TKB olarak, 400 belediyenin günlük akışını izlediklerini ifade eden Sözen, "Bunların yüzde 50'si yeni seçilen arkadaşlar. Bir gelenek olmaya başladı. Şimdiye kadar belediye reisleri ya da seçilmişler, gittikleri ortamlarda kültür öncelikli konuşmuyorlardı. Şimdi anladılar ki, bir kentin kent olması için altyapı, yol gibi sorunları yıllar içinde gelip gidecek ama eğer kendilerine bir kimlik, varlık, farklılık, çeşitlilik koymadıkları zaman sadece adı olmuş olacak. Sadece, adı yadigar kalacak. Bir de bunun doğru bilgi, uzman kullanması gerekecek. Personel verimliliği gibi boşlukları da Tarihi Kentler Birliği üye belediyelerimizle akademik çalışmalarda uygulamada görülecek sorunları bütün bir eğitime soktuk. Şimdi uluslararası boyuta nasıl ulaşacaklarının eğitimini yapıyoruz. Eğitimden geçen arkadaşlarımızın fevkalade bulundukları şehre, beldeye ve büyükşehire katkıları olmaya başladı. Demek ki, bunun yol haritası veya hangi kişilerle iş birliği yapılacağıyla ilgili bilgili insan ve kaynağın doğru kullanılması gerekiyor. Bu süreçte göreceğiz ki, değişmesi gereken çok şey olacak'' dedi.
NİTELİKLİ ELEMAN SORUNU VAR
Kentlerin büyükşehire geçişinde kademeli bir yapının izlenmesi gerektiğine değinen Prof. Dr. Metin Sözen, büyükşehir olan kentlerin nitelikli eleman sorunuyla, kırsal ile kent yaşamını bütünleştirme sorunu olduğuna vurgu yaparak, şöyle dedi:
''Kentleri büyükşehire dönüştürdüğümüz zaman burada sınırlar büyüdü. Ancak, taşıyabilirlik sorunu çıktı. Taşıyabilirlik meselesi öyle kolay yapılacak işler değil. Öyle kentler var ki, sahil boylu veya arkasındaki bölge, bir anda bir belediyenin kısa sürede sisteme uydurmasına imkan yok. Kademeli bir geçiş olmalı ve bu geçişte kırsal kesimin varlığını, niteliğini ve üretim ilişkilerini beslemedikçe, Türkiye topraklarından yeteri kadar verim alınamayan büyükşehirler oluştu. O açıdan sorun çıkabilir. Ancak, şimdi bunun sorunlarını gideriyorlar. Herhalde yeniden bir organizasyona, yeniden bir uygulama aşamasına, en önemlisi ortak bir toplantıya ihtiyaç var ve orada herkesin bulunması gerekir. Denetim meselesi için kendini dik tutacaksın. Nitelikli insan kullanacaksın ve herkesin senden istediği talebe karşılık cevabını verebilecek bir kadroya ihtiyacın var. Türkiye’nin kadro ve nitelik sorunu var.''
Editör: Haber Merkezi
