Türkiye, kamuoyunda İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen ve kadına yönelik şiddeti önlemeyi amaçlayan uluslararası sözleşmeden resmi olarak ayrıldı. Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararı bugün itibarıyla resmileşti. Kayseri'de Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Kadın Meclisleri konuyla ilgili açıklama yaptı. Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesinden ayrılmasıyla ilgili açıklama yapan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Kadın Meclisleri Üyesi Aleyna Pınarmemir, "Anayasadan, Yasadan, Sözleşmeden Vazgeçmiyoruz. Bir gece yarısı cumhurbaşkanı İstanbul Sözleşmesi'nden imzanın çekilmesine karar verdi. İstanbul Sözleşmesi'nden imzanın geri çekilmesi kararıyla ilgili yürütmenin durdurulması talebiyle danıştaya yapılan başvurulardan birine "red” kararı verildi. Danıştayın 5 üyesinden 3ü "tek yetkili Cumhurbaşkanıdır" diyerek yürütmenin durdurulması talebini oy çokluğu ile reddetti. Bu karar hukuki bir karar değildir, bu karar siyasi bir karardır ve oybirliği ile alınamamıştır. Sadece İstanbul Sözleşmesi'ni değil, ülkenin dört bir yanında hakları için anayasanın, yasaların uygulanması için mücadele edenler var ve var olmaya devam edecek. Bugün İstanbul Sözleşmesi Türkiye'de yürürlükten kalkacak.

Ama sanmasınlar ki kadınlar haklarından, anayasadan, yasadan, sözleşmeden vazgeçecek. Elbette ki vazgeçmeyeceğiz, Kadınlar o Sözleşme'nin her bir maddesini mücadeleleriyle var ettiler. Uygulanması için her gün canları pahasına mücadele ettiler. Çünkü İstanbul Sözleşmesi kadınları yaşatacak olandır. Bu kuru bir slogan değildir. Her bir maddesi öldürülen kadın ve LGBTIQ+ arkadaşlarımızın ardından var olmuştur. Niceleri hayatta kalabilsin diye. Ama İstanbul Sözleşmesi sadece yaşatmaz; eşit ve özgür yaşamamızın garantisidir. Bu yüzden önüne rejim değişikliğini koyanların ilk hedefi İstanbul Sözleşmesi; kadınların, LGBTlQ+ların eşit ve özgür yaşamasını hedef almak olmuştur" diye konuştu.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Kadın Meclisleri Üyesi Meryem Öncel, "İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmiyoruz. İstanbul Sözleşmesi kadınları ve LGBTlQ+'ları şiddetin her türlüsünden "amasız, fakatsız" koruyacak olan kalkandır. Türkiye'deki kadınlar, LGBTlQ+'lar "amasız, fakatsız" sözleşmesine sahip çıkıyor. İstanbul sözleşmesi, bu ülkede yaşayan herkesin eşit yurttaşlık ve korunma haklarının, yaşama haklarının güvencesidir. Anayasada, imzalanan diğer uluslararası sözleşmelerde hiçbir din, dil, ırk, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği fark etmeksizin ayrımcılık yapmadan bu hakların kullanılması gerektiği yazar. Sözleşmeyi feshedip haklarımızı elimizden almak isteyen, "yoktur öyle bir şey" diyerek tüm LGBTlQ+ları ve haklarını yok saymaya çalışanlara karşı İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmiyoruz. İstanbul sözleşmesinin Türk aile yapısını bozduğunu iddia ederek sözleşmeden çıkılmayı meşru göstermeye çalıştılar. Elmalı Davası bu ülkenin gerçeğidir. Çocuğunun önünde boğazı kesilerek öldürülen Emine Bulut bu ülkenin gerçeğidir. İstanbul Sözleşmesi bu gerçekler açığa çıksın, kadınlar yaşasın, çocuklar gülsün diye var. Kadınların kurtuluş mücadelesi bir günde var olmadı. Toplumların hakları için verdikleri mücadeleler, eşitlik ve özgürlük mücadeleleri tarih sahnesinde hep oldu, olmaya da devam edecek. Tüm bu deneyimler, tüm bu birikimler sizin hukuksuz bir kararınızla yok olmayacak. İstanbul Sözleşmesi, kadınların eşit yaşamasının önündeki engelleri ve bunlara karşı çözüm yollarını anlatmaya devam edecek. Kadınların yıllardır yürüttüğü örgütlü, sistemli, eşitlik mücadelemizde tüm eşitsizliklere karşı mücadele eden toplumun tüm kesimlerini yanımıza alarak yolumuza devam edeceğiz. İktidarın uygulamamakta direndiği, bizlerin ise uygulatmak için mücadele ettiğimiz sözleşme maddeleri için yürütülen direniş her gün devam edecek. Kadınlar için şiddetsiz bir yaşamı var edene, LGBTlQ+ilar için ayrımcılığa son verene, kadın cinayetlerini ve şüpheli kadın ölümlerini durdurana dek, çocukların yüksek yararını sağlayana dek durmayacağız. İstanbul Sözleşmesi'nden imzanın çekilmesi kararına karşı "Anayasadan, Yasadan, Sözleşmeden Vazgeçmiyoruz” demeyi Türkiye'nin dört bir yanında sürdüreceğiz. Yaşama hakkımız için, eşit ve özgür bir hayat için, tüm haklarıyla yaşayabilmesi için, onurlu bir yaşam için anayasayı, yasayı sözleşmeyi uygulatmak için herkesi mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz" diye konuştu. (BGC)

Editör: Haber Merkezi