Dostlar, Mesele Marketteki raf fiyatlarının ötesine geçti.

Artık kuru ekmeğimize kadar geldi.

Daha yazın ortasındayız, bir çok kentte ekmek fiyatlarındaki bir yıllık artış tamı tamına yüzde 150.

“Soğan-Ekmek yeriz” söylemi bile lüks hale geldi.

Daha da ötesi var.

Milyonlarca kiracı, kirasını, elektrik, doğalgaz, elektrik ve su faturasını ödeyemeyecek durumda.

Ev sahibi-Kiracı kavgaları gündemin ilk sırasında.

Kesilen elektrik, doğalgaz meselesi sıradanlaştı.

Ekmeğin bir yılda net yüzde 150 arttığı bir ülkede enflasyonun yüzde 70 olduğuna, söyleyeni bile inandıramazsınız.

Gelinen nokta kriz aşamasının ötesine vardı, bunalım ve buhran yaşıyoruz, ülkece, milletçe.

3 kuruş borç alacağımız için daha dün katil-cani dediklerini kırmızı halılarla karşılıyor ise ülkeyi yönetenler.

Yukarıda da işler iyi değil.

Ekonomik sıkıntı temelli, akıllara gelmeyecek aile faciaları yaşanmaya başlandı güzel ülkemde.

İntiharlar o kadar sıradanlaştı ki, gazete sayfalarında bile yer bulmuyor artık.

Ama iktidar edenler her şeyi konuşuyor, bir tek ekonomi konuşmuyor.

Uyarıyorum, bu böyle gitmez.

Bu gün yine meclis grupları var.

Devlet Bahçeli klasik Kılıçdaroğlu gündemli, Sayın Cumhurbaşkanı yine klasik ‘6 Ay sonra her şey düzelecek’ ezberli, konuşmalar yapacak, muhalefetin sesi ise kısık bir oranda halka ulaşacak, ulaştırılacak.

Bu iki partinin ikinci adamından son adamına kadar herkes ise içlerinden gelmese de zevahiri kurtarmak adına bu konuşmaları alkışlayacak.

Dedim ya artık ben, milletim adına iktidarın en tepelerdekilerden umudu kestim.

Ama siz ikinci adamlar, üstten aşağılara bakıp yaşananları gördüğü halde görmezden gelenler, sizler artık bir şeyler yapın.

Yüce Dinimizin emridir;

“Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır..”

Görmüyor musunuz gerçekten yaşananları, duymuyor musunuz toplumdan yükselen uğultu dalgasını.

Artık dolar kurunu umursamıyoruz.

Bu millet Soğan Kuruna, Ekmek Kuruna yetirmeye çalışıyor 3-5 lirasını.

İstisnasız her işçinin, her memurun, her emeklinin telefonuna her gün 3-5 borç ödeme mesajı geliyor, işsizlerin halini ise düşünmek bile istemiyorum.

Dedim ya; Market raflarında esen zam rüzgarını geçtik, gözümüz fırıncı tezgahındaki ekmeğin fiyatında artık.

Yukarıda vurguladım, iktidar ve yamağının gündeminde ülkenin meselesi olan ekonomi yok diye.

Daha yazıyı bitirmeden, bana göre bu günkü tablonun bir numaralı sorumlusu Sayın Devlet Bahçeli’nin konuşması düştü ajanslara.

Gündeminde Cem Yılmaz var adamın.

Sadece bir iki cümle alayım Sayın Bahçeli’den;

"Kadını metalaştıran, erkeği yozlaştıran dizilerin neresini takdir edeceğiz?" diyen Bahçeli, isim vermeden Cem Yılmaz'ın komedi dizisi Erşan Kuneri'ye yüklendi. MHP lideri, "Netflix artık haddini aşmıştır" ifadelerini kullandı.

Demedim mi?

Demek ki Sayın Bahçeli, Vizyondaki pembe dizileri izliyor ekrandan.

İzlemesi gereken, “Bir Milletin açlık ile imtihanı” dizisi olması gerekirken.

Yaşananlara, bize yaşatılanlara bakıldığında, bu iktidarın gündeminde, kendilerini iktidar eden sessiz yığınlar olmadığı artık gün gibi aşikar.

Daha korkuncu, sandığı önümüze getirmekten korkuyor ve kaçıyorlar.

Hoyrat bir mirasyedi evlat gibi, nemiz var, nemiz yok tükettiler.

Şimdi, kurdukları saltanat hayatının sürmesi için bir mucize bekliyorlar.

Ben söyleyeyim, Selman Efendi değil, tüm Ortadoğu liderleri birer gün arayla gelseler size o mucizeyi yaşatmaz, yaşatamazlar.

Size bu mücizeyi, Yüce Türk Milleti ilk seçimde sandıkta yaşatacak ve tıpış tıpış sizi geldiğiniz yere gönderecektir.

O nedenle; Daha fazla hasar vermeden, lütfen sandığı getirin..