Kayseri'de görülen 68 sanıklı FETÖ/PDY davasının firari sanıklarından olan Ankara'da 508 gün sonra yakalanan Ahmet Türkmen'in Emniyet'teki ifadesine Kayseri Deniz Postası ulaştı. Tutuklanma safhasında ve 7 Ağustos'ta görülen davada Emniyet'teki ifadesini tekrar ettiğini söyleyerek uzun savunma yapmayan Ahmet Türkmen'in 24 sayfalık Emniyet ifadesine ulaştık.

9 Temmuz'da Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince ifadesi alınan Ahmet Türkmen, 'FETÖ/PDY Terör Örgütüne Üye Olmak ve Terörizmin Finansmanı' suçlarından birbirinden önemli ifadeler verdi.

Emniyet tarafından 8 Şubat 2016'dan beri yakalama kararı olan ve 508 gündür firari olarak aranan Türkmenler Petrol'ün sahiplerinden 'adliye imamı' Ahmet Türkmen 30 Haziran'da Ankara'da gizlendiği evde yakalandı. Türkmen hakkında Kayseri 1. Sulh Ceza Mahkemesinde 16/02/2016 günü yakalama kararı çıkartılmıştı.

VATANDAŞLIKTAN ÇIKARILACAK LİSTESİNDEYDİ

Ahmet Türkmen, 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 29'uncu maddesinin 2'nci fıkrası gereğince Resmi Gazete'de yayınlanan ve 3 ay içinde Türkiye'ye dönerek ilgili mercilere müracaat etmedikleri taktirde anılan kanun hükümlerine göre Türk vatandaşlığından çıkarılacak FETÖ'cülerin arasında yer alıyordu.

NASIL PETROL SAHİBİ OLDU?

Tutuklanma safhasında ve 7 Ağustos'ta görülen davada Emniyet'teki ifadesini tekrar ettiğini söyleyerek uzun savunma yapmayan Ahmet Türkmen, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından alınan ifadesinde, nasıl petrol sahibi olduğunu şöyle anlattı: "Ben 1953 doğumlu, Kayseri ili Kocasinan ilçesi Eskiömerler Köyündenim. 1970 yılına kadar köyümüzde çiftçilik ile uğraştık. Köyümüzde 400 dönüm babamın arazisi vardı, ayrıca köyümüzde ortakçılık yapmak üzere 2 bin dönüm arazide tahıl ürünleri yetiştirirdik, biçer dövercilik yapardık, bakkal işletmeciliği, küçükbaş hayvan yetiştiriciliği yapardık, kısacası köyün ileri gelen iki ailesinden biriydik. Ticari hayata 14 yaşında başladım. 1969'da Almanya'ya giderek, ağır şartlarda çalışıp 40 bin Mark kazandım. 1970 yılında evlendim, 1981 yılında Kayseri'ye gelerek ticari taksi alıp, kış dönemlerinde taksicilik yaptım. Daha sonra inşaat işine girdik, hatırı sayılır, esnaf ve iş adamları arasında seviyeye ulaştık. 1989 yılında müşterilerimizden olan ve müteahhitlik yapan Sabri Çamdal, işyerimize gelerek, "Ahmet istersen Kocasinan Bulvarı üzerinde Büyükşehir Belediyesi'nin yap işlet modeli ile benzinlik arsası ihalesi var, ortaklaşa alalım, akaryakıt sektörüne girelim, ben yalnızım, kimsem yok, güvenilir insana ihtiyacım var" dedi, ben de bir süre sonra kabul ettim."

"YEĞENİMİN AKLİ MELEKELERİ YERİNDE DEĞİL"

Türkmen'e Deniz Postası gazetesinde yayınlanan yeğeni Hamza Türkmen'in 'Amcam FETÖ'nün en önemli imamıdır. Paraları bavulla yurt dışına çıkarttı' başlıklı haber ile ilgili soru sorulması üzerine, Türkmen, "Bu şahıs kardeşim Ziya Türkmen'in oğlu Hamza Sıddık Türkmen'dir. Kendisi uyuşturucu müptelasıdır. Aynı zamanda akli melekeleri yerinde değildir, şuanda da uyuşturucu suçundan cezaevinde bulunmaktadır. Ne kendisinin ne babasının sahibi olduğumu Türkmenler şirketinde herhangi bir ortaklık payı olmadığı gibi görev ve yetkileri de yoktur. Kaldı ki kardeşim 1989 yılında vefat etti. Oğlu Hamza Türkmen yaşanan bu süreçten kendisine pay çıkarmaya çalışmaktadır" diye cevap verdi.

FİRAR OLARAK NEREDE, NASIL SAKLANDI? İŞTE CEVABI...

