Ben tüm köşe yazılarımda Kayseri’nin değerli kurumlarının yıpratılmasının yanlış olduğunu dile getirmiştim.

Kayseri Şeker Fabrikası gibi,

Organize Sanayi Bölgesi gibi,

Çünkü bu kurumlar hem değerli hemde ekonomiye can suyu oluyorlar.

Bunu kimse inkar edemez.

Ama gelinen nokta sıkıntılı oldu.

Kayseri Şeker Fabrikası birilerinin elinde oyuncak oldu.

Buna siyasiler diyebilirsiniz,

Buna FETÖ ve uzantıları diyebilirsiniz,

Buna o koltuğa getirilenleri söyleyebilirisiniz,

Ne söylerseniz söyleyin.

Olan maalesef saf, temiz, gariban çiftçiye oldu.

Kayseri Şeker Fabrikası Genel Müdürü FETÖ’den hapis cezası aldı.

Bu cezayı Sayın Başkan Hüseyin Akay bilmiyor muydu?

FETÖ davalarının ne sonuç ile karşılaşacağından habersiz miydi?

Tüm bunların ışığından yemediniz, içmediğiniz Ankara yollarına düştünüz.

Ak Parti Grup başkanvekili Mustafa Elitaş’ı da ziyaret edip fotoğraf verdiniz.

Hemde FETÖ’den ceza alanlarla.

Ayrıca Hüseyin Akay’da bu davalarda sanık.

Şimdi bu ziyareti ve bu fotoğrafı nasıl okuyalım?

Kafanızın arkasındaki hesap tam olarak neydi?

Ne düşünerek bu ziyareti gerçekleştirdiniz?

Sayın Hüseyin Akay, sizin kafanızdakiler neydi acaba?

Masum bir ziyaret deyip geçelim mi?

Bu saatten sonra kimse bunu yemez.

Hadi bu olayın bir diğer tarafı.

Asıl skandal olan madalyanın öbür yüzü.

Osman Canıtez, FETÖ’den 6 yıl 3 ay hapis cezası alıyor ama halen o genel müdür koltuğunda oturuyor.

Bunu biri bana izah eder mi?

Sayın Hüseyin Akay siz izah edecek misiniz?

Halen Genel Müdür Osman Canıtez’i görevden almayacak mısınız?

İnsanlar FETÖ’den ceza almadan görevlerinden atılırken, bu cesaret ve güç nereden geliyor?

Bu gücü nereden ve kimden alıyorsunuz?

Derhal Osman Canıtez’in görevine son verilmeli ve kamuoyuna bir açıklama yapılmalı.

Korkmayın size genel müdürlüğü yapacak çok önemli bir isim var.

Hemde o fabrikada emekleri tartışılmaz birisi.

Kim mi?

Halil Karaçavuş.

Bence derhal Halil Karaçavuş göreve davet edilmeli ve sekteye uğrayan işlerin önüne geçilmeli.

Aslında bu süreçte Sayın Hüseyin Akay’ın yapması gereken tek şey var.

Yapmıyorsanız da, fabrikayı ileriye götürmek için ekibinizi iyi dizmeniz lazım.

Yoksa işler iyi karıştı, karışmaya da devam edecek.

ODA TV’de Şeker Fabrikasının yönetiminin Elitaş’a ziyaretini manşetten girmiş.

Artık bazı gelişmelerin önüne geçilemez.

Buradan Sayın Elitaş’a da çağrımız olsun.

Gereken ne ise onu yapın!

Son olarak Sayın Vedat Ali Özışık’a da birkaç cümle söylemek isterim.

Sayın Özışık, lütfen sürekli sosyal medyadan yazmak olmuyor.

İnandırıcılığınızı kaybediyorsunuz.

Bu paylaşımlar size destek getirmek, tepki getirir.

Sizinde görevde olduğunuz günleri de biliyoruz.

Elbette çilesini çektiniz, cezaevinde yattınız.

Aslında o dönem destek olduğunuz kişiler, kurumlar, basın mensupları, TV’ler, Gazeteler niye sesinizi duymuyor?

Bunlar niye sessiz kalıyor?

Sayın Özışık, babamın güzel sözü var onu sizinle paylaşayım da aklınızda dursun.

Babam aynen şöyle derdi bana, “HIZIR DEDİLERİMİZ HINZIR ÇIKIYOR”

Sayın Özışık, seninde Hızır dediklerin hınzır çıktı da senin haberin yok.