Özdemir, yeni belirlenen bu özel günün anlamını şöyle özetledi: “Cumhurbaşkanlığının 24 Haziran tarihli kararnamesine göre 30 Haziran artık “Koruyucu Aileler Günü” olarak kutlanacak. Bu günün ayrıca bir anlamı da var. Bundan tam 100 yıl önce günümüz Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının temeli olan Cemiyet-i Etfâl kuruldu. Bu günün belirlenmesi, bizim uzun zamandan beri beklediğimiz bir gelişmeydi. Farkındalık oluşturacağını düşünüyoruz.”dedi.

NASIL KORUYUCU AİLE OLUNUR?

Birey veya ailelerin koruyucu aile olabilmesi için gerekli şartları sıralayan ve belirleme sürecinin nasıl işlediğini anlatan Özdemir, “25-65 yaş arası T.C. vatandaşı olmak, Türkiye sınırları içerisinde ikamet etmek ve düzenli bir gelir sahibi olmak aradığımız temel şartlardır. Bunun dışında sağlık raporları da istiyoruz. İleriki safhalarda koruyucu aileler birimimizden arkadaşlarımız görevlendiriliyor, bize başvuru yapan ailelerin evlerine gidiyoruz, sosyal çevre ayrıntılı bir araştırmadan geçirildikten sonra bu ailenin koruyucu olmaya uygun olup olmayışı tespit ediliyor” ifadelerini kullandı.

“KORUYUCU AİLE SAYISINDA TÜRKİYE DÖRDÜNCÜSÜYÜZ”

Özdemir, koruyucu ailelerin son durumu hakkında birtakım veriler paylaşarak, “Kayseri olarak koruyucu ailelerin sayısında Türkiye 4’üncüsüyüz, önümüzde 3 büyükşehir var. Son 2 yılda çocuklarımıza aile kazandırma hususunda hedeflerimize ulaşmada Türkiye birincisi olduk. Türkiye çapında 8141 çocuğumuz koruyucu ailelerin yanındadır, Kayseri’de ise 276 koruyucu ailemiz ve onların yanında 321 çocuğumuz bulunmaktadır. Bu bizim için onur verici. Çocuklarımız aile sıcaklığında büyüyorlar. Kıymetli vatandaşlarımıza bu konudaki gayret ve desteklerinden dolayı minnettarız. İnşallah bu hizmet artarak devam edecek” şeklinde konuştu.

Koruyucu ailelere verilen çocukların gider ve hizmetlerinin devlet tarafından karşılandığını belirten Özdemir, “Ayrıca eğitim giderleri ve rehberlik hizmetlerini Koruyucu Aile Birimi’miz sağlamaktadır. Her çocuk için danışman atıyoruz. Danışmanlar ilk bir yılda sürekli kontrollerde ve desteklerde bulunuyoruz, bir yılın ardından üç ayda bir düzenli kontrollerde bulunuyoruz. Çocuklarla sürekli iletişim hâlindeyiz, onların yanına gitme hakkına sahibiz, aileleri de bizleri çağırıyor, çocukların özel günlerinde yanlarındayız. 18’e giren çocuklarımıza da destek vermeye devam ediyoruz. Eğitim hayatları devam ediyorsa 25 yaşına kadar, eğitimleri devam etmiyorsa iş haklarını kazanana kadar yanlarındayız” diye konuşarak, koruyucu ailelere verilen çocuklarla müessese olarak sürekli ilgilendiklerini belirtti.

“ÇOCUKLARIN SOSYALLEŞMESİNE KATKI SAĞLIYOR”

Koruyucu ailelerin yanlarında bulunan çocuklarda meydana gelen değişimleri dile getiren Özdemir, “Gözlemlerimi bir idareci olarak değil de bir psikolog olarak söyleyeyim: Çocuklar psikososyal olarak müthiş bir gelişim göstermektedir. Çocuklarımız okul öncesi dönemdeyse onların sosyalleşmesine ciddi katkılarda bulunuyoruz. Çocuklarımızı bir aileyle buluşturduğumuz zaman aileyle bir bütünlük arz ettiğinde onun hem fiziksel, hem psikolojik, hem de sosyal değişimini çok iyi ölçüde etkiliyor. Bizim kurumlarımızda bulunan çocuklarımızla koruyucu ailelerin yanında yetişen çocuklarımız arasında ciddi farklar var” şeklinde konuştu. Özdemir, tüm koruyucu aileleri bu özel gün vesilesiyle kutlayarak konuşmasını tamamladı. (BGC)

Editör: Haber Merkezi