Üreticiler, “Maliyetler kat be kat arttı, enflasyon durdurulamıyor. Ürettiğimizin maliyeti arttı. Sattığımızın fiyatı da yükseldi ne var ki gelir gider dengesi çiftçi ve üretici aleyhine devam ediyor. Üretici giderek kan kaybediyor. Ürünü satıp parayı alıyoruz. Bankaya, alacaklılara borç ödemeye koşuyoruz. Yeni dönem ne yapacağız kaygısı taşıyoruz” dediler.
Çiftçiler, sürekli artış gösteren mazot, gübre ve tohum fiyatlarının üreticinin belini büktüğünü ve tarımda sürdürülebilirliğin giderek zorlaştığını belirttiler.
CHP’li vekil Ömer Fethi Gürer’e yaşadıkları sorunları anlatan Furkan Şahin ise üniversite eğitimini yarıda bırakarak çiftçilik yapmaya başladıklarını ancak yüksek enflasyon nedeniyle vatandaşın alım gücünün daraldığını bu durumun üreticiyi olumsuz etkilediğini anlattı.
MEMURİYETTEN SONRA ÇİFTÇİLİĞE BAŞLADI AMA UMDUĞUNU BULAMADI
Ulukışla’da 6 yıl önce memuriyet sonrası üretim yapmaya başlayan üretici, maliyet artışlarına dayanamayarak çiftçiliği bırakmak zorunda kaldığını belirtirken, bir kiraz üreticisi ise don sonucunda daha az ürün olması nedeniyle bölgede kiraz fiyatlarının geçen yıllara göre daha iyi gibi göründüğünü ancak maliyetteki artışlar ve düşük üretim nedeniyle kar edemediğini anlattı. Üniversiteyi bırakıp tarıma yönelen Furkan Şahin, girdilerin yüksek ve insanların alım gücünün düşük olmasından yakındı.
MALİYET ARTIŞI, ÜRETİMİ BIRAKTIRDI
Gürer ile bahçede sohbet eden çiftçilerden , “Baba mesleğini devam ettirmek istedik. Çiftçiliği 5-6 yıl yaptıktan sonra girdi maliyetinin çok artması nedeniyle geriye gittik ve çiftçiliği bırakmak zorunda kalıyorum. Çünkü mazot, gübre ve tohum fiyatları aşırı derecede arttı, gelirler ise giderleri karşılayamadığı için çiftçilik sürdürülebilir değil ” diyerek, tarım sektöründe yaşanan sorunları dikkat çekti.
ÜNİVERSİTEYİ BIRAKIP ÇİFTÇİLİĞE BAŞLADIM
Üniversite eğitimini yarıda bırakıp çiftçilik yapmaya başlayan Furkan Şahin, maliyet artışları ve yüksek enflasyon nedeniyle insanların alım gücünün düşük olmasından yakındı. İlçede 60-70 dekar alanda sulu tarım yapmaya gayret gösterdiklerini belirten Şahin, “Kuru tarım yapılan alanlara baktığımızda biz onlara göre avantajlı görünüyoruz. Domates, çilek ve bazı diğer sebzelerin üretiyoruz. Girdi maliyetleri çok yüksek. Ürün pahalı olması bizi sevindirmiyor. Biz maliyetin düşük, ürün fiyatının da düşük olmasını istiyoruz. Pahalı olsa sorun, çünkü satılmıyor. Ucuz olsa sorun, çünkü kar edemiyoruz. Çok sıkıntılı bir dönemdeyiz. İl tarım müdürlüğü 5 dönüm için bahçe kurumu yapıyor ama bu destek yeterli değil. Niğde’nin mutlaka IPARD projesine dahil olması şart. Avrupa Birliği Kırsal Destekleme Projesine bölge illerinden bir tek Niğde alınmadı. Tarım kenti Niğde IPARD’dan mahrum bırakıldı ” dedi.
TOKER: “ÇİFTÇİ MALİYET ARTIŞI VE YÜKSEK ENFLASYONDAN ŞİKAYETÇİ”
CHP Ulukışla İlçe Başkanı Hüseyin Toker ise çiftçinin en önemli iki şikayetinden birinin maliyet artışı, diğerinin ise yüksek enflasyon olduğuna değindi. Toker, ilçede çilek üretiminin artması için üreticilerin desteklenmesi gerektiğini belirtti.
Çiftçi sayısındaki düşüşü de işaret eden Toker, tarımda iyi bir planlama yapılarak, hem girdi maliyetlerinin azaltılması hem de üreticinin yeniden tarıma dönmesinin sağlanmasının mümkün olduğunu ifade etti.
GÜRER: “ÜRETİCİ DERTLİ”
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer ise üreticileri köy, kasaba gezerek tarlada, bahçede yerinde dinlediğini, çiftçi ve üreticinin toprağına sahip çıkmak istediğini ancak gider artışına uygun gelir sağlanamamanın sıkıntı yarattığını söyledi. Tarım stratejik bir alan diyen CHP’li vekil Ömer Fethi Gürer, giydiren ve doyuran sektör olarak tarıma doğru, zamanında ve gerçekçi destekler verilmesi gerektiğini, AKP’nin tarımda yanlış politikalarının hem üreticiyi, hem de tüketiciyi sıkıntılı ve zor bir döneme soktuğunu kaydetti.
NİĞDE’NİN İPARD KAPSAMINA ALINMASI ŞART
Cumhuriyet Halk Partisi Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Niğde’nin patates, elma, lahana, fasulye ve çavdar üretiminde ülke genelinde ilk sıralarda kirazda ise 7’inci sırada olduğunu belirtti. Gürer, “Tabii ki böylesine önemli bir tarım ilinde çiftçilerin de sorunları var. Bizler de bu sorunları kendileriyle bire bir görüşerek dinliyoruz ve gündeme getirilmesini sağlıyoruz. Avrupa Birliği Kırsal Kalkınma Projesi olan IPARD Projesinde Niğde’nin olmaması, Niğdeli üreticiler için ciddi bir dezavantaj olarak görünüyor. Buna rağmen bölgede çiftçiler atadan gelenek olarak toprağa bağlı oldukları için üretmeye devam ediyor. Niğde 42 il içinde olduğu lisanslı depoculukta da unutulan iller arasında. Sulama suyu sorunu var. Toplulaştırma sorunu var. Yeraltından çıkarılan suyun kuyu ruhsat sorunları var. Bir de ürettiği ile kazanç arasında denge bozulunca sıkıntılar artıyor ” dedi.
