Gürer’in önergesini yanıtlayan Bakan Varank, dünyada gelişmiş ülkeler başta olmak üzere, pek çok farklı aşı klinik test aşamasındayken bunlardan yalnızca 10 tanesi onaylandığına dikkat çekti.

Bakan Varank, “Pandemi nedeniyle dünya çapında lojistik faaliyetlerin yavaşlamış olması ve aşı üretim tesislerinin yetersizliği, aşı çalışmaları için gerekli hammaddelerin temini ve üretimi konusunda gecikmelere neden olabilmektedir” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer,

2020 Nisan ayında yapılan açıklamada, “COVID-19 Platformu altında 7 farklı aşı projesi ile hem kimyasal hem de biyoteknolojik yöntemlerin uygulanacağı, 7 farklı ilaç geliştirme projesi yer alıyor. COVID-19’la mücadeleye yönelik projelerini dünyada eşine az rastlanır bir şekilde çok kısa bir sürede dönüştürerek devreye aldılar. Bu ulvi amaç için 24 üniversite, 8 kamu Ar-Ge birimi ve 8 özel sektör kuruluşundan yüzlerce araştırmacı üstün bir gayretle çalışıyor” şeklinde ifadelerin yer aldığına dikkat çekti.

Dünya genelinde ülkelerde aynı süreçte başlayan çalışmalar arasından aşı elde edilip uygulanmaya başlandığına vurgu yapan Gürer, Ülkemizde yapılan aşı çalışmalarının sonuçlanmamasının nedeninin açıklanmasını istedi.

CHP Milletvekili Gürer ayrıca şu soruların da yanıtlanmasını istedi:

“Aşı çalışmaları için araştırmacılara gereken destekler sağlanmış mıdır?

Yerli aşı çalışmasının uygulanma evresine geçebilmesi için ön görülen tarih ne zamandır?

‘Dünyada eşine az rastlanır bir biçimde hızla çalışmaların ele alındığı’ yapılan açıklamalar arasındadır. Aşı çalışmalarının aynı hızla sonuçlanmamasının nedeni nedir?”

COVİD-19 PLATFORMU

CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in önergesine yanıt veren Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, COVID-19 Türkiye Platformunun oluşturulmasına yönelik ilk toplantının31 Ocak 2020 tarihinde gerçekleştirildiğini, Yükseköğretim kurumları araştırma altyapılarının, özel sektör Ar-Ge Tasarım Merkezleri ve Kamu Ar-Ge birimlerinin iş birliği sonucunda oluşturulan aşı ve ilaç projelerinin yer aldığı COVID-19 Türkiye platformunda 32 üniversite, 8 özel sektör kuruluşu ve 9 kamu Ar-Ge birimi bir araya geldiğini belirtti.

436 ARAŞTIRMACI AŞI İÇİN ÇALIŞIYOR

Platform çatısı altında koruma amaçlı aşı ve tedavi odaklı ilaç geliştirme maksatlı 17 proje yürütüldüğünü anlatan Bakan Varank, bu projelerde 49 farklı kurum ve kuruluştan toplam 436 araştırmacının yer aldığını belirtti.

COVİD-19 PROJELERİNE 78 MİLYON TL ÖDENEK

COVID-19 öncesinde son 5 yılda TÜBİTAK tarafından sağlık araştırmaları ve teknolojileri odaklı toplam 2.960 proje 2,3 milyar TL ile destek sağlandığını anlatan Bakan Varank, TÜBİTAK tarafından desteklenen COVID-19 Türkiye Platformu kapsamında ise aşı ve ilaç projeleri için yaklaşık 78 Milyon TL ödenek ayrıldığını ve bunun yüzde 80’inin aşı projeleri kapsamında kullanıldığını kaydetti.

3 TESİSİMİZİN AŞI ÜRETİM KAPASİTESİ VAR

COVID-19 Platformu kapsamında yapılan çalışmalar sayesinde, İyi Üretim Uygulamaları çerçevesinde onayları alınan 3 tesisin aşı üretim kapasitesinin bulunduğunu da ifade etti.

2019 yılının Aralık ayında Çin’de ortaya çıkan ve 2020 yılının Mart ayında Dünya Sağlık Örgütü tarafından küresel salgın olarak ilan edildiğini anımsatan Bakan Varank, ülkemizde Aşı ve İlaç Projelerinin 27 Mart 2020’de başladığını belirtti.

3 AŞI ADAŞI KLİNİZ FAZ AŞAMASINDA

Bakan Varank, 2021 yılı Ekim ayı itibarıyla COVID-19 Platformunda geliştirilen aşılardan 3 aşı adayı klinik faz aşamasında olduğunu da vurguladı.

AŞILARIN KULLANIMA SUNULABİLMESİ İÇİN GEREKLİ SÜREÇ

Geliştirilen aşıların kullanıma sunulabilmesi için öncelikle laboratuvarda hücre ve hayvanlar üzerinde yapılan preklinik çalışmaların, daha sonra da sayısı artan şekilde gönüllü insan gruplarında Klinik Faz denemelerinin yapılarak onaylanması gerektiğini hatırlatan Bakan Varank, “Bu aşamaların tamamlaması doğal ve zorunlu süreçler olup aşıların insanlar üzerinde ciddi riskler oluşturmadığının anlaşılması için Sağlık Bakanlığı TİTCK kılavuzları kapsamında mutlaka tamamlanması gerekmektedir” dedi.

AŞI İÇİN HAMMADDE TEMİNİNDE ZORLANDIK

Sanayi ve Teknoloji Bakan Varank, “Dünyada gelişmiş ülkeler başta olmak üzere, pek çok farklı aşı klinik test aşamasındayken bunlardan yalnızca 10 tanesi onaylanmış ve aktif olarak kullanılmaktadır. Bu süreçlerin yanı sıra, pandemi nedeniyle dünya çapında lojistik faaliyetlerin yavaşlamış olması ve aşı üretim tesislerinin yetersizliği, aşı çalışmaları için gerekli hammaddelerin temini ve üretimi konusunda gecikmelere neden olabilmektedir” ifadelerini kullandı.

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer ülkemizin aşı ile ilgili alt yapısı AKP döneminde çökertildiğini ve Hıfzıssıhha gibi bir önemli merkezin tasfiye edildiğini anımsattı ve salgın ile yapılan yanlışların farkına nihayet varıldığına dikkat çekti. Gürer” 1928 yılında savaş sonrası Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı veya Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü halkın sağlığının korunması için temel laboratuvar hizmetleri amaçlı kurulmuş ulusal referans laboratuvarı iken kapatılmasının eksikliği geçte olsa acı bir deneyle farkına varıldı. Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüde, tifüs, dizanteri, kolera, veba, meningokok, stafilokok, boğmaca, brusella, oral BCG, intradermal BCG, difteri, tetanoz, kızıl, alimunyum presipiteli karma aşılar, lekeli humma, kuduz, çiçek ve grip aşısı da üretiliyordu. Ülkemizde üretilen birçok ülkeye de ücretsiz aşı veriyorduk . AKP iktidarları eliyle ülkemizi aşıda da dışa bağımlı hale getirildi. İktidar bir çok cumhuriyet kurumu gibi hıfzıssıhha 12 yıl önce kapattı. Öngörüden uzak dışa bağımlı ülke durumuna düşürülmemin bedelini her alanda ağır biçimde ödüyoruz” dedi.

Editör: Haber Merkezi