Gazetecilik Mesleğinde 45. yılımdayım.
25 Yıla yakın zamandır da emekliyim.
Ama herhangi bir kurumda aktif çalışmamakla birlikte her sabah, mesai saati kavramını da dikkate alarak kalkar, bilgisayarımın başına geçerek, okur, araştırır, notlarımı alırım.
Bu bilgileri neden verdiğimi söyleyeyim..
Kayseri'de bu gün ve dün aktif siyaset yapanların, kurum yönetenlerin, gazetecilik yapanların dününü, bu gününü iyi bilir, yarınları ile ilgili de o nedenle rahat tahmin yaparım.
Günümüzde aktif siyasette olanları ikiye ayırmak mümkündür.
Birinci grupta ve ağırlıkta 'Her devrin adamları' vardır.
Onlar için iktidara gelen düşünce önemli değildir.
Kuyruğuna takıldıkları güruhun iktidar olması ve güçlü olması yeterlidir.
Dün Ecevit'i, Türkeş'i, Erbakan'ı omuzlamaları, bu gün ise Recep Tayyip Erdoğan önünde reverans yapmaları sadece ve sadece kendi gelecekleri içindir.
Beşli Çete, Cumhurbaşkanın çevresini ablukaya alan, kerameti kendinden menkul danışmanlar sürüsünün ortaya çıkmaya başlayan meziyetleri bu tezimin doğruluğunun en büyük kanıtıdır.
Deniz Baykal, Mustafa Sarıgül, Melih Gökçek, Sinan Aygün gibi isimlerin en yakınında yer alan, CHP Kurultayında, Engin Altay'dan, Berhan Şimşek'ten, Oya Araslı'dan, Necla Arat'tan, Tekin Bingöl'den, Gökhan Günaydın'dan, Haluk Koç'tan, Umut Oran'dan, Oğuz Oyan'dan, Faik Öztrak'tan, Gürsel Tekin'den, Önder Sav'dan bile fazla oy alarak CHP Parti Meclisine giren, en son Kulliye'nin ekonomi Politikalarına yön verirken Sedat Peker'in radarına takılan takunyalı anlatmak istediğin Zübük tiplerin kılık değiştirmekte nasıl mahir olduklarını göstermek açısından bir örnektir.
Bunlar siyaseti paraya, güce tahvil etmekte mahirdirler. Gelenin keyfi için geçmişe sövmekte beis görmezler.
Sadece o kadar mı, dün peşine takıldıkları adama küfrederek, yenisinin gözüne görmeye çalışmak bile onlar için sıradandır.
Onlar için tek geçerli değer saadet zincirinin bir parçası olmaktır. Omuz verdikleri lider teklemeye başlayınca da gemiyi ilk onlar terk eder, gelen ilk kurtarıcı filikaya kapağı atarlar. Aziz Nesin onları tek isim altında toplamış ve 'Zübük' demiştir bu tipler için. Yalan, iftira, milleti galeyana getirme, bürokrata baskı yapma, beğenmediği insanları harcama, bunların en temel meziyetlerinin başında gelir.
İkinci gruptaki siyasiler, inançlı insanlardır. Değer bildiklerine ve değerlerine bağlıdır.
Eğer ülkenin geleceğini sosyal demokraside görüyorlarsa, lider değişse bile o anlayış için karınca kararınca çaba gösterirler. Eğer Türkiye'nin sağ iktidarlarca kurtulacağına düze çıkacağına inanıyorlarsa da yine sessiz ve sakin biçimde vatandaşlık görevlerini yerine getirirler. Eğer inandıkları siyasal hareketin kendilerine verdiği bir yöneticilik görevi varsa, onu yaparken de hizmetle yükümlü kılındıkları insanların kafasının içine bakmaz, herkesi bu ülkenin öz evladı olarak tanımlar, büyük kayıpları bile göze alarak 'Doğru' bildiklerini söylemekten çekinmezler. Bu yüzden, fırıldak kesim onları hep önlerinde engel olarak görürler ve yeri geldiğinde harcamak için ellerinden geleni yaparlar.
Artık bu iktidar yıprandı.
Bunu en iyi görenler, iktidar kayığının kürekçileri.
Kapalı kapılar ardında birilerine selam sarkıtmaya başladılar.
İktidardaki dümenciler de bunu bildikleri için, pırtmaya en yakın ve en yatkın olanlara, ulufe dağıtarak onları kayıkta tutmaya çalışıyor.
Beşli Çete'nin Kemal Kılıçdaroğlu'na ziyaret talepleri bunun en belirgin kanıtıdır.
Banka Yönetim Kurulları, KİT Yöneticileri, Yurtdışı görevlere gönderilenlerin bu günlerde daha iyi mercek altında tutulması gerekiyor.
İktidar Partisi'nin, Oda, Dernek gibi yapıları kontrol altında tutma ve kendi adamlarını yeniden seçtirme çabası da bundandır.
Bir süredir Kayseri'den uzağım, ancak her görüşme, her girişimle ilgili bilgiler-belgeler anında geliyor önüme.
Yaklaşık 15 yıldır Büyükşehir Belediyesi'nin İşletmeler ve İştirakler Daire Başkanlığı tarafından işletilen ve yenileri yapılan işletmeleri kiraya vermesi bile bu sürecin fotoğrafı gibi.
Uzun sürelerle kiraya verilecek bu işletmelerin partililerin elinde kalması hesaplarının bir sonucu bu durum.
Önümde Yöneylem Araştırma Şirketi'nin son anket çalışması var.
27 ilde, 2 bin 403 kişiyle yaptığı son araştırmaya göre seçimlerden birinci parti olarak yüzde 29.7 oyla CHP çıktı. AKP'nin oyu 29.5 olarak tespit edildi. İYİ Parti yüzde 13.5, MHP yüzde 6.4 olarak ölçüldü.
Yani kıyamet yakındır, 20 yıldır safahat içindeki her devrin adamlarına.
Ondandır, 6'lı masanın devrilmesi için sergilenen çabalar.
Ama korkarım, hiç bir girişim, bu anlamda sonuç vermeyecek, 6'li masa olmasa da Sedat Peker bu iktidarın sonunu getirdi, getirecek gibi görünüyor.
Namuslu, dürüst, ülkesine ve milletine hizmet dışında amacı ve hedefi olmayanlar, kazanmanıza az bir zaman kaldı.
Tuzaklara, hareket halindeki muhalefet araçlarına atlamaya çalışanlara karşı hepimiz dikkat etmek zorundayız.
Paranın her şeyi satın alacağına inananlara, paranın onur ve haysiyeti satın alamayacağını göstermenin tam zamanı.