Bu yazıyı yazma zorunluluğu nereden çıktı?
Efendim CHP Kayseri İl Başkanı Sayın Feyzullah Keskin, il kongresinde aday olacağı kararını açıkladığı CHP Binası önündeki konuşmasını dinledik dostlarla.
Orada, 1 Kasım’da CHP Lideri Sayın Özgür Özel’in Kayseri’ye geleceğini, parti il binasını hizmete açacağını ve halka hitap edeceğini söylemişti.
Bazı gazeteci arkadaşlarımız bunu haberleştirmiş, ben de konuyla ilgili yazımda vurgulamıştım bu tarihi.
Kongre tamamlandı, Sayın Feyzullah Keskin kaybetti, Sayın Ümit Özer kazandı.
Bir gazeteci olarak, gittiği her ilde onbinleri, yüzbinleri alanlara toplayan Özgür Özel Kayseri’ye gelecek, ama yaprak kımıldamıyor.
Sonunda bu sayfadan sordum, dedim ki;
“CHP'li dostlarım arayıp soruyor;
"Ahmet Bey, 1 Kasım'da Sayın Özgür Özel Kayseri'ye gelecek mi?
İl Başkanı öyle bir açıklama yapmıştı" diye.
Cevap veremiyorum.
Bir yetkili çıkar da, partililerini ve Kayseri Halkını aydınlatır belki..
Gelecek mi?
Ne zaman?
Gelmeyecek mi?
Bir hafta önce gelecek dendi, ne oldu?
Yoksa başka şeyler yaşandı da partililerin haberi mi yok?”
İlk arayan Sayın Ümit Özer oldu ve özetle dedi ki;
"Ahmet Bey, Sayın Özgür Özel'in 1 Kasım'da Kayseri Programı hiç olmadı. Yurtdışı programı olmasaydı oğlumun düğününe katılacaktı. 1 Kasım Mitingi nereden çıktı bilmiyorum"
Haydaaaa.
Ardından Sayın Feyzullah keskin aradı ve anlattı, 1 Kasım’ı neden telaffuz ettiğini.
Dedi ki;
“Sayın Zorlu, Ankara’da yaklaşık bir ay önce bir toplantı sırasında Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız Sayın Ensar Aytekin ile görüştüm. Kayseri Mitingi için gün talep ettim. Geldiğinde Sayın Genel Başkana yeni il binamızın açılışını da yaptırmak istediğimi söyledim. Sayın Aytekin, yanımda arkadaşlar da vardı ve bana, ‘Başkan 1 Kasım Kayseri Programı için uygun bir zaman. 19’unda kongre yapacaksınız. 20 Ekim’de Ankara’ya gelirseniz, Genel Başkan ile de bir araya gelir, programı netleştiririz’ dedi. Ben bunun üzerine 1 Kasım Programını ilan ettim. Ama eski alışkanlıklarını sürdürmekte kararlı insanlar, maalesef çirkinliklerine devam ediyor..”
Tabii Kongre sonrası seçilen ekip, önce yerleşecek, Ankara ve Miting Programı hiç gündeme gelmemiş, genel merkez de 1 Kasım ve sonrası programlarını yeniden düzenlemiş anladığım kadarıyla.
Efendiler, Cumhuriyet Halk Partisi son yıllarda emin ellerde olmadı ve hala değil.
Her konuyu fırsat bilerek birbirine sataşan, çelme takmaya çalışan il ve ilçe yöneticisi etiketli (Eski ve yeni il başkanlarını tenzih ederim) zavallı bir güruh Atatürk’ün Partisini hoyratça kullanarak ikbal ve istikbal peşinde koşuyor.
Daha birkaç gün önce, benim de bulunduğum bir mekana geldiler, büyük bölümü civa gibi gençlerden oluşan yeni CHP takımı. Başlarında CHP’li olduğunu yeni öğrendiğim, ama Avşar Dünyasının önde gelenlerinden bir ağabeyleri. Bir de, il kongresinde 3. yolu zorlayan olmayınca Ümit Özer’in dolmuşuna son dakika atlayan bir başka ağabeyleri.
Kahvelerini içtiler ve gittiler, ne geldiklerini ne de gittiklerini hissettirerek.
Şimdi diyecek ki o ağabeyler, ‘sana selam verdik ya’ diye.
Oysa ben beklerdim ki, gelenlerden bir-iki tanesi masaları dolaşır, kendilerini tanıtır, ama ne gezer.
Aynı günün gecesi benim de üyesi olduğum ADD’nin Cumhuriyet Balosu var.
Rakı kadehlerinin bulunduğu masalardan verilen CHP’li pozları.
Rakısını yanında getirenlerin sergilediği komedi gibi görüntüler ve bu görüntülerin yaşandığı saatlerde CHP’nin genel Başkanı Eskişehir Mitinginden İstanbul’a dönmüş, Çağlayan Adliyesi’nde tahta kanepenin üzerinde CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayına kurulmak istenen Kumpasa karşı neredeyse adliyede sabahlıyor.
Bizimkiler ise Atatürk kadar zeybekte usta olduklarını kanıtlamaya çalışıyor.
Yeni diyeceğim, Kayseri’de Demokratik Kurumları temsil edenler, Türkiye’nin diğer vilayetlerine de bakmıyorlar.
29 Ekim’de İstanbul Halkının meydanlarda oluşturduğu milyonun üzerindeki kalabalıkları da görmüyorlar.
Varsa yoksa kendilerinden önce hizmet etmişleri onore etmek yerine, yıpratmak.
Gelelim 28 Ekim günü yapılan Çelenk Merasimine.
Uzun zaman sonrası CHP Kocasinan ve Melikgazi İlçe Başkanları yan-yana görüntülenmiş. Sevindim.
Ama mübarekler, Devlet Törenine gidiyorsunuz, birer kravat bulamadınız mı takacak.
Ve dün akşam.
CHP İl Örgütünün Fener Alayı var.
Son kongrede Sayın Feyzullah Keskin’den yana irade beyan eden İlçe Başkanları yok yürüyüşte.
Kayseri Milletvekili ile İl Başkanı yan-yana yürüyorlar.
Tam tepelerinde ‘CHP Kayeri İl başkanlığı’ yazan devasa flamaların altında.
O devasa flamalardan onlarcası yürüyüş kortejinde.
Ama bir vatandaş da çıkıp dememiş, “Kardeşim Kayeri değil Kayseri olacak” diye.
Yürüyüşte yer bulmayan ilçe başkanları ise Valiliğin düzenlediği Cumhuriyet Resepsiyonunda almışlar yerlerini.
Seçildiği günden bu yana ilk kez Kayseri Milletvekili olduğunu hatırlayan bir kadıncağızın bile alay konusu ettiniz kendinizi.
Bilmiyorum anlatabildim mi, Türkiye’nin doğum gününde, Cumhuriyet’in 102. Yılında CHP Kayseri teşkilatlarının acınası halini.
Sakın bu yazı için beni arayıp, haksızlık ediyorsun demeyin.
Onu yapmadan önce, ‘Cumhuriyet ve Demokrasinin Bani’si bu siyasi partiye ne kadar yakışıyorum’ diye kendinizi sorgulayın.
ANAP’ın çöküş döneminde Kayseri’de gençlerden bir il yönetimi oluşturulmuştu ve ben onlara PAF Takımı demiştim.
Ama Allah var, onlar hepsi de ANAP’a hizmet etmiş insanlardı.
CHP’deki bu oluşumlara isim bulmakta zorlanıyorum.
Okulu başka partide okuyup, iş hayatına CHP’de atılanlar desek haksızlık eder miyiz?