Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu(KESK)'e Bağlı Sendikaların Şube Başkanları ortaklaşa basın toplantısı düzenledi. Eğitim Sen Sendikası Kadın Sekreteri Necla Ünsal ile Ses Sendikası Şube Başkanı Orhan Karakaya basının karşısına geçti.
Eğitim Sen Sendikası Kayseri Şube Başkanlığında düzenlenen toplantıda basın açıklamasını Necla Ünsal yaptı.
AKP diktatörlüğüne, baskı ve zorbalığa, yolsuzluğa, hırsızlığa, iş cinayetlerine, kadın cinayetlerine, doğa ve kentlerimizin yağmalanmasına, emperyalizmin savaş ve sömürü politikalarına, gericiliğe, erkek egemen siyasetin kadını dışlayan politikalarına karşı, rahatsızlığı olan milyonlara sesleniyoruz diyen Necla Ünsal şu ifadelere yer verdi.”, Zor bir süreçten geçiyoruz. Savaşın, çatışmaların, şiddetin en ağır halini yaşıyoruz.

Suruç katliamı olduğunda, bu ülkenin genç kadın ve erkeklerinin yaşamını hunharca kaybetmelerine hep beraber tanık olduk. Sözde demokrasinin ilerlediği bu zamanda ülkemizin doğusunda bazı il ve ilçelerde sıkı yönetim ilan edildiğini gördük.Çatışmalı ortamlarda ve savaşta dahi uluslararası sözleşmelerde hastanelere, ambulanslara ve sağlık emekçilerine dokunulmaması garanti altına alınmış olunmasına rağmen, kafasına silah dayanan, öldürülen sağlık emekçilerine tanık olduk. Kışlaya çevrilen hastanelere ve okullara şahit olduk.
Buna karşılık çocuklarını buzdolabında saklayan, sabaha kadar ölü kızının bedenini koynunda saklayan anneler gördük. Onsekizbin lirası olmadığı için, oğlunun cenazesinde evladından af dileyen asker annelerine tanık olduk.
Şunu bir kez daha anladık;
Tüm sorunlar demokratik ve barışçıl yollarla çözülmeli.
Hakikati arayan bizler sözümüzü ve eylemimizi birleştirdik. Yaşadığımız bu Ortaçağ karanlığıyla mücadele etmek için birlik ve beraberliğimizin şart olduğunu biliyoruz. Kadın, erkek, genç, yaşlı hepimiz , demokrasi ve gerçek bir barış istiyoruz bu kadar açık ve yalın..

Bu güne kadar başka bir dünyanın mümkün olduğunu söyledik, her fikirden, anlayışlardan insanlar olarak, gülüşü çalınmış insanlar olarak, savaşın kimlerin işine yaradığını bundan beslenenlerin kimler olduğunu biliyoruz. Savaşın bedelini daha çok halk olarak bizler ödüyorsak o halde barışın mücadelesini en çok bizim vermemiz gerekiyor. Gelin savaşa, sömürüye, gericiliğe ve militarizme karşı sesimize ses katalım.
Bizler, akıtılan kardeş kanının son bulması, daha büyük acılar yaşanmasının önüne geçilmesi için dün olduğu gibi bugün de görev ve sorumluluk almaya hazırız.
Bu bizim savaşımız değil,
Çünkü, biz yaşamı savunuyoruz. Onurlu bir barışın inşası için mücadele ediyoruz.
Çünkü, biz, savaşın bir halk sağlığı sorunu olduğunu ve sağlık için ilk önce barışın sağlanması gerektiğini çok iyi biliyoruz.
Çünkü, biz 400 vekil verseydiniz bunlar olmazdı diyenlerin , aslında tek adamla ülkeyi yönetmek için savaş senaryoları hazırladığını çok iyi biliyoruz. Bunun cevabını bizler verdik yine vereceğiz.
Çünkü biz 90 'lı yılları aşan bu savaş ortamının son bulması için mücadele edenleriz. AKP diktatörlüğüne, baskı ve zorbalığa, yolsuzluğa, hırsızlığa, iş cinayetlerine, kadın cinayetlerine, doğa ve kentlerimizin yağmalanmasına, emperyalizmin savaş ve sömürü politikalarına, gericiliğe, erkek egemen siyasetin kadını dışlayan politikalarına karşı, rahatsızlığı olan milyonlara sesleniyoruz.

Bunun için 10 Ekim 2015 Cumartesi günü “Savaşa İnat, Barış Hemen Şimdi” şiarı ile Ankara’da bu ülkenin bütün demokrasi güçleri ile birlikte, yüreği barıştan yana atan bizler, Emek, Barış, Demokrasi Mitinginde siz sevgili dostlarımızı aramızda görmek istiyoruz. Davetimiz herkese.
Ankara’da buluşup sözlerimizi ve yüreklerimizi bir edelim ve zalime karşı mücadelemizi dünyaya duyuralım.
Egemenin savaşına inat, Barış hemen şimdi diyoruz” dedi.
HABER: SELAHATTİN KARAKOÇ
Editör: Haber Merkezi