NÖROLOJİ Uzmanı Dr. Hatice Köse Özlece, inmede ilk 4 saatin çok önemli olduğunu söyledi.

Sakatlık nedenleri arasında dünyada ilk sıralarda yer alan inme hakkında açıklama yapan Acıbadem Kayseri Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Hatice Köse Özlece, "Beyin, metabolik ihtiyacı yüksek bir organ. İnsan beyni metabolik ihtiyacını karşılayacak olan enerjiyi diğer organlardan farklı olarak sadece glikozdan elde ediyor. Glikoz ve gerekli oksijen ise beyin kan akımı ile düzenleniyor. Dolayısıyla beyne giden kan miktarındaki azalma, beyin hücrelerinde hızla ölüme yol açıyor. Öyle ki beyin hücrelerinin kansızlığa yani oksijensizliğe dayanma süreleri yalnızca 4-5 dakika ile sınırlı kalıyor. Bu süre sonucunda hücrelerde hasar oluşmaya başlıyor. Eğer beyin kan akımı kritik düzeylerin altına düşerse geriye dönüşümsüz hücre hasarları gelişiyor ve kalıcı sakatlıklar meydana gelebiliyor. Beyin damarlarında ani gelişen tıkanıklık veya kanama sonrası ortaya çıkan inme de bu nedenle son derece önem taşıyor. İnmenin anlaşılması, farkındalığın artması, inmede önlenebilen risk faktörlerinin bilinerek tedbir alınması yani hastalığın oluşmadan önlenmesi birincil hedef" dedi.

İnmelerin yüzde 80'inin nedeninin damar tıkanlığı olduğu söyleyen Doktor Özlece, "Tüm inmelerin yaklaşık yüzde 80'ini, damar tıkanıklığı nedeni ile meydana gelen tıkayıcı (iskemik) inme, yaklaşık yüzde 20'sini de beyin damarlarının yırtılması ile oluşan kanayıcı (hemorajik) inmeler oluşturuyor. İskemik (tıkayıcı) inme gelişiminde en sık iki mekanizma suçlanıyor. Bunlardan birincisi ateroskleroz (damar sertliği). Yani beyne kan taşıyan büyük damarların kötü beslenme başta olmak üzere bazı nedenlerle plaklarla tıkanması. Tıpkı kalp krizlerinde oluşan damar tıkanıklığı gibi damarlar özellikle kolesterol plakları ile zaman içinde daralıyor ve tıkanıyor. Ya da bu plaklardan kopan küçük parçalar daha ileride ince damarları tıkayabiliyor. Bunun sonucunda ilk saniyelerde kişide hangi beyin bölgesi etkilendi ise oraya yönelik bulgular ortaya çıkıyor. Örneğin, konuşma merkezine giden kan miktarı azaldı ise hasta peltek konuşmaya başlayabiliyor. Bazı ciddi durumlarda hasta konuşamaz veya konuşulanı anlamaz noktasına geliyor. Kol ve bacak kaslarının yönetildiği beyin bölgeleri etkilenirse bu alanlarda kas gücü kaybı yani felç tablosu gelişebiliyor. Bazen de birkaç bulgu birlikte görülebiliyor" diye konuştu.



Editör: Haber Merkezi