Kayseri Organize Sanayi Bölgesi, şehrin ekonomik kalbi...
1200'e yakın üyesi bulunan ve mobilya başta olmak üzere bir çok alanda üretimin yapıldığı bir merkez.
50-60 bin kişinin direkt olarak iş-aş bulduğu Kayseri OSB'nin adı son zamanlarda hiç de iyi anılmıyor.
Mevcut Başkan Tahir Nursaçan ve yönetiminin "gereksiz" harcamalar yaptığı, OSB'yi "onlarca milyon" borçlandırdığı konuşuluyor.
Tespihlere ödenen paralar, Osmanlı Odası'na asılan tablolar yaygın basının gündemini oluşturuyor.
Tespihlerin devlet büyüklerine verildiği açıklamaları yapılıyor, sanayiciye "arkamızda çok güçlü isimler var" demeye getiriliyor ama bu durum "kimi kulaklara fısıldanırken, kimi kulaklara aman duyulmasın deniyor" ne hikmetse...
Kayseri'nin üretimiyle, inovasyonuyla dillere düşmesi, haberlere konu olması, "işte bunu Kayserili yapar" dedirtmesi gerekirken, millet bize gülüyor...
Kayseri OSB neden çok konuşuluyor farkında mısınız?
Bu yaşananları kamuoyu gündemine taşıyan bir oluşum var.
Kendilerine "Kayseri OSB'ne Sahip Çık Platformu" diyen bu oluşumun ortaya koydukları olduğu için "ateş olan yerden duman çıkıyor" deme cesareti gösterdikleri için Kayseri OSB çok konuşulyor.
Platformun sözcüsü olarak ön plana çıkan isim ise İş İnsanı Bekir Okay Kiracıoğlu...
Kayseri OSB'de yaşananları dile getiren, kamuoyu gündeminde yer bulmasını sağlayan, kendisi gibi yüzlerce sanayicinin ödediği aidatların heba olmaması için haykıran isim bir Kiracıoğlu...
Kendisi ile yaşanan gelişmeleri, platform olarak gündeme getirdikleri konuları defaten görüştüğümüz Kiracıoğlu, bir noktaya özellikle vurgu yapıyor, ve özce şu "Biz sanayicinin parasının heba olmaması için çaba gösteriyoruz. Mevcut Başkanı ve yönetimini de bu minvalde uyarıyoruz. Hatadan dönülmeli ve yanlışa harcanan kör kuruş geri gelmeli. Bu konuda çabamız devam edecek." mealinde ifadeler kullanıyor.
Sayın Kiracıoğlu'nun söylemleri hem mevcut OSB başkanı ve yönetimi, hem OSB'deki tüm sanayiciler, hem de siyasetçiler tarafından iyi değerlendirilmelidir.
Yanlış varsa düzeltilmeli, kimse yanlışın arkasında durmamalıdır.
Mevcut yönetim "yanlış yaptık, eksik yaptık" demekten de geri durmamalıdır.
Koltuklarda çok ısrarcı olunmamalı, daha iyisini yaparım diyenin önü açılmadır.
Unutmamalıdır ki, dünya Sultan Süleyman'a da kalmadı...

Kayseri için dikkat kesilme zamanı değil mi?

Kayseri, ticarette, siyasette, sporda, belediyecilik hizmetlerinde ve daha eklenebilecek bir çok alanda önde olan bir şehir. Önde olduğu her alanda kan kaybı yaşayan bir şehir aynı zamanda.
Geçenlerde Kayseri Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Veli Altınkaya bir yazı kaleme aldı. Kayseri'ye yapılması planlanan yatırımlara ilişkin 2021 yılı ayrılan ödenekleri konu edinen yazıda aslında şehrin düştüğü "kısır döngü" ortaya konuldu.
Kayseri'ye devlet yatırımı getirilmesi konusunda ne kadar zor durumda kaldığımız, süregelen işlere ödenek ayrılması için bile siyasi gücümüzün yetersiz kaldığı gün gibi ortaya çıkmaya başladı.
Yüksek hızlı tren için 'bir varmış bir yokmuş' masalı okunuyor hala...
Erciyes'imizi kış turizminin merkezi yapalım, milyar dolarlık cirolar ortaya koyalım isterken, gelen yerli ve yabancı turisti yalnızca dağdaki otellerine sıkıştırıp kalmadık mı?
2020 yılında gerçekleşen ve 2,6 milyar dolara ulaşan ihracatımız ile övünüyoruz şimdilerde. Erciyes Anadolu Holding'e bağlı Bellona 6 Yatak Sandalye fabrikası açılışında iş dünyası adına konuşan KAYSO Başkanı Mehmet Büyüksimitçi ihracatta gelinen noktayı büyük gelişme olarak nitelendirdi.
2014 yılında dönemin Kayseri Ticaret Odası Başkanı Sayın Mahmut Hiçyılmaz, Kayseri'nin 2023 yılı ihracat hedefini 5 milyar dolar olarak açıklamış ve şehrin bunu sağlayacak gücü bulunduğunu ifade etmişti.
O günlerde "çok uçuk", "öylesine söylenmiş" denerek burun kıvrılan bu hedeflemeyi bir adım öteye taşıma gayreti bugünlerde görünmüyor ne yazık ki...
150 bin nüfuslu şehrin belediye başkanının ettiği kelamları, adeta Kayseri'ye kafa tutarcasına tavrını ayrıca düşünmek gerekmez mi?
Kayseri için siyaset yapan, sözü olan, düşüncelerini eyleme dönüştürebilen herkesin artık Kayseri için dikkat kesilme zamanı değil mi?

Rıfat KURAL.