1 Ocak 2019 tarihinden beri KDV dahil olmak üzere 25 kuruş olarak ücretlendirilen plastik poşetlerin fiyatları; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanının kararıyla 2022 yılı için de sabit tutuldu. 25 kuruş ücretin 15 kuruşu ise kamuoyunda 'poşet vergisi' olarak adlandırılan 'geri kazanım katılım payı' olarak tahsil ediliyor. Bazı marketlerin maliyet gerekçesiyle poşetlere zam talebi ve söz konusu ücretin vergilendirilmesindeki son durum, kafalarda soru işaretleri oluşturmaya devam ediyor. “BAKANLIK NE DERSE FİRMALAR ONA UYMAK ZORUNDALAR” KAYPİDER Başkanı Yusuf Özkan, plastik poşet fiyatlarında sadece yetkililerin söz sahibi olduğuna vurgu yaparak şunları söyledi: "Poşetlerde fiyat artışı, marketlerin ve bizim gibi STK'ların inisiyatifinde değil. Fiyat artışı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının belirlediği bir sistemle yapıldığı için firmaların müdahalesi olması mümkün değildir. Bakanlık ne derse firmalar ona uymak zorundalar. Bazı marketlerde kiradan sonra en büyük gider kalemi poşetlerdir. Böyle bir gideri tabii ki tolere etmek ve kurtulmak isterler. Marketler, poşetlere zam yapıp bunun üstünden para kazanmak isterler. Ama biz KAYPİDER olarak, PAGEV olarak, PLASFED olarak buna karşı çıktık. Plastik poşet ücretlerinin artırılmasını istemiyoruz. Bunu Bakanlığa da bildirdik. Ama Bakanlık bunu artıracaksa artırır." "POŞETLERE ZAM, TÜKETİCİYE KÜLFET GETİRİR" Marketlerin poşetleri gelir kaynağı olarak gördüğünü belirten Özkan, "Örnek olarak bir marketin 10 ton poşet gideri varsa ve ücretli olduğundan dolayı bu durum 6-7 tona düşüyorsa, arta kalan 3-4 tonluk bir azalma zaten market için bir kazançtır. Yani poşetten para kazanmak marketlerin işine geliyor. Ancak poşet maliyetleri yükseldiği için para kazanamayacaklar ve poşet maliyetini karşılayamayacaklar. 2020'den beri marketler poşetlere zam talep ediyorlar. Biz poşetlere zam olması taraftarı değiliz. Keza yapılacak zam, tüketiciye bir külfet getirecektir. Biz, 25 kuruşluk poşet ücretinin tamamının Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının fonuna veya Sıfır Atık gibi çevre projelerine aktarılması taraftarıyız" diye konuştu. Bundan en çok tüketicileri olumsuz etkileneceğini ifade eden Özkan, "Önceden poşetler marketlerin kendi gider kalemlerindendi ve o zamanlar kimsenin sesi soluğu çıkmıyordu. Poşetler paralı olunca poşet maliyetini tüketiciye yüklemek gibi bir anlayışı kabul etmemiz doğru olmaz" dedi. “ÇEVREYİ KİRLETEN MALZEMELER DEĞİL İNSANLARDIR” Özkan, plastik kullanımını eleştirerek "Plastik bir milli servettir. Geri dönüşüm ve çevre hassasiyetini elde ederek plastik ve metal, cam, ahşap, kağıt gibi diğer atıkların insanlarımız tarafından geri dönüşüme gönderilmesini ve ekonomimize katkıda bulunmalarını rica ediyoruz. Çevreyi kirleten malzemeler değil insanlardır. Plastik veya kağıdı hayatımızdan çıkarmak mümkün değil. Önemli olan düzenli, bilinçli ve sistemli kullanabilmektir" diyerek konuşmasını tamamladı. (BGC)