komando Tugayı'ndaki iftara İstanbul'dan tarifeli uçakla gelen 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bir ay önce yitirdiği babası Ahmet Hamdi Gül'ün mezarını ziyaret ettikten sonra geçti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki ile birlikte Kayseri'ye özel uçakla geldi.

Merkez Talas ilçesi Zincidere mahallesindeki General Vecihi Akın Kışlasındaki iftar yemeğinde şehitler için özellikle de Şırnak’ta düşen helikopterde şehit olan 1. Komando Tugayı'nın önceki komutanı Tümgeneral Aydoğan Aydın ve silah arkadaşları için dualar okundu.

ERDOĞAN VE GÜL AYNI MASADA OTURDU

İftar yemeğinde Erdoğan ile Gül yan yana otururken, Bakan Mehmet Özhaseki, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ve diğer protokol mensupları şehit aileleri ve gazilerin bulunduğu masalarda yerlerini aldılar. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Abdullah Gül, yemek boyunca masada sohbet etti. Çifte Cumhurbaşkanlı iftarda ikram edilen yemeğin ardından yapılan dua sonrası şehit yakınları, gaziler ve komandolara ilk önce Abdullah Gül hitap etti. Daha sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan söz aldı.

ERDOĞAN'DAN KILIÇDAROĞLU'NA ELEŞTİRİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iftar sonrası yaptığı konuşmada, 'Rabia işaretinden vazgeçilmeli' diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştirdi. Erdoğan, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

"Ülkesini, vatanını, bayrağını, ezanını sevmeyen acaba neyi seviyor, kimi seviyor.. Biz millet olarak vatanı havayla, suyla, sevgiyle, yani insanın yaşayabilmesi için gereken asgari ihtiyaçlarla birlikte gören bir anlayışa sahibiz. Biz vatanını imanla seven insanlarız. Birileri çıkıyor, diyor ki Rabia'dan vazgeç. Rabia dediği ney, tek millet, tek bayrak, tek vatan ve tek devlet. Bize bu dört ilkeden vazgeç diyen zihniyeti bunların yerine neyi ikame ettiğini tabi olarak merak ediyoruz. Türk Milletinin yerine neyi koyacağız. Ay yıldızlı bayrağımızın yerine neyi koyacağız. Uğruna bunca can verdiğimiz 780 bin kilometrekarelik vatanımızın yerine neyi koyacağız. 2 bin 200 yıllık geleneğin ürünü olan devletimizin yerine neyi koyacağız. Bizim ne mensubu hissedeceğimiz başka bir milletimiz, ne altında kendimizi güvende hissedeceğimiz başka bir bayrağımız, ne toprağının üstünde huzurla yaşayıp altında huzurla yatacağımız başka bir vatanımız ne de kapısına gideceğimiz başka bir devletimiz yok. Rabbimiz yeryüzünde bozgunculuk yapanların akıbetinin dünyada rezillik, ahirette azap olduğunu işaret ediyor. Bizim yeryüzümüz vatanımızdır. Burada bozgunculuk yapanları ahiretteki akıbeti hiç şüphesiz mevla bilir. Ama onları bu dünyada rezil etmekte bizim görevimizdir."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör konusuna da değinerek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Terör örgütlerine karşı sahada yürüttüğümüz mücadeledeki başarılarımızda sizler bu görevi hakkı ile yerine getiriyorsunuz. Bizlerde terör örgütlerine ve ülkemizde husumet besleyen tüm dış güçlere karşı kararlı mücadele içerisindeyiz. Hamdolsun bu mücadelede milletimiz tüm gücü ile yanımızdadır. Kimi gafillere rağmen milletimizin tamamına yakına üzerinde yaşadığı toprakların, mensubu olduğumuz ülkenin kıymetini çok iyi biliyor. Onun için 'Dur yolcu bilmeden gelip bastığın bu toprak bir devrin battığı yerdir. Eğil de kulak ver bu sessiz yığın bir vatan kalbinin attığı yerdir. Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda, Gördüğün bu tümsek Anadolu'nda, İstiklal uğrunda, namus yolunda, Can veren Mehmed’in yattığı yerdir.' Allah'ın izni ile istiklal ve namus uğrunda can veren Mehmetler bitmediği, yurdumuzun üstünde tüten en son ocak sönmediği müddetçe kimse bu ülkenin kılına dokunamaz. Sözlerimin sonunda gazanız mübarek, yolunuz açık, kılıcınız keskin, yüreğiniz ferah, zaferiniz bol, Allah yardımcınız olsun. Rabbim gazilerimizden razı olsun, şehitlerimizin ailelerine sabır versin, onlara rahmet eylesin."

Konuşmaların ardından iftara katılan şehit yakınları,gaziler ve ailelerle bir araya gelip görüşen Cumhurbaşkanı Erdoğan ile 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, sahuru da Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’nin bağında yaptı.

Sahur için Erdoğan ve Gül, iftardan sonra saat 22.30 sıralarında, Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’nin merkez Talas İlçesi'ndeki bağevine geçti. Burada sahura kadar süren sohbete, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’da katıldı.

Ev sahibi Bakan Özhaseki tarafından konuklara sahur yemeğinde Kayseri mantısı, Kayseri usülü tahinli katmer, kıymalı tandır böreği, peynirli suböreği, bal-kaymak, peynir, zeytin servis edildi. İçilen çayların ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Bakan Soylu, Erkilet Havalimanı'na geçti ve İstanbul’a uğurlandı.

Abdullah Gül, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki ile Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal ise geceyi ise memleketleri Kayseri'de geçirdi.

Editör: Haber Merkezi