Uyku bozuklukları hemen herkesin yaşayabileceği ortak bir sorun. Öyle ki araştırmalar, nüfusun yaklaşık yüzde 30'unun her ay en az birkaç gece uyku sorunları yaşadığını gösteriyor. Genel sağlık için son derece önemli olan düzenli ve kaliteli uykunun bozulması farklı sağlık sorunlarına da ortam yaratması açısından önem taşıyor. Son yıllarda daha çok konuşulan uyku apnesi de sıklığının giderek artması nedeniyle dikkat çekiyor. Kadınların yüzde 2’si erkeklerin de yüzde 4’ünü etkileyen ciddi bir sorun olan uyku apnesi ülkemizde de benzer oranlarda etkiliyor. Acıbadem Kayseri Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ergün Seyfeli, bu problemi yaşayan kişilerin, diğer insanlardan farklı olarak sosyal yaşamda bir takım olumsuzluklar ve bazı sağlık problemleriyle karşı karşıya kaldıklarına dikkat çekiyor. Gün boyu uykusuzluk, aşırı uyuma ihtiyacı, tansiyon yüksekliği, sinirlilik, konsantrasyon bozukluğu, sabahları baş ağrısı, hafıza kaybı ve ruhsal dengesizlikler hastaların yaşadığı şikayetler arasında yer alıyor. Obeziteden, hipertansiyona kadar birçok kronik hastalıkla da yakın ilişkide bulunan uyku apnesi kardiyovasküler hastalıklar için ayrı bir önem taşıyor. Çünkü apne sadece kalp hastalıklarına etken olmakla kalmıyor, aynı zamanda kalp ve damar hastalıkları da apneye neden oluyor.

Erkeklerin riski daha yüksek

Genelde hastalar uykuda horladıklarını veya nefeslerinin durduğunu fark edemedikleri için hastalığının tanısı çoğu zaman gözden kaçıyor. Sorunu fark eden kişiler de genellikle hastaların eşleri ya da yakınları oluyor. Erken tanının sağlanması açısından; uyku sırasında horlama, 10 sn ve üstünde nefes almada durma, gün içinde yorgunluk, kan basıncında yükseklik veya direnç oluşması gibi şikayetlerde zaman kaybedilmeden hekime başvurulması gerekiyor. Özellikle fazla kilolu (BMI>35) ve 50 yaş üstü erkeklerin uyku apnesi açısından değerlendirilmesi önem taşıyor.

Diyabet, hipertansiyon, kolesterolü olanlar dikkat!

Yapılan çalışmalar uyku apnesinin en sık kardiyovasküler hastalıklar ve onun risk faktörleri ile birlikte olduğunu gösteriyor. Prof. Dr. Ergün Seyfeli, hipertansiyon, koroner arter hastalığı, felç, ritim bozukluğu ve kalp yetmezliği ile yakın ilişkide olduğu bilinen uyku apnesinin, eşlik ettiği kalp hastalıklarının daha kötü seyrettiğine ve bazı komplikasyonların da yaklaşık 6-7 kat söylüyor. Uyku apnesi ve kalp hastalıkları arasında birbirini tetikleyen farklı bir ilişki söz konusu. Çünkü araştırmalar, uyku apnesi sadece kalp hastalıklarına etken olmakla kalmadığını, kalp ve damar hastalıklarının da uyku apnesine neden olduğunu gösteriyor. Yani uyku apnesi hem neden hem de sonuç olabiliyor.

Kalp yetmezliği tedavisi apne sıklığını azaltabiliyor

Uyku apnesinde kalp krizi riskinin apnesi olmayanlara göre 2 kat daha yüksek olduğuna işaret eden Prof. Dr. Ergün Seyfeli, “Yapılan çalışmalarda kalp krizi veya kroner arter hastalıkları nedeniyle hastaneye yatırılanların yüzde 70 inde uyku apnesi bulunuyor. Kilo kontrolü, kalp yetmezliğinin tedavisi uyku apnesinin sıklığını azaltacaktır” diyor.

.

Editör: Haber Merkezi