Açıklamayı yapan KESK Dönem Sözcüsü Sedat Ünsal, ‘bu gidişe dur denilmediği sürece kapalı kapılar ardında rakamlarla oynanmaya devam edileceğini’ dile getirdi. Ünsal, açıklamada belirlenen oranların piyasalarla uyuşmadığının altını çizerek “İşsizlik, geçim derdi ve düşük ücretler artık hayatların sönmesine, ailelerin dağılmasına, çocukların çalışmak zorunda kalmasına neden oluyor. Çarşıda, pazarda ya da sokakta, yani hayatın en sahici yerindeki enflasyonun yanına dahi yaklaşamayacak veriler resmi istatistik olarak karşımıza çıkarılıyor. Ancak bu ülkede yaşayan herkes TÜİK’in resmi rakamları ile yaşadığımız gerçek enflasyon arasında bir uçurum olduğunu bilmektedir. Dolayısıyla asgari ücretlisi, işçisi, kamu emekçisi, emeklisi ile hepimiz TÜİK’in resmi enflasyon rakamlarının gösterdiğinden çok daha derin bir yoksullaşma yaşıyoruz” ifadelerini kullandı.
Aylıklara yapılan zammın, açıklanan enflasyon oranıyla eridiğini öne süren Ünsal, “Sendikalı ya da sendikasız 3 milyon kamu emekçisi ve 2 milyon emeklinin iradesi ve ihtiyaçları yok sayılıyor. Kamu emekçileri, 2022-2023 dönemi toplu sözleşmeye gitme sürecinde, %3’lük kısmı toplu sözleşmeden kaynaklanan, %5,45’lik kısmı ise enflasyon farkı olarak ‘lütfedilen’ %8,45’lik bir zamla karşılaşıyor. Enflasyon, halkın satın alma gücündeki azalmanın en somut göstergesi olmasına rağmen, iktidarın denetimindeki medya, açıklanan verileri ‘işçi, memur ve emekliye zam müjdesi’ olarak veriyor” diye konuştu.
“ALİCENGİZ OYUNLARINA GİRİLİYOR”
Son yapılan elektrik ve doğalgaz zamlarını da eleştiren Ünsal, “Siyasi iktidar elektrik ve doğalgaza zam yaparken bile Temmuz’dan geçerli diyerek yapılan zammın memur ve emeklisinin Temmuz artışına yansımaması yani Haziran enflasyon sepetine girmemesi için, alicengiz oyunlarına girmekten tereddüt etmiştir” şeklinde konuştu. Bütün emekçilere çağrıda bulunan Ünsal, “Biz bu gidişe dur demediğimiz sürece, sahici ve samimi bir şekilde yan yana gelip el ele vermediğimiz sürece, kapalı kapılar ardında rakamlarla oynadıkları gibi hayatımızla oynamaya devam edeceklerdir. Dolayısıyla sendikalı veya sendikasız tüm kamu emekçileri ‘artık yeter’ demeli ve bu gidişe bir son vermelidir” diye konuştu.
KESK’İN TALEPLERİ
Ünsal, açıklamanın sonunda KESK’in taleplerini belirtti: En düşük kamu emekçisi maaşı; kira, yakacak, ulaşım gibi sosyal ödemelerle yoksulluk sınırı üzerine çıkarılmalıdır. Maaşlarımızda hedeflenen enflasyon oranında değil, yaşanan gerçek enflasyon oranında, satın alma gücümüzdeki azalma ve ekonomik büyüme oranları dikkate alınarak artış yapılmalıdır. Elektrik, doğalgaz, su, akaryakıt, ekmek, toplu taşıma gibi temel ihtiyaçlara yapılan zamlar geri alınmalı; söz konusu temel ihtiyaçlara zam yapılmamalıdır. Tüm yükü emekçilerin sırtına yıkan vergi adaletsizliğine son verilmelidir. Sadece geçtiğimiz yıl kayıplarını telafi etmek için maaşlarımız 2021 yılının başından itibaren geçerli olmak üzere seyyanen 1000 TL artırılmalıdır. Yıllardır yandaş konfederasyonla yapılan satış sözleşmelerine son verilmeli, uluslararası sözleşmelerde güvence altına alınan grev hakkımız engellenmemesi, derhal grevli özgür toplu sözleşme mekanizması kurulmalı, bunun için 4688 sayılı yasa baştan sona yeniden düzenlenmelidir."dedi.
