Şaka değil, 24 yıl..
Bunun neredeyse 23 yılı iktidarda geçti.
Hafızalarımızı bir güzelliğe hasret bırakacak icraatlar yaptınız, yapmaya devam ediyorsunuz.
23 yıllık süreçte benim gördüklerim var ki, dinbazlar serpilip büyüdü, din ve ahlak birbirinden ayrıldı. Ahlak devre dışı bırakıldı. Uydurulan din pazarlanıyor her köşe başında.
Çakma şeyhler, çakma dervişler, soytarı kılıklı dinbazlar Cumhuriyetle hesaplaşma adına devlet kurumlarını bir bir ele geçirdi, geçiriyor.
24 yılda bakın neler oldu?
24 yılda eğitim kalitesinin en dibini buldurdular. Okullarımız diplomalı cahiller yetiştirmeye başladı. Sadece o kadar mı, aynı zamanda diplomalı işsiz cennetine çevirdiniz memleketi. Şimdi eğitimin tabutuna son çiviyi çakmak için eğitim süresini kısaltma projesi sunuyorsunuz. Gerek bile yok. Kapatın gitsin tüm okulları. Zaten görev verdikleriniz sahte diplomalı değil mi?
23 yılda ahlak seviyemizin en dibini buldurdular. Ahlakı her alanda hayatımızdan sildiler. Çocuk tecavüzcüsü sözde din adamları sardı her yanı. Ama Diyanet Teşkilatımız bu ahlaksız güruhu teşhir etmek yerine sol elle yemek yemenin sakıncalarına ilişkin fetvalar yayınlıyor.
23 yılda hapishaneleri defalarca doldurup, boşalttılar. Yeni hapishaneler yaptılar, ama hala hapishanelerde mahkumlar vardiya sistemi ile ranzalarda uyumak için yer bulabiliyor. Çok sayıda kütüphane kapattılar, iki katı hapishane açtılar.
23 yılda teröristleri devlet kurma aşamasına getirildiler. Çizilen zikzaklı politikalar sayesinde PKK’nın hamisi ABD ve Rusya oldu.
Şimdi yeni düşmanlar yaratarak korkutuyorlar bizi, "İsrail bize saldıracak" türünden.
Sadece o kadar iye kalsa iyi. Ülkenin en milliyetçi partisinin lideri Bebek Katilini 'Kurucu Önder' payesi ile taltif etti. Sırada milletvekillerinin İmralı'ya giderek bu caninin engin görüşlerini dinlemeye geldi sıra.
23 yılda toplam borcumuza takla üstüne takla attırdılar. Kredi kuruluşları hükümete borç vermediği için artık çok uluslu tefeciler ve Katar Şeyhlerinden yüksek faizle borç bulabiliyoruz. Demokrasi ve Hukuk yok edildiği için ise, yatırımcı Türkiye'yi terketti, yerlisi bile yatırım yapmak istemiyor. Elde kalan tek değerimiz Nadir Elementler kalemini de ABD'nin Al-i Menfaatlerine sunmamıza az kaldı.
23 yılda bütçe açığımıza tavan yaptırdılar. Halkı Türk Lirasından soğutup doların esiri yaptılar. Faiz ve enflasyon oranları, onlar konuştukça yükseldi, halk ‘nolur susun artık” diye yalvarmaya başladı.
23 yıl önce 24 lira olan çeyrek altının değerini 9 bin 500 liraya ulaştırmayı başardılar.
Utanmadan, sıkılmadan iktidarın hissesiz ortağı, Kayseri seçmeninin oylmarıyla meclise giden zat 10 saat önce çıkıp diyor ki;
"Ekonomimiz 2024 yılında yüzde 4,2 oranında büyüme kaydetmiş; kişi başına düşen millî gelirimiz 13 bin 600 dolar seviyesine ulaşmıştır."
Yahu insanda haya olur.
13 bin 600 dolar 571 bin 200 lira eder.
Yönettiğiniz ülkenin emeklisinin yıllık aldığı ücret 204 bin lira.
Yönettiğiniz ülkenin Asgari ücretlisi ile yıllık ortalama 265 bin lira.
Aradaki fark nerede?
24 yılda bayındırlıkta zirvedeyiz, ama bedelini torunlar ödeyecek. Köprüden geçen de geçmeyen de, hastanede yatan da yatmayan da, Havaalanını kullanan da kullanmayan da, 5’li çeteye on yıllar boyu bedel ödüyor, ödeyecek. Şimdi sıra kendilerinin yapmadığı köprülerle otoyollarına geldi. Onları da İşletme Hakka Devri diye yandaşa ve yabancıya satmak üzereler.
24 yılda tarımımızın ipini gavura verdiler. İsrail Menşeili tohum ekmeyene ceza yazmaya başladılar.
