CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında gündemi değerlendirdi. AKP'yi 15 Temmuz darbe girişiminin ortaya çıkmasını engellemekle suçlayan Kılıçdaroğlu, “AKP'ye hala güvenecek misiniz?" diye sordu. Darbe Komisyonu'nun zorlukla kurulduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Zor bela komisyon kurduk. 26 Temmuz'da komisyon kuruldu. 3 Ağustos'ta AKP Grup Başkanvekili diyor ki; ‘Komisyon kurmaya gerek yok.’ Ana aktörler gidip ifade vermedi” dedi.

'Niye Hükümet İzin Vermiyor?'

Hükümetin Darbe Komisyonu’nun başına "FETÖ"yü öven birini getirdiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Eski Genelkurmay Başkanları geliyor, MİT Müsteşarları geliyor, şu andakiler gelmiyor. Gelmek istiyorlar, niye hükümet izin vermiyor? Açığı ortaya çıkacak” diye belirtti.

‘Mahkemeler Canlı Yayınlansın’

Kılıçdaroğlu, “Mahkemeler canlı yayınlansın. Şimdi 'Onlar doğruları söylemiyor' diyorlar. Darbe yapılacağı biliniyordu, önlenmedi ama bu darbe girişiminden bir fırsat çıkardılar. 20 Temmuz'da başka bir darbe yaptılar. Hep diyorlar ki; 17-25 Aralık darbe girişimiydi. Şu soruyu sormak lazım. Madem 17-25'i milat alıyorsunuz, o zaman neden gazeteci Fehmi Koru'yu Pensilvanya'ya gönderdiniz?" diye sordu.

‘Bu Darbenin Siyasi Ayağı Yok Mu?’

Kılıçdaroğlu şunları dile getirdi: “Bu darbenin siyasi ayağı yok mu? Her yerde söyledim, bir daha söyleyeceğim. Baklavacı buldunuz, çikolatacı buldunuz, sanayici buldunuz, hakim buldunuz, savcı buldunuz, öğretmen buldunuz, öğrenci buldunuz. Siyasetçi yok mu? Elbette var, elbette var. Kim? İktidar sahipleri onlar.”

'Dayısı Olan Serbest Kalıyor'

20 Temmuz'dan sonra ikinci bir darbe girişiminin sonuçlarını yaşadıklarını belirten Kılıçdaroğlu, siyasi iktidarın yeni suçlu ve suçlular yarattığını söyledi. 151'den fazla gazetecinin cezaevinde olduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Üstelik bir kısmı Gülen cemaatiyle mücadele etmiştir. Şimdi onlar FETÖ'cü diye içerideler. Damatlar serbest bırakılıyor. Sabit ikametgahı gerekçesiyle serbest bırakılıyor. Dayısı olan serbest kalıyor. Murat Sabuncu'nun, Ahmet Şık'ın, Ahmet Altan'ın, Mehmet Altan'ın, Nazlı Ilıcak'ın evi yok mu? Evi var. Sözcü muhabirlerinin evi yok mu? Neden serbest bırakılmıyorlar? Dayıları yok, kayınpederleri yok, paraları yok. 'Doğrucu Davut'san ben seni süründürürüm' diyorlar. Bu ortam 20 Temmuz darbe ortamıdır” diye konuştu.

‘Yargı İktidarın Tetikçiliğini Yapıyor’

Yargıyı iktidarın tetikçiliğini yapmakla suçlayan Kılıçdaroğlu, Adil Öksüz’ün serbest bırakılmasına tepki göstererek, “Onun dayısı kim bilmiyorum ama kuvvetli bir dayısı var” dedi. “Bu dönemde adalet çalışmaz, hukuk çalışmaz, yargı da çalışmaz” diyen Kılıçdaroğlu, , “AİHM karar verdi. Efendim diyor 'bir komisyonu kuruldu.' AİHM bu konuma düşmemeliydi” diye belirtti.

‘Yürürlükte oOabilir Ama Gayri Meşru Bir Anayasadır’

Kılıçdaroğlu, her darbenin kendi hukukunu yarattığını söyleyerek, “YSK'deki bir çetenin öngörüsüyle gayrimeşru bir Anayasayı dayattılar. Yürürlükte olabilir ama gayrimeşru bir Anayasadır. Bu Anayasa'ya göre yapılacak her şey gayrimeşrudur” diye konuştu.

AYM'ye Gülmen ve Özakça İçin Çağrı

İşlerini geri almak için başlattıkları açlık grevinin 75’inci gününde gözaltına alındıktan sonra tutuklanan Nuriye Gülmen ile Semih Özakça’nın durumu için AYM’ye seslenen Kılıçdaroğlu, "İki genç arkadaşımız eylem yapıyor, işini geri istiyor. Cam çerçeve kırmıyor, oturuyor. Ona bile tahammül edemiyorlar. Neden? 20 Temmuz nedeniyle, diktatörler nedeniyle, dikta nedeniyle. AYM'ye sesleniyorum sizde vicdan var mı acaba? O insanlar öldükten sonra mı karar vereceksiniz?” diye sordu.

‘Buyur Git Kardeşim’

Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın farklı tarihlerde Rakka ile ilgili sarf ettiği sözlere değinerek şunları söyledi: “'Sırada Rakka var' diyor. Buyur git, elinden tutan mı var. Bilal Bey'i de en öne koyarsın elinde bayrakla. 29 Nisan 2017, yine diyor 'koalisyonla Rakka'ya gidelim.' E buyur kardeşim. 18 Mayıs 2017 tarihinde Ne diyor bakın. YPG bir terör örgütü, PYD bir terör örgütü. ABD bu iki terör örgütüyle bu operasyona giriyor. Bize düşen hayırlı olsun demektir. İnanamıyorsunuz, değil mi? Ramazan ayında soruyorum. Sayın Erdoğan, senin için namus ve şeref kavramı ne anlama geliyor? Sayın Erdoğan, mübarek aydayız. Namus ve şeref kavramının ne kadar kıymetli olduğunu biliyorum. 80 milyon adına soruyorum, namus ve şeref kavramı senin için ne anlama geliyor?"

Editör: Haber Merkezi