ERCİYES Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesi Medikal Onkoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Metin Özkan, coğrafi koşullar ve ülkelerin gelişmişlik durumlarıyla, kanser görülme sıklıkları arasında doğrudan bir ilişki bulunduğunu belirterek, ''Batı toplumlarında bağırsak kanserleri daha sık görünürken, doğu toplumlarında mide kanseri daha sık görünüyor'' dedi.

Prof. Dr. Metin Özkan, 1-7 Nisan Kanser Haftası nedeniyle yaptığı açıklamada, kanser hastalığının görülme sıklığının ülkelerin gelişmişlik düzeyleri ile orantılı olduğunu söyledi. Özkan, "Bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de kanser en önemli hastalık olarak karşımıza çıkmaktadır. Kalp damar rahatsızlıklarından sonra kanser hastalığı en sık ölüm sebeplerinden biri haline geldi. Kanserin kadın ve erkeklerde sık görülme şekline göre farklı türleri var. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de akciğer kanseri ilk sırada ve en çok ölümle sonuçlanan kanser türüdür. Kadınlarda meme kanseri ilk sırada gelirken, erkeklerde prostat kanseri ön plana çıkıyor. Fakat prostat kanseri ölüm sıralamasında daha alt sıralarda yer alıyor. Bu açıdan bakıldığında dünyadaki kanser türleriyle ülkemizdeki kanser türleri arasında çok bir fark yok. Fakat coğrafi koşullar ve ülkelerin gelişmişlik durumlarıyla, kanser görülme sıklıkları arasında doğrudan bir ilişki bulunmaktadır. Örneğin, batı toplumlarında bağırsak kanserleri daha sık görünürken, doğu toplumlarında mide kanseri daha sık görünüyor. Ülkemizdeki coğrafi koşullara göre de kanser türleri farklılık gösterir. Örneğin, doğu bölgelerde yemek borusu kanseri daha sık görünürken, Batı ve Orta Anadolu bölgelerinde daha az görünüyor. Aynı zamanda beslenme alışkanlıkları ve genetik özellikler de kanser hastalığında önemli rol oynuyor'' ifadelerini kullandı.

Kanserin başlı başına çok faktöriyel bir hastalık olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Özkan, şunları kaydetti:

''Kanseri tek bir nedene bağlayamayız. Aynı zamanda kanser diye tek bir hastalık yok. Birçok kanser türü var. Her kanseri oluşturan da farklı faktörler var. Örneğin, sigaranın neden olduğu kanserleri azaltabilmek için sigarayla ciddi anlamda mücadele veriyoruz. Bunlar, baş, boyun kanserleri, akciğer, mesane kanseri ve daha az ilişkili olduğunu bildiğimiz pankreas ve mide kanserlerinin bile sigara ile ilişkisi bulunmaktadır. Bir gırtlak kanseri sigara içmeden oluşmaz. Akciğer kanseri olanların ise yüzde 80'i sigarayla ilişkili. Mesane kanseri çok nadir sigara içmeyen hastalarda görünüyor. Sigara diğer kanserleri de tetikleyebiliyor. Dolayısıyla sigara ile mücadelede başarılı olursak kansere sebep olan faktörlerin büyük kısmını ortadan kaldırmış oluruz. Bunun dışında yaşam şekliyle ilişkili kanser gelişimine sebep olan faktörler bulunmaktadır. Örneğin obezite, şişmanlık gibi nedenler rahim kanserini, meme kanserini tetikleyebiliyor. Bu durumlarla da obeziteyle baş edebilirsek, insanların spor yapmalarını, hareket etmelerini sağlayabilirsek kanserle baş edebiliriz. Yine rafine gıdaların fazla tüketilmesi, gıdaların içeriğindeki yapay maddeler belki kansere neden olabilir. Şu anda toplumda büyük bir kargaşa yaşanıyor. Konuyla ilgisi olan veya olamayan uzmanlar bu konuda yorum yapabiliyor. Bir onkolog, halk sağlığı uzmanı veya bir dâhiliyeci kanser hakkında konuşabilir. Fakat branş olarak alakası olamayan kişiler de kanser hakkında konuşuyor. Bunlara dikkat etmek gerekir.''

Karbonhidrat, protein, yağ ve vitaminin dengeli şekilde tüketilmesi gerektiğini söyleyen Özkan, "Kanserden korunmak için beslenirken karbonhidratı aşırı şekilde tüketmek ve bunun kiloya yansıması kanser için zemin oluşturur. Kanser hücreleri karbonhidrat içeren gıdaları daha kolay tüketebiliyorlar ve enerji elde edebiliyor. Fakat baktığımız zaman yağın ve bazı protein kaynaklarının fazla tüketilmesi veya yanlış tüketilmesi de insan sağlığına zarar veriyor. Bundan dolayı karbonhidratı, yağı, proteini, vitamini hepsini dengeli şekilde tüketmek gerekir. Aynı zamanda bu gıdaların kiloya yansımalarını engelleyecek şekilde tüketmekte önemli. Çünkü daha sonra aldığımız kalorinin harcanması da zorlaşacak. Günümüzün en önemli sorunların bir tanesi hareketsizlik de sağlığı olumsuz yönde etkiliyor. İnsanların hareket etmeleri, yürümeleri, bisiklet sürmeleri sağlık açısından önemli'' dedi.

Editör: Haber Merkezi