Hesap ortada.
İktidar Partisi ve yamağı, adına ne seçimi derseniz deyin, ne sandığı konulursa konulsun halkın önüne, bir daha sandıktan çıkamayacaklarını artık çok net olarak görüyorlar.
Zira halk 23 yılda nasıl kandırıldığını, ülkenin ne hale geldiğini görüyor.
O zaman tek seçenek kalıyor iktidar ve yamaklarının önlerinde.
Geçmişte Suriye’deki gibi bir seçim yapmak ya da 1982 Anayasası’nın halk oyuna sunulmasında olduğu gibi dipçik tehdidi ile yeni bir Anayasayı halk oyundan geçirmek.
Bunlarda dipçik olmadığına göre, aynı şeyi Adalet sopası kullanarak yapmayı deniyorlar, planlıyorlar.
Bir yol daha var.
16 Nisan 2017’deki gibi lüks ambalaj içerisinde bir Anayasa değişikliğini bu Aziz Millete onaylatmak, onaylatırken de bol miktarda mühürsüz oyu devreye sokmak.
Asıl bana ilginç gelen de nedir biliyor musunuz?
Ardı ardına gelen hukuk garabetlerine karşı siyasal muhalefetin verilen kararlar için hukukçularını seferber edip itiraz dilekçeleri hazırlatmak, hala Anayasal Hukuk yollarını kullanarak sonuç alacağını umması.
Neymiş Efendim. “Asliye Hukuk Mahkemesi, kararlarına itiraz edilemeyecek bir kurumun, Yüksek Seçim Kurulu’nun kararını nasıl yok sayar?”
Yüksek Seçim Kurulu dediğin kurum, Anyasa’nın amir hükmünü yok sayıp mühürsüz oyları geçerli sayıp bu tek adam rejimini milletin başına bela eden kurum değil mi?
Yani sayar efendiler.
Eğer siz, Anayasa Mahkemesi’nin kararlarını, Avrupa İnsan Mahkemeleri kararlarını yok sayan yerel mahkemelerin kararlarını içinize sindirir ve gündemde tutmazsanız, YSK Kararlarını yok sayan mahkemeler de çıkar.
CHP Genel Başkanı demiyor mu, ‘Bunlar Beyaz Toros Çetesi’ diye.
Yargı Tarihine geçen Gemerek Hakimi Vakasını hatırlamıyor musunuz?
Hakimlik Cübbesi giymeden önce Siyasi Partilerde görev yapan isimleri de mi hatırlamıyorsunuz?
15 Temmuz sonrası boşaltılan hakimlik ve savcılık koltuklarına kimlerin yerleştirildiğini de mi bilmiyorsunuz?
Haydi bunları unuttunuz, Mustafa Şentop’un Üniversitesi’nden her yıl mezun ettiği ve mezun olur olmaz sırtlarına Savcılık, Hakimlik Cübbesi geçirilen kaç hakim ve savcı görev yapıyor adliyelerde, onu da mı merak etmediniz?
Demokratik toplumlarda, rejimin teminatı adalet, adaletin teminatı ise Türkiye Büyük Millet Meclisidir.
Uygulanıyor mu AYM ve AİHM kararları?
Niçin bekliyorsunuz 15 Eylül’ü.
Görmüyor musunuz, delegeler tarafından oturtulduğunuz koltuğunuz, koltuklarınız Kemal Kılıçdaroğlu’na teslim edilecek mahkeme kararı ile.
Ne diyor Gürsel Tekin, “Ortadaki cenazeyi kaldırmak için geliyoruz..”
Ulan embesil 13 seçim ardı ardına seçim kaybettiniz.
Bundan büyük cenaze mi olur.
O cenazeyi bu günün kadroları çoktan kaldırdı bile.
Şimdi iktidar eliyle ölüyü diriltip, tabuta CHP’yi koymak istiyorlar.
Sen ve sessizce el ovuşturarak gelişmeleri izleyen Kılıçdaroğlu’na da CHP’yi bitirme taşeronluğu verilmiş.
Neden Çağırmıyor Yüksek Disiplin Kurulu’nuz Kemal Kılıçdaroğlu’nu ve savunma talep etmiyor.
Neden sormuyor, “Ne yapmak istiyorsun” diye.
Gerekçe mi istiyorsunuz, Gazeteci Levent Gültekin yorumlarında, yazılarında defalarca dile getirdiği Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “Bu iş beni aşar” diyerek Ekrem İmamoğlu veya Mansur Yavaş yerine aday olmasının nedenini sorun, “Hangi güce biat ettin ve bu Aziz Milleti tezgaha getirdin?” diye sorun.
Son sözüm ise CHP Teşkilatlarına ve özellikle Kayseri Teşkilatına.
Siz sanıyor musunuz, CHP’ye atanmış bir tek Gürsel Tekin var partinizde ve teşkilatlarınızda.
Hem de CHP Üyelerinin, delegelerin oylarıyla seçilmiş o kadar çok kayyım var ki, zoru gördüğünde partiden pırtacak.
İki delegenin fazladan desteğini alacağım diye, ya da ‘Delege seçimlerinde kullanacağı oy aşkına partiye doldurulan CHP’li görünümlü Yozkurtları (Gerçek Bozkurtları tenzih ederim) temizlemediğiniz sürece bu parti, hergelelerin cirit alanı olmaktan kurtulamaz.
Kayseri’de işe; son kurultayda Özgür Özel’e karşı liste çıkaran delegelerinizden başlayın.
Sonra da, Üye listelerini önünüze çekin, en az 2 gerçek CHP’linin “Partilimizdir” demeyeceği insanları teşkilatlardan temizleyin.
Yapmadığınız takdirde, başka illerde CHP Genel Başkanının topladığı kararlı kalabalıkları TV’den izleyip izleyip iç geçirmeye ve birbirinizin kuyusunu kazmaya devam edersiniz.