Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve ERÜ İyi Klinik Uygulama Merkezi (İKUM) Müdür Yardımcısı Dr. Ahmet İnal, koronavirüs salgını istatistiklerinin Türkiye'de yeniden yukarı yönlü harekete geçmesinin ardından önemli açıklamalarda bulundu. İnal, toplumun yaz döneminde düştüğü yanılgılara teker teker parantez açarak vatandaşları uyardı.

"VİRÜSÜN BULAŞTIRICILIĞI %110'A ULAŞTI"

Küresel salgının başlangıcından Delta varyantının ortaya çıkışına kadar olan süreci özetleyen İnal, "Bilindiği üzere koronavirüsün ilk çıkış yeri Çin'in Wuhan kentiydi. Wuhan varyantından sonra zaman içerisinde yeni varyantlar ortaya çıktı. Sonraki Alpha varyantında bulaşıcılık %50 daha fazlaydı. Delta yani Hindistan varyantında, Alpha varyantına göre %60 daha fazla bulaşıcı oldu. Yani koronavirüs, çıktığı ilk hâlinden itibaren bulaşıcılığı %110'a ulaştı. Kapalı ortamda Delta varyantının bulaşma süresinin 5 dakika olduğu belirtiliyor" şeklinde konuşarak, yeni tip koronavirüsün bulaştırıcılığının çok yüksek olduğunu vurguladı.

"DELTA VAKALARINDA GRİP BELİRTİLERİ GÖRÜLÜYOR"

Delta varyantının ortaya çıkmasından sonra sürecin başka yöne evrildiğini belirten İnal, "Delta'yla beraber belirtilerin de değiştiğini görüyoruz. Şu an vakalarda ağırlıklı olarak grip belirtileri görülüyor. Halbuki sürecin başında grip belirtileri çok görülmüyordu. Grip belirtilerinden baş ağrısı, boğaz ağrısı, burun akıntısı gibi belirtiler, hastalarda çok sık görülüyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) de grip konusunda uyarı yapıyor. Bazı otoriteler kişilerin bu belirtileri kendinde fark etmesinden sonra grip yanılgısına düştüğünü, ancak kendisi bu hastalığı kolay atlatsa bile bunun koronavirüsün bulaştırıcılığını hızlandırdığını belirtiyor. Eğer bir kişide bu belirtiler varsa mutlaka test yaptırması ve testin sonucu pozitif çıkarsa karantinaya girmesi gerekmektedir. Bu yanılgı özellikle gençler arasında yaygındır" diye konuşarak, grip belirtisi olan kişilerin mutlaka koronavirüs testi yaptırması gerektiğini söyledi.

Delta varyantına yakalanan vakaların katlanarak arttığını dile getiren İnal, "Bu, aslında tipik bir Delta varyantı özelliğidir. İngiltere, ABD gibi ülkelerde de bu şekilde devam ediyor. Bunu durdurabilecek şey aşı olmaktır. Yani bu süreçte aşılamaya ne kadar önem verilirse, Delta varyantı vakalarının sayısının azalmaya başladığı gözlemlenecektir. Bizim ülkemizde uygulanan aşıların da Delta varyantına karşı etkili olduğu görülmüştür" diye konuştu.

"BULAŞ BİTERSE VİRÜS DE BİTER"

Salgını sona erdirecek etmenleri sıralayan İnal, "Koronavirüsün en önemli özelliği, bulaşmaya devam ettiği sürece canlılığını devam ettirmesidir. Ne zaman ki bulaş biter, virüs de biter. Yapmamız gereken şey, virüsün bulaşını engellemektir. Bunun temel kuralı da Maske-Mesafe-Temizlik'tir. Ayrıca bazı ortamlarda N95 veya çift katlı maske kullanımı da gerekebilir. Yaşadığımız vaka artışı sürecinde hem aşılamayı hızlandırıp, hem de kurallara uyarsak güzel sonuçlar alacağız" diyerek, vatandaşları uyardı.

"MASKE TAKMAK ZORUNDAYIZ, AŞI YÜZDE 100 KORUMAZ"

Son zamanlarda maskesiz dolaşımın sıklaştığını vurgulayan İnal, "En büyük sorunumuz, insanlarda yazın gelmesiyle maskeye karşı bir irritasyonun oluşmasıdır. İnsanlar sıcakların etkisiyle maskeyi hemen çıkarmak istiyor. Ancak şu an maske çıkarmanın doğru olduğunu düşünmüyoruz. Toplu taşıma araçları dışında çoğu dış ortamda birçok insanın maske takmadığını görüyorum. İstesek de istemesek de maske takmayı devam ettirmek zorundayız, başka şansımız yok. Aşılandığınız zaman yüzde 100 korunmuyorsunuz. Aşı sizi yüzde 20 civarında oranda korur. Bu oran ise sizi yoğun bakım durumundan, ölüm durumundan ve hastaneye düşmekten koruyabilir" diye konuşarak, maske kullanımının bırakılmaması ve aşıdan dolayı rehavete kapılmamak gerektiğini belirtti. (BGC)

Editör: Haber Merkezi