Sigarayla alkolün baş ve boyun kanserlerinin en önemli risk faktörlerini oluşturduğunu belirten Prof. Dr. Yüce, "Ülkemizde de sigara ve alkol kullanımın, erkeklerde daha fazla olması nedeniyle bu kanser türlerinin, erkekleri daha çok etkilediği görülüyor. Özellikle 50 yaş ve üzeri kişilerde, daha sık görülmekle birlikte bu yaş ve cinsiyet grubuna sigara ve alkol eklendiği zaman risk katlanarak, artıyor. Kanser söz konusu olduğunda erken teşhis, şüphesiz ki sağ kalım oranlarını etkileyen en önemli unsurların başında geliyor; ancak baş boyun kanserleri gibi bazı kanser türlerinde, tedavide yüzde 90’a varan oranlarda tedavi başarısı elde edilebildiği için erken tanıyı sağlayacak belirtiler, daha çok önem taşıyor" diye konuştu. Hastalığı belirlemek için detaylı kulak, burun, boğaz ve baş boyun muayenesi yaptıklarını anlatan Yüce, "Desteklemek ve evrelendirme için ultrason, tomografi, MR (magnetik rezonans) ve PET görüntüleme yöntemlerinden de yararlanılıyor; ancak asıl tanı, biyopsi ile konulabiliyor. Geniz kanserleri dışında bu hastalarda en önemli tedavi, cerrahi oluyor. Geniz (nazofarinks) kanserlerinde daha çok radyoterapi kullanılıyor. Erken evrede, cerrahi tek başına yeterli iken ileri evrede cerrahi ve sonrasında radyoterapiden da yararlanılıyor” dedi. Prof. Dr. Yüce, şüphelenilmesi gereken belirtileri, şöyle sıraladı: "Boyunda şişlik. Hepsi, kanseri işaret etmese de ağrısız ve büyüme eğilimi olan şişliklerde baş boyun kanserlerinden şüphelenmek gerekiyor. Başlangıçta gözle görülemeyen ve elle hissedilebilen şişlikler, hastalığın evresine ve türüne göre aylar içinde hızla büyüyebiliyor. Bu nedenle boyun bölgesinde, iki haftadan uzun sürede geçmeyen şişliklerin mümkün olan en kısa zamanda bir uzman tarafından değerlendirilmesi önem taşıyor. Ses kısıklığı ve ses değişimi. Gribal enfeksiyon, ses tellerinin aşırı zorlanması, geçmeyen öksürükler ses kısıklığı sebepleri arasında yer alabiliyor. Ancak iki haftadan uzun süren ses kısıklığı ve ses değişimleri gırtlak kanseri açısından da önemli bir belirti olduğu için dikkate alınması gerekiyor. Dudakta ve ağızda geçmeyen yara. Dil ve dudak kanserlerinde, dudaklarda normalin dışında iyileşmeyen yara şikayetleri görülebiliyor. Yara ve şişliklerde enfeksiyon oluşmadığı takdirde ağrısız seyredebiliyor. Ancak yara ya da şişlik boyundaki bir kitleye eşlik ediyorsa kanser riskini artırdığı için en kısa zamanda baş boyun muayenesi öneriliyor. Yutma güçlüğü. Boğaz ve yemek borusu kanserleri, katı gıdaların ve bazen sıvıların yutulmasını zorlaştırıyor. Gıdaların boğaz ve yemek borusunda batma hissi uyandırması, mide bulantısı ve gıdaların ağızdan tekrar çıkma durumunda mutlaka hekime başvurmak gerekiyor. Yutma güçlüğü yaşayan kişilerde bu duruma kulak ağrısı, ağız kokusu ve boyunda şişlik de eşlik edebiliyor. Uzun süreli kulak ağrıları. 10 günden uzun süren kulak ağrıları şikayetiyle birlikte yutkunma güçlüğü, ses kısıklığı ya da boyunda bir şişlik görülüyorsa kulak ve etrafında oluşan ağrılar boğazda büyüyen tümöre ya da enfeksiyona bağlı olabiliyor. Enfeksiyondan ayıran en önemli özelliği ise ateşle birlikte artarak, devam eden ağrılar oluyor. Ayırıcı tanının yapılabilmesi ve baş boyun kanserleri açısından erken tanının sağlanabilmesi için uzman görüşüne ihtiyaç duyuluyor. "



Editör: Haber Merkezi