"Ülkesinin etrafındaki coğrafyada, bu kadar kan dökülen topraklar varken, insanlar Anadolu topraklarına sığınırken, biz kendi içimizdeki kardeşliğimizi yok edecek tabular içerisinde olamayız. Özellikle, adalet mülkün temelidir algısına sahip bir milletin, hakim ve savcıların üzerinde bu kadar çok gölgenin ve karabulutların dolaştığı bir süreci yaşamasını, ben bu topraklara yakıştırmıyorum. Dolayısıyla, bozulan bu dengelerin tedavi edilmesi anlamında son HSYK seçimleriyle ilişkili oluşan tabloda, hakim, savcılarımızın ve onları idare eden bu kurula çok önemli misyon ve görev düştüğünün farkındayım. Bozulan bu dengedeki ahengi tedavi etmek, adalet kavramını yeniden güvenilir eski makamına getirmek anlamında, bir görev süreci yaşamalarını temenni ediyorum. Bozulan denge içerisinde, eğer böyle devam ederse, toplumun belli bir yüzdesinin, adalet kavramına güvenmediği bir ülkeden, belki artık adalet kavramına hiç güvenilmeyen bir ülke haline geleceğiz. Bu, asla toplumsal olarak bize yakışan bir sonuç değil."
Editör: Haber Merkezi