Kayserinin Talas Bulvarı'nda Erciyes Üniversitesi Kampusu yakınlarındaki otobüs durağında 1'inci Komando Tugayı'ndan kent merkezine hafta sonunu izine çıkan askerleri taşıyan halk otobüsüne PKK'lı terörist tarafından bombalı araçla yapılan saldırıda 15 asker şehit oldu, 54 asker yaralandı. Olayla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında şüpheliler hakkında '15 kez nitelikli adam öldürme, 55 kez nitelikli kasten adam öldürmeye teşebbüs, patlayıcı madde bulundurmak, silahlı terör örgütü yöneticisi olmak ve evrakta sahtecilik' suçlarından ağırlaştırılmış ömür boy hapis cezası istemiyle dava açıldı. Kayseri 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın bugünkü duruşması, sanık ve davacı sayısının çok olması ve güvenlik nedeniyle Kayseri Adalet Sarayı Konferans Salonu’nda görüldü. Duruşmaya tutuklu sanıklar Kenan Çiçek, Ümit Kepir, Ekrem Uğur, Mehmet Oluk, Abdullah Akbıyık ile tutuksuz 11 sanık katıldı. Duruşmanın sabah bölümünde 2 tutuklu sanık dinlendi. Savunma yapan 2 sanık, olaya karışmadıklarını öne sürdü. Bombalı saldırıda kullanılan araca sahte plaka almaya yardım ettiği iddia edilen tutuklu sanık Abdullah Akbıyık, “Ailelere başsağlığı diliyorum. Gazilerimize de Allah’tan acil şifalar diliyorum. Ben sabıkalı ya da dolandırıcı olabilirim. Ama asla böyle bombalı saldırıda kullanılan aracın bir plakasını bastırmadım'' dedi. Kendisinin de şehit yakını olduğunu söyleyen Abdullah Akbıyık, “Çankırılıyım. Benim de ailemde birçok şehit var. Ben de bir şehit yakınıyım. Çok iyi biliyorum ki; 34 plaka hariç, İstanbul dışında bir plaka bastırmadım. Dosyada da sadece tutuksuz sanık Murat Talan'ı tanıyorum. O da orijinal plaka bastığı için, o yüzden tanıyorum. Ama dediğim gibi ben 34 plaka dışında bir plaka bastırmadım" diye konuştu.

'ARABA ÇALIP SATMAK İÇİN ADANA’YA GİTTİM'

Kürtçe tercüman eşliğinde dinlenen tutuklu sanık Kenan Çiçek ise mahkemede Adana’ya nasıl gittiklerini anlatarak, “Adana’ya, ortağım Ferhat, eşim ve 2 kızım ile birlikte gittim. Gözaltına alındığım sırada bana teşhis ettirilen isimlerin hiçbirini tanımıyorum. Emniyet Müdürlüğü’nde verdiğim ifadede ne gösterirlerse imza attım. Önceki ifademi kabul etmiyorum. Adana’ya gidiş sebebimiz tamamen araba hırsızlığı içindi. Ferhat, benim Adana’daki çevremi biliyordu. Beraber araba çalar satarız deyince kabul ettim” diye konuştu.

'UYUŞTURUCU TİCARETİ ZANNETTİM'

Olayın, uyuşturucu ticareti işi olduğunu zannettiğini belirten Çiçek, “Araba çalma işini uyuşturucu ticareti için zannettim. Karlı bir iş olarak gördüm. Benim bunların örgütle alakası olduğundan dahi haberim yoktu. Aklımın ucundan bile geçmedi. Ferhat ile Kasım, olayı baştan tasarlamış ama, benim haberim yoktu. Çalıntı aracı satıp, karı da yarı yarıya paylaşacaktık” dedi.

'SEVİNİLECEK BİR DURUM YOK'

Olaydan duyduğu üzüntüyü de dile getiren sanık Kenan Çiçek, “Patlamayı gerçekleştiren Kasım'ı ilk kez gördüm. Daha önce tanımıyordum. İnsan böyle bir şey olmasını nasıl isteyebilir. Yaşanan olay keyif duyulacak ya da mutlu olunacak bir durum değil. Orda bizim insanlarımız hayatını kaybetti. Kasım'ın uzun saçlı oluşu, baştan beri beni huzursuz etti. O da benle ilgili önyargılı yaklaştı. Ferhat'a dönerek bunu nerden buldun, bu hiç hesapta yoktu bile demiştim” şeklinde konuştu. Kenan Çiçek, “Kasım ve diğerlmerinin elinde T benzeri bir harita vardı. A4 kağıdından biraz büyüktü. Kasım'ın belinde tabanca vardı. Sadece araba satıp, kar payımı almak istiyordum. Nerden bulaştık bu işe dedim. Aklımdaki, bunların uyuşturucu ticaretiydi. Sonra Ekrem Uğur’un evine gittik. Kasım, hiç kimseyi tanımadığını ve düşmanının çok olduğunu söyledi. Ekremin evinde bu yüzden gidip 1 gece kaldık. Patlamayı gerçekleştiren Kasım’ı da üniversite öğrencisi olarak tanıttım” ifadelerine yer verdi.

'CUMAYA KADAR ARABA BULMAM LAZIM DEDİ'

Patlamayı gerçekleştiren terörist Kasım’ın cuma gününe kadar arabayı bulması gerektiğini kendilerine söylediğini ifade eden tutuklu sanık Kenan Çiçek, “Benzinli, gri renkte ve 2000 modelinin üstünde olması gerektiğini söyledi. Sonra olayı planladıklarını anladım. İstediği özelliklerde arabayı, 3 gün Adana’da aradık. Bulamayınca Kasım beni tabancayla tehdit edince, ortağım, şu anda firarda olan Ferhat, Şanlıurfa'ya giderek, patlamada kullanılan aracı getirdi. Kasım, oto hırsızlığı nedeniyle önce bin euro sonra da 4 bin euro olmak üzere bize toplam 5 bin euro verdi'' diye sözlerini tamamladı.



Editör: Haber Merkezi