'Firar olduğunuz süreçte nerede kaldınız? Yurt dışına çıkış yaptınız mı? Firar kalmanızda herhangi bir kimseden yardım aldınız mı?' sorusuna Ahmet Türkmen şu cevabı verdi: "2016 yılında tesadüfen Ankara'da bulunuyordum. Hakkımda verilen adli kontrol kararına o tarihe kadar riayet ediyordum, işyerimde arama yapıldığını, hakkımda polis tarafından gözaltı kararının olduğunu, Kayseri Barosu avukatlarından olan ve şirketimiz avukatı Ahmet Kemal Göncü, kızımla görüşerek, "Ahmet bey Ankara'da kalsın, Kayseri'ye gelmesin, hakkında gözaltı kararı var' şeklinde bilgi göndermiş. Avukatım Ahmet Kemal Göncü, o tarihteki operasyonlar sürecinde işyerime gelerek çocuklarım Tuğba ve Elif'e 'Ahmet beyle görüşün, şuan tutuklamalar var, Kayseri'ye bir müddet gelmesin' diye yönlendirmede bulunuyormuş. Kızlarım da neyin ne olacağını bilmedikleri için avukatın vermiş olduğu bilgileri Ankara iline gelerek bana bildiriyorlardı. Ben soruşturmanın içeriğini bilmediğimden cezaevinde sıkıntılar yaşayabileceğimi düşünerek bir müddet Kayseri'ye gelmemeye karar verdim. Ankara ilinde İpek Üniversitesi'nde sözleşmeli memur olarak çalışan kızım Feryal Elif çalışmakta olduğu hocalarından Zekeriya isimli hocanın yönlendirmesi ile üniversitenin misafirhanesinde iki ay süre ile kaldım. Buradaki görevlilerin benim yüzümden mağduriyet yaşamamaları için oturmalarımıza imamlık yapan Oğuz isimli hoca Kayseri'de kızımla irtibata geçmiş, bana yardımcı olmak istediğini söylemiş, ev kiralama konusunda kızımla irtibata geçerek yardımcı olacağını söylemiş. Ankara Çankaya ilçesinde yakalandığımda arama yapılan evi kiraladılar, yakalandığım tarihe kadar yaptığım tek iş evden camiye, camiden eve gidiyordum. Bu süreçte teslim olmayı çok istedim, art niyetli olsaydım yurt dışına da kaçabilirdim. Firarda bulunduğum süre içerisinde Ankara ilinden başka bir yere gitmedim ve yurt dışına çıkmadım."

İLK FETÖ OTURMASI VE KATILANLARI AÇIKLADI

'Bu terör örgütünün Allah belasını versin, ben bu yapının terör örgütü olduğunu bilmiyordum' diyen Türkmen, FETÖ ile tanışmasını şöyle anlattı: "1995 yılında bu yapı ile hiçbir alakam yoktu. Abdurrahman Haskaraman ve Yılmaz Akansu o yıl işyerimize gelerek, yapılmakta olan bir yurt için babamdan bağış istemişler. Ben sıcak bakmadım, daha sonra yine geldiler, oturmalara davet ettiler. Konusunun ne olduğunu sorduğumda Allah rızasını kazanma adına oturmalar olduğunu, Kur'an okunduğunu anlattılar. Katıldığımı ilk oturmada Seyit Sevgin, Mehmet Akif Ulubaş, Abdullah Eraslan, Yılmaz Akansu, Abdurrahman Haskaraman ve Adil Kanatlı vardı. Yaklaşık 10 yıl süreyle bu arkadaşlara oturmalara katıldım. Yazın bağ evlerinde, kışın kendi evlerinde olurdu. Oğuz isimli şahsın düzenlemiş olduğu sohbet oturmalarına Şükrü Boydak ve Mehmet Yıldız da devam etmiştir. Sıtkı Baş'ı Melikşah Üniversitesi mütevelli heyeti olması nedeniyle tanırım, samimiyetim yoktu, ne iş yaptığını dahi bilmem. Mahmut Hiçyılmaz Kayseri oturması olarak bilinen oturmalara katılırdı."

ŞİRKET HATTINDA BY LOCK ÇIKMIŞ

TC kimlik numarasından yapılan by lock sorgulamasında Ebru Seyahat şirketi adına kayıtlı iki GSM hattında 2014 yılında kullanılmış FETÖ'nün mensuplarının aralarında kriptolu iletişimi sağlamak amacıyla kullandıkları by lock kullanıcı kaydı çıktığı sorusuna Türkmen, "Ben telefon ve elektronik sistemlerden anlamam, kaldı ki kamuoyundan öğrendiğim by lock programını da kullanmam söz konusu değildir. Bu by lock programını kimler tarafından nasıl yüklendiğini de bilmiyorum" dedi.

Ahmet Türkmen'e, Mehmet Yıldız'a ait bilgisayar incelemesinde Mehmet Fındık, Şükrü Boydak, Mehmet Yıldız, Hacı Boydak'ın olduğu fotoğraf gösterilerek, nerede, ne zaman, hangi amaçla toplantı yapıldığı soruldu. Türkmen, "2011 yılında Arabistan ülkesine gitmiş olduğum umre ziyaretinde Medine kadısının evinde çekilmiş fotoğraftır. Arap kıyafeti görünümlü şahıs Medine kadısıdır" diye konuştu.

15 TEMMUZ'DA NEREDEYDİ? TERÖRİST GÜLEN İLE HİÇ GÖRÜŞTÜ MÜ?

Türkmen, FETÖ mensupları tarafından 15 Temmuz 2016'da düzenlenen darbeye teşebbüs olayında Ankara ilindeki ikamette bulunduğunu, olayları duyunca herkes gibi üzüldüğünü ve tasvip etmediğini belirterek, "Fetullah Gülen'i ziyaret etmedim. Sadece 2008 yılında Tanzanya ülkesinde cemaate ait bir okulu ziyaret etmiştim. Bu cemaat tarafından mağdur edilmiş birisiyim" dedi.

HABER: ŞEREF KAHRAMAN

Editör: Haber Merkezi