İlk olarak Granülosit nedir sorununa yanıt veren Ünal, "Granülosit, özellikle kemoterapi alan veya bağışıklık sisteminin doğuştan bozuk olan hastalarda bakteri ve mantar enfeksiyonuna karşı vücudumuzda koruyan hücrelerdir. Bunları bütün bağışıklık sistemizin hücrelerini bir ordu, bir savunma sistemi gibi düşünürsek Granülositte bizim her zaman ihtiyacımız olan ve iç içe yaşadığımız bakterilerin patojen özellik yani hastayı hasta etme özelliği kazanma sonucu bunları engellemek amacıyla verilen,sağlıklı kimselerden toplanan kan hücreleridir. Buna halk arasında beyaz kan, bazı hasta yakınları ise sıcak kan olarak isim veriyor." dedi.

"BU KANIN İHTİYAÇ DUYULAN HASTALARDA ACİLEN VERİLMESİ GEREKİYOR"

Granülosit bağışı hakkında bilgiler veren Ünal, kan vericisinin kriterlerinin 18-65 yaş arası olduğunu ve kronik bir hastalığı olmaması gerektiğini belirtti. Ünal, "Koronavirüsten dolayı çok sıkıntı oldu. İnsanların korktuğunu biliyoruz ama Granülosit, kanser,kemoterapi, kemil iliği nakilleri korona ve pandemi dinlemiyor. Çok ihtiyacımız oluyor. Bağış yapılması durumunda kriterlerimiz var. Bağışçı, 18-65 yaş arası olacak, kronik bir hastalığı olmayacak, kalp ameliyatı geçirmeyecek. Öncesinde kriterlere bakıyoruz uyum sağlıyor mu diye. Kanlarını alıyoruz, özellikle bu hastalarda CMV mikrobu, halk arasında öpücük mikrobu deniyor, bunların durumuna baktıktan sonra o kişiye aşı yaparak granülosit hücrelerinni sayısını arttırıyor ve hap veriyoruz. Ertesi gün aferez cihazına bağlanarak o hücreler toplanıyor." ifadelerini kullandı.

"VÜCUTTAKİ MİKROPLAR ÖNLEMLERE RAĞMEN YİNE ETKİ GÖSTERİYOR"

Bakterilerin tüm vücutta bulunduğu ve hastaları koruma amaçlı önlem alınmasına rağmen mikroplar bir şekilde hastaların kanına karışabiliyor diyen Ünal, "Kanser olan, yoğun kemoterapiler alan, nakil olan hastalarımızın enfeksiyonla mücadele edebilmesi için bu hücrelere çok ihtiyaçları oluyor. Bunlara her türlü antibiyotikler, hipofiltreli odalar vermemize rağmen vücudumuzdaki mikroplar her şekilde mevcut olduğu için hastalar bu mikropların kana karışması sonucu enfeksiyon geçirebiliyorlar. Bu durumda hastalara yeterli tedaviler uyguluyoruz ama bunlar yetersiz olduğu zaman sağlıklı kimselerden Granülosit vermemiz lazım." dedi.

"GRANÜLOSİT'İN TÜM HAZIRLIĞI 1 GÜN SÜREBİLİR"

Granülosit hücrenin ne kadar sürede bağışlanılması gerektiğine değinen Ünal, "Granülosit, bir gün öncesinden hazırlık yapıldıktan sonra yaklaşık 4-6 saat kadar aferez dediğimiz bir cihaza bağlanıyor hastalar. Burada da bir kan kaybı yaşanmıyor. Tüm hazırlığı ile beraber 1 gün kadar sürebiliyor." şeklinde konuştu. Tedavi zamanında uyarıcı iğne yapıldığını, iğnenin insana etkisini anlatan Ünal, "Biz bir kez aşı veriyoruz, hafif bir gribal enfeksiyon,halsizlik, yorgunluk, kemik ağrısı olabilir ama genelde bu etkileri görmüyoruz. Çok iyi ağrı kesicilere cevap verdiğini biliyoruz." dedi.

"GRANÜLOSİT HIZLI BİR ŞEKİLDE HASTAYA VERİLMELİDİR"

Granülosit'in alıcılara ne kadar sürede enjekte edilmesi gerektiğini ve vericinin kriter unsurunu yanıtlayan Ünal,"Granülositin yarı ömrü 6 saattir. Normalde çok hızlı bir şekilde hastaya verilmelidir. Ancak 12 saat içerisinde bunu hastaya vermeliyiz ki iltihaplı olan bölgeye bu hücreler gitsin. Vericinin kilosuna göre, aferez cihazı dediğimiz cihazdan ayarlarak yaklaşık olarak 300-400 ml kadar kan alınıyor. Bir bardak kadar bir kayıp oluyor. Bu herhangi bir sıkıntı yaşatmıyor, ihtiyaç halinde 1 ay kadar süre ile yeniden granülosit bağışçısı olabiliyor." şeklinde konuştu.(BGC)

Editör: Haber Merkezi