YAKIN GELECEKTE ROBOTLARLA YAŞAYACAĞIZ

Özdemir, 21'inci yüzyılda, hatta günümüzde makinelerle beraber yaşanacak bir dönemin içerisinde olunduğunu belirterek, “Bugün insanoğlunun üstlenmiş olduğu bazı sorumlulukları ve insan gücüyle yapılan bazı işleri artık makineler yapmaya başlayacak, belki de bizim yerimize düşünüp karar verebilen makinelerle beraber aynı dönem içerisinde, aynı şartlar içerisinde yaşayabileceğimiz gerçeği de karşımızda var. Dolayısıyla, bu durum bizi daha az insan gücü ve daha fazla makine çağına doğru götürüyor görüntüsü vermektedir.” ifadelerini kullandı.

TEMİZ SUYA ERİŞİM BÜTÜN DÜNYANIN SORUNU OLACAK

Günümüzde sadece bir pandemiyle değil, aynı zamanda ciddi bir iklim sorunuyla karşı karşıya olunduğunu vurgulayan Özdemir; “Bu yıl içerisinde ülkemizdeki yağış rejimleri çok düşük seviyelerde ilerliyor. Su sorunu, sadece bizim meselemiz olmaktan çıktı, giderek temiz suya ulaşma meselesi bütün insanlığın ortak problemi hâline gelmeye başladı. İçerisinde bulunduğumuz koşullar, çevresel şartlar, yaşamış olduğumuz bazı alışkanlıklarımızın değişmesi ne yazık ki insanların inancını sarsacak, toplumun vicdanından ve imanından kaynaklı ahlaki değerleri yozlaştırabilecek, maddiyata yönlendirecek, bireyselliği ve sınırsız özgürlüğü özendirebilecek bir süreci de bizlere işaret ediyor.” açıklamasında bulundu.

İNSANLIĞIN HUZURU TESİS EDİLMELİDİR

Bugün insanlığın önünde 4 esas tehdidin olduğunu ifade eden Özdemir şöyle devam etti: “Bunlardan bir tanesi, hiç şüphe yok ki inançlara yönelecek olan tehditlerdir. Bunun, nasıl bir sonuç doğuracağı şu anda kestirilemiyor. İkincisi, yine, bireysel ve toplumsal yozlaşma sebebiyle ahlak düzeyinde ortaya çıkabilecek tahribatlardır. Bütün bunlarla beraber aşırıcı bazı yapılanmaların, örgütlerin hatta aşırıya çıkabilecek, aşırıya varabilecek tavırlarında, davranışlarında, politikalarında devletlerin olabileceği gerçeğini de göz ardı etmememiz lazım.

Elbette pandemiyi konuşuyoruz, iklim değişikliğinden bahsettik, makineleşme ve sanayileşme dedik bütün bunlarla beraber açlığın da insanlığı tehdit ettiği gerçeğini yine ifade etmemiz lazım. Yani belli ki küresel seviyede de bütün insanlar arasında da adaletsizliğin olduğu gerçeği karşımızda bulunuyor. Dolayısıyla, biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak sürekli söylediğimiz konu, insanlığın huzurunun tesis edildiği bir küresel iklim mutlak surette herkes için gerekliliktir.”

İSRAFI ÇOK ÖNEMSEMEMİZ LAZIM

MHP Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, bugünlerde Türkiye ile alakalı da israfa dikkat çekmenin gerekli olduğunu ifade ederek, “Bilhassa gıda israfında ki ülkemizde günlük israf edilen ekmek miktarı yaklaşık 5 milyon adettir. Üretilen sebze ve meyvelerimizin yüzde 50'si kayıp durumdadır. Yine her yıl 18,8 milyon ton gıda da çöpe gidiyor. Dolayısıyla, bu şartlar altında ben Tarım Bakanlığımıza da hassaten teşekkür etmek istiyorum çünkü Türkiye'de ilk kez kayıpların ve israfın önlenmesi için bir ulusal strateji ve eylem planı benimsenmiştir, bunu önemsiyoruz ama netice verecek sonuçların da doğmasını elbette ki arzu ediyoruz.” açıklamasında bulundu.

İNSANI YAŞAT Kİ, DEVLET YAŞASIN

Devletin pandemi sürecinde çok isabetli tedbirler alarak her vatandaşın sorun ve sıkıntı yaşamasının önüne geçebildiğine dikkat çeken Özdemir; “Dünyada pek çok ülke sağlık sistemini ayakta tutamazken, Türkiye sağlık sistemini ayakta tutmayı başarmış, bilhassa vatandaşına sağlamış olduğu sosyal imkânlarla da yaşanan bu pandeminin yıkıcı etkilerinin atlatılmasını başarabilmiştir. İnşallah, 21'inci yüzyıl bizler için daha aydınlık olacaktır.” açıklamasında bulunarak, Bilge Kağan'dan asırlar sonra, Şeyh Edebali’nin "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın." nasihatinin önemini belirterek şöyle devam etti, “Hamdolsun, bugün devletimiz bu kudretini, insanımızı yaşatmaya, milletimizi yaşatmaya var olan enerjisini vermiş ve inşallah, 21'inci yüzyılda, bu gerçekler ışığında, Türkiye Cumhuriyeti devleti daha güçlü var olma mücadelesiyle tüm insanlığa huzur getirebilecek bir anlayış ve iradeyle yoluna devam edecektir diyorum.”

Editör: Haber Merkezi