KENDİ ELLERİNİZLE İKTİDARA TAŞIYORSUNUZ..

Evet iktidar ve kendine bağladığı devlet kurumları el birliği yapmış, Ekrem İmamoğlu’nu Cumhurbaşkanlığına, CHP’yi iktidara taşıyorlar.

Aylardır Milleti meşgul eden, kimine göre ‘Turpun Büyüğü’nün, kimine göre ‘Ahtapotun Kolları’nın çıkacağı sanılan Ekrem İmamoğlu iddianamesi nihayet çıktı.

Ortaya atıldığı günkü iddialara göre, 580 Milyar Lira götürmüşlerdi, Ekrem İmamoğlu ve arkadaşları.

Gazete Manşetleri böyleydi.

Koldaki Bilezik, kulaktaki küpe, yazlıktaki kasa bomboş çıktı, bırakın 580 milyar lirayı, 580 bin lira bile elde edilemedi.

İlk günden başladı yandaşlar korosu, yazılarak önlerine konulanları okuyup kafa karıştırmaya.

Neler neler söylendi.

Zaman zaman hepimize ‘Acaba’ dedirtecek ne iddialar ortaya atıldı.

Çıka çıka ‘Meşe’ çıktı, ‘Ladin’ çıktı. ‘Çınar’ çıktı iddianameden.

Sonradan Meşe ile anlaşılmamış verilen sözler yerine getirilmemiş olacak ki, Meşe’nin söylediklerinin altında yeni bir isim var artık, adı “İlke..”

Dediler ki, “Sadece tanık beyanı değil, delillerde olacak iddianamede.”

Tuğlayı bırakın, biriket kalınlığındaki iddianameyi okuyorum gecelerce sabahlıyorum.

Sonuç hiçbir delil yok, dedi ki, demişkinin ötesine geçilememiş.

Erinmemiş saymış İmamoğlu’nun avukatları;

969 tane, "Hatırladığım kadarıyla."

717 tane, "Bilmiyorum."

619 tane, "Mışlar, mişler, muşlar."

546 tane, "Duydum.."

516 tane, "Bildiğim kadarıyla."

62 tane, "Duyduğum kadarıyla.."

37 tane, "Muhtemelen."

Tek bir cümle eksik, iddianamede;

“Hiçbir şey olmadı ise de bir şeyler olmuştur” cümlesi, hatırladınız mı?

Adam çocuğuna 772 bin lira para yolluyor, parayı binle çarpıp 772 milyon yapıyorlar, devletin resmi kanallarında haberleştiriliyor, iddianame ortaya çıkınca geri çekiliyor.

Bir toplantıya getirilen Jammer Sinyal Kesicilerinin bulunduğu çantalar için ‘Para dolu Çantalar’ dendi, günlerce tartıştırıldı ama iddianame bakıyorsunuz tek kelime yok.

İBB’den 1200 cep telefonu alınarak parti delegelerine dağıtıldı denilerek, CHP’lilere çamur bulaştırılmak istendi, haftalarca konuşturuldu bu konu, iddianamede bu konuda tek kelime yok.

Kapalı bir otopark ve onlarca lüks aracı konuştu bu millet günlerce, iddiaya göre araçlar İmamoğlu’na aitti.

O araçların sahibi MHP Milletvekili çıktı iyi mi?

Pandemide 1388 konser verildi, fahiş paralar dağıtıldı sanatçılara ve organize edenlere denildi, 1388 liralık fazlalık bile bulunmamış olacak ki iddianameye alınmadı.

Kiptaş’tan Kelepir Fiyatına yandaşa daireler dağıtıldı iddiası da fos çıktı, iddianemede o da yok.

Sonuç;

Yazı çok, ceza yok.

Kurgu çok, fiil yok.

Tanık çok, tutarlılık yok.

Bağlantı çok, delil yok.

İma çok, ispat yok.

Siyaset çok, hukuk yok.

Daha da önemlisi, ülkeye ve millete ekonomik yükü çok ama çok ağır.

Suçlananlar koro halinde bağırıyor, “Biz canlı yayın eşliğinde yargılanmak istiyoruz..”

Yıllardır gazeteciyim, gerçek suçlu karşısında kamera ya da fotoğraf makinesi görünce yüzünü gizler.

Bu adamlar yayınlanmasını istiyorlar canlı yayında, haklarındaki iddiaları nasıl çürüteceklerini milletin görmesini ve bilmesini talep ediyorlar.

Bana göre iddiaların en komik yanı nedir biliyor musunuz?

“Ekrem İmamoğlu CHP’yi ele geçirdi, şimdi CHP’yi iktidar, kendini Cumhurbaşkanı yapmak istiyor” deniliyor ya.

Dedim ya, bu iddianamenin son bölümüne, “Hiç bir şey olmadı ise de bir şeyler olmuştur” cümlesi eklenmeliydi.

Bu söz önemlidir.

Daha önce koskoca Seçim Kurulu bile bu söz üzerine seçim iptal etmemiş miydi, ne çabuk unuttuk.

Neyse ki milletimiz siyaseten bazen yanlış kararlar verse de, temizi kirliden, dürüstü hırsızdan, onurluyu namussuzdan, kaliteli insanı yalakadan ayırt etmekte şimdiye kadar hiç mi hiç hata yapmadı.

Yani diyeceğim, bırakın aylardır üzerinde konuşulanları da, cebimizdeki parada imzası olan adamın yediği herzelere, Et Süt Kurumunu yöneten adamın elde ettiği ticari başarılara!” odaklanın.