24 yılda gavurdan buğday alır duruma getirdiler. Bulgardan saman, Kanadadan Mercimek-Nohut, Mısır ve Suriye’den patates, soğan, Çin’den ise sarımsak alır hale geldi güzel ülkem.
24 yılda işsizliği zirveye çıkardılar. İşçi Konfederasyon başkanının, işçileri nasıl sattığını açık unutulan mikrofondan duyduk. Ama adam bırakın istifa etmeyi, yüzü dahi kızarmadı. Bırakın utanmayı yeniden aday oldu ve seçildi iyi mi?
24 yılda çalışma hayatı alt üst edildi. Öğretmen atanamadığı için, genç iş bulamadığı için, emekli geçinemediği için intihar seçeneğini kullanmaya başladı. Gençlerimizin yüzde 76’sı geleceğini başka ülkelerde kurmayı hayal eder hale geldi.
Geleceğini Türkiye'de hayal ederek gelen milyonlarca Suriyeli, Afganlı ise içimize yerleştirildi ve bize kafa tutmaya başladılar.
24 yılda sarı bitti, kara sendikacılığa getirildik. İktidar yalakası sendikalara üye olmayanlara, ahiret azabı bu dünyada yaşatıldı, yaşatılıyor.
24 yılda faize tavan yaptırıldı.
24 yılda enflasyon uçuruldu.
24 yılda sanayi güdükleştirildi. İşletmeler Konkordato sırasına girdi. İflas haberleri, işten toplu çıkış haberleri ardı ardına geldi, geliyor.
24 yılda ılımlı İslam görünümlü Deizm halkımızı esir aldı. İmam-Hatip liseleri Deist yetiştirmekte ilk sıraya yerleşti.
24 yılda Uçağımız göklerde dediler balon çıktı, yerli otomobil dediler fasa fiso olduğunu gördük, Savunma Sanayiimizin gururu Tank Palette bile Katarlı entarililer dolaşıyor artık. Kayseri'deki Uçak fabrikasının sahasında da yatıp yuvarlanmamız için millet bahçesi yapıldı, her gün sucuk yelliyorlar kent büyükleri.
24 yılda savunma sanayinde dışa bağımlılık katlandı. F35 Projesinin ortağıydık, ama bize bu uçakları bile satmama kararı aldı ABD. Ürettiğimiz uçağın motor lisansı için Trump'un kapısını aşındırıyoruz. Aldığımız Rus füzeleri ise ABD’nin isteğiyle hangarlara kaldırıldı, yakında çiçek saksısı olarak değerlendirilecek.
24 yılda adaleti partinin yan kurumu haline getirdiler. İşsiz AKP’li avukatları yıldırım hızıyla hakim-savcı yaptılar. CHP Genel başkanının deyimi ile AKP Yargı Kolları kurdular ve CHP'li belediyelere eziyet ediyorlar.
24 yılda yarım yamalak işleyen demokrasi tek kişinin eline geçti. Artık tek adam ne derse o oluyor güzel ülkemde.
24 yılda Anadolu boşaldı, büyük şehirler şişirildi. Kentlerin varoşlarında uyuşturucu, fuhuş, kadına şiddet, taciz ve tecavüz rekorları kırılıyor.
24 yılda Dış ilişkilerimiz çıkmaza sokuldu. Katar’ı saymazsan tek bir dünya ülkesi ile dostluğumuz kalmadı.
24 yıldır BOP’a hizmet ettiriliyoruz.
24 yılda, iktidarın da desteğiyle 10 İslam ülkesi çökertilerek ABD Emperyalizmi ve bölgedeki taşeronu İsrail'e yem edildi. Bu sürecin bir yerinde bize de görev verdi ABD, Büyük Ortadoğu Projesine eş başkan yaptırıldık.
24 yılda çepeçevre kuşatıldık. Akdeniz ve Ege’de sahillerde denize girmemize bile izin verilmeyecek neredeyse.
24 yılda devletimizin beka sorunu en öne geçirildi. Ama kimse ‘Kim ülkeyi Beka sorunu olan noktaya getirdi?” diye sormadı, soramadı.
24 Yılda düşüneni hain ilan ettiler, etmekle kalmayıp düşünen beyinleri hapishanelerde çürümeye terk ettiler. Ama diyeni, Fakat diyeni ihanetle yaftaladılar. Cehaleti taltif edip ödüllendirdiler.
24 yılda Demokrasilerde Yasama, yürütme ve yargıdan sonra 4. Kuvvet olan basını kapıkulu paçavralarına dönüştürdüler. Gazetelerin köşelerine taklacılar yerleştirip, gazeteciliğin evrensel ilkelerinden ödün vermeyenleri işsizliğe, açlığa mahkum ettiler.
Ama;
24 yıl oldu hala hurdalığa çeviren ülkenin başına geçip, "Biraz daha zaman" demiyorlar mı?
İşte pişkinliğin bu kadarına pes dedirtiyor adama..