Prof. Dr. Ünal, insanların hafta sonlarında kısıtlamalardan ötürü kan vermeye gelmekten çekindiğini, ancak kan bağışının kısıtlamalardan muaf tutulduğunu hatırlattı.

"BİR KAN ÜÇ CAN"

Farkındalık oluşturmak için Ramazan ayı gelmeden vatandaşları kan vermeye davet eden Prof. Dr. Ünal,“Normalde Ramazan’da oruç olduğu için kan stoklarımızda ve kan verme oranlarında azalma oluyor. Daha çok oruçtan sonra kan veriliyordu. Bu durum pandemiyle beraber üst üste gelince çok zor anlar yaşadık. Bilinçli halkımızın desteği ile birlikte iftardan sonra her akşam “Bir Kan Üç Can” sloganıyla kan bağışında bulunuldu. Ne yazık ki kanser koronavirüs dinlemiyor. Kemik iliği hastalarımız ve kanser hastalarımız üzerine hiç ara vermeden çalıştık. Bu konuda kan bankamızdaki arkadaşlarımız özveriyle çalıştı. Ama diyebilirim ki kan ucu ucuna yetişti. Ramazan gelmeden bir farkındalık oluşturmak amacıyla tüm halkımızı tekrar kan bankalarına davet ediyoruz" diye konuştu.

"ATEŞ DÜŞTÜĞÜ YERİ YAKIYOR"

Prof. Dr. Ünal, insanların daha az kendi başına kan verme kararı aldığını, yakınları bu durumdan muzdaripse daha kolay yöneldiğinin altını çizdi: “Tabiri caiz ise ateş düştüğü yeri yakıyor. En çok kan vermeye gelenler bir hasta çocuğu olanlar, kemik iliği nakli olanlar, bir hasta yakını olanlar oluyor. Biz Kayseri dışında Sivas, Tokat, Niğde, Mersin, Erzurum hatta yurtdışından hastalar kabul ediyoruz. Bu çocukların etraflarında hiç tanıdığı yok ve çevresini de buraya getiremiyor. Çocuklar burada mağdur, onlar bize emanet geldiler. O çocukların kan ihtiyacını karşılamak adına da Ramazan’dan önce halkımızı bekliyoruz.”dedi.

Küresel salgından önemli dersler çıkardıklarını belirten Prof. Dr. Ünal “Öncelikle koltuklarımızın mesafelerini açtık. Biz hastaların ve bağış yapmaya gelenlerin hiçbirinde koronavirüs bulaşını görmedik, kendi personelimizde de görmedik. Demek ki maske, mesafe ve hijyen bu işin altın kuralı. Aşılansak da bunlara bu durum ortadan kalkana kadar devam edeceğiz. Halkımızı Ramazan’da iftardan sonra yapacağımız etkinliklerde de randevu vererek görmek istiyoruz” diye konuştu. Prof. Dr. Ünal, insanların hafta sonlarında kısıtlamalardan ötürü kan vermeye gelmekten çekindiğini, ancak kan bağışının kısıtlamalardan muaf tutulduğunu hatırlattı. Ünal, “Kan merkezimize gelip, formumuzu doldurup; 18-55 yaş arasında, herhangi kronik hastalığı olmayan insanların burada kan vermesi çok uygun olacaktır. Sıkıntı görmüşleri anlamanın yolu buralardan geçiyor. Biz bilinçli insanları burada yardıma gelmeleri üzere bekliyoruz” dedi. (BGC)

Editör: Haber Merkezi