Mazlum-Der Kayseri Şube Başkanı Ahmet Taş yaptığı açıklamada 11 ve 12 Eylül insanlık tarihinde 2 kara gündür değerlendirmesinde bulundu. Taş, ‘’ 12 Eylül 1980’de ülkemizde silahlı kuvvetlerin oluşturduğu cunta yönetimi millet iradesine dayalı Cumhuriyet yönetimine darbe vurarak ülke yönetimine el koydu. 2 yıldan fazla süren ve etkileri hala devam eden bu dönemde; 673 bin insanımız cuntacılarca fişlendi. 30 bin vatandaşımız vatandaşlıktan çıkarıldı. 30 bin vatandaşımız işinden atıldı.5 bin öğretim üyesi ve öğretmen işinden atıldı. 2500 askeri personel darbeye karşı oldukları için işinden atıldı. 50 tanesi idam kararı ile gerisi cezaevinde işkence, kaçmaya teşebbüs ve diğer suçlar bahane edilerek 1208 vatandaşımız darbeciler tarafından katledildi.’’ dedi.

Hüseyin Kurumahmutoğlu, Sacit Adalı ve Mustafa Pehlivanoğlu’nun unutulmadığını belirten Taş, ‘’Bu dönemde; TBMM dağıtıldı. Anayasa ortadan kaldırıldı. Cumhurbaşkanı ve hükümete görevden el çektirildi. On binlerce insan tutuklandı, yıllarca sorgusuz sualsiz işkence altında cezaevlerinde kaldılar.’’ diye konuştu.

Mazlum-Der Şube Başkanı Ahmet Taş sözlerini şu şekilde tamamladı:
"11 Eylül ABD’nin New York şehrindeki ikiz kulelerine saldırının yıldönümü,12 Eylül 1980 ise ülkemizde millet iradesinin ortadan kaldırılıp, cuntacılar ve darbeciler eliyle insanlık değerlerinin ayaklar altına alındığı, idamların, katliamların, fişlemelerin, ayrımcılığın ayyuka çıktığı bir dönemdir.

11 Eylül’ü bahane eden ABD, Afganistan ve Irak’ı işgal etti. İşkenceler, ırza tecavüzler, tutuklamalar ve toplu katliamlar yoluyla binlerce insan öldürüldü. Tarih, kültür, medeniyet, yer altı yer üstü kaynakları, dini ve manevi değerler yok edilerek, bu ülke insanlarına hak etmedikleri insanlık dışı muameleler yapılıp, insan onuru ayaklar altına alındı, alınmaya da devam ediyor. Bu olay ABD’nin tarihinde kara bir leke olarak yerini almıştır. Mazlum-Der olarak, 12 Eylül zulmünü Türkiye toplumuna yaşatan hayatta kalan darbecileri Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya’nın adalet önüne çıkarılarak yargılanıp mahkum edilmeleri yoluyla dönemin mağdurlarının gönüllerine su serpilmesini takdire şayan, toplum vicdanını rahatlatan gelişme olarak değerlendiriyor ama yeterli bulmuyor, dönemle ilgili tüm mağduriyetlerin giderilmesi, mağdurların ve idam edilenlerin itibarlarının iade edilmesi için halkın seçtiği Cumhurbaşkanını, TBMM’yi ve yeni hükümeti göreve davet ediyoruz.’’
 
Editör: Haber Merkezi