SAYIN ÜMİT ÖZER’E MESAJIM VAR!

Siyaset arenasında ana muhalefet partisi her zaman iktidar kadar eleştiri alır.

Çünkü, öyle bir algı oluşur ki, muhalefet partisi eleştiren ve her şeye karşı çıkan konuma düşürülür.

Hemen hemen tüm muhalefet partileri bu tuzağa eninde sonunda düşer.

Önlem almak yerine bir birlerine girerler ve iktidar bir şekilde ortadan sıyrılır çıkar.

Bunu neden mi anlattım?

Şunun için.

Her konuda algı nasıl oluşturulur?

Haksız bir konu nasıl olurda masumlaştırılır?

Halkın zararına olan konu, bir anda nasıl ciddiyetsizleştirilir?

Hiç düşündünüz mü?

Aslın da çok kolay…

Elinizde medya gücü varsa olur.

Peki, muhalefetin böyle bir gücü var mı?

Genel’de bir-iki kanal göze çarpıyor ama başka da yok.

Peki yerel de bu durum nasıl biliyor musunuz?

Bilende vardır, bilmeyende, ilgilenen de vardır ilgilenmeyen de.

Özellikle ana muhalefet partisi CHP bir türlü kendi medyasını oluşturamadı.

Bu mantıkla da oluşturması gerçekten zor gözüküyor.

Kayseri’de bu durum maalesef aynen bu şekilde.

Kayseri’de de CHP yıllardır medyadan kopuk ve uzak.

Aralarında adeta buz dağları var.

Buz dağlarını eritmek yerine daha da büyüklerini koyuyor.

Kimse unutmasın ki, iktidar yolu yerelden başlar.

Yereli sıkı tutamazsanız, genele ulaşmanız çok zordur.

CHP, Kayseri’de bir türlü medya ile sıcak temas kuramadı.

Bunun bir çok nedeni var.

Sayın Ümit Özer’den öncede yaşanan tatsızlıklar olmuştu.

Partinize çağırdınız gazetecilere sözlü saldırılarda bulunulması ve bunun neredeyse her toplantıda yaşanmış olması bu duruma gelinmesine neden oldu.

Yani, evinize çağırdığınız misafire hem hakaret ettiniz hemde ikram ettiğiniz çayın hesabını sordunuz.

Bu iki konu buz dağlarının yükselmesine neden olan konuların başında geliyor.

Peki bu konuda ne yaptı CHP?

Hiçbir şey!

Baskın, CHP Kayseri’de önemli çalışmalara imza attı.

Her toplantıya yerel basını elbette davet etti ama yerel basınla ilgili özel bir çalışma ve görüşme yapılmadı.

Bakın, Büyükşehir Belediye Başkanlarını Kayseri’de ağırladı CHP. Daha sonra CHP Lideri Kemal KIlıçdaroğlu’da geldi.

Kayseri medyası ile belediye başkanları bir araya gelebildi mi?

Hayır!

Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, medya ile buluştu mu?

Hayır!

Bu noktada bir girişim yapıldı mı?

Hayır!

Çok mu zordu?

Hayır!

İşin gerçeği şu.

Ak Parti ve MHP nasıl kendi medyasını oluşturdu ise CHP ve diğer muhalefet partilerde kendi medyasını oluşturmalı.

Sonrada çıkıp medya bize yer vermiyor dememeli.

İşin özü böyle mi olmalı?

Elbette değil.

Gazeteciler her siyasi partiye aynı mesafede ve uzaklıkta olmalı.

Parti ayrımı yapmadan TV’lerinde, gazetelerinde, İnternet Sitelerinde ve Radyo’larında yer vermeli.

Ama maalesef ortam böyle değil. Oyunu kuralına göre oynamak gerekiyor.

CHP bunu oynayabiliyor mu?

Hayır!

Sadece kendi kendileri ile uğraşıyor ve eleştiriyor.

Kayseri’de CHP’nin bu işleri yapacak, düzenli haber akışı sağlayacak bir basın biriminin olmaması tam fiyasko.

Geçici çözümler ve farklı çalışmalar sizi daha da uzaklaştırır medyadan.

Birde şu basın bültenini kara düzen atmaktan da vazgeçin artık.

Hadi bülteni de geçtim bir tane adam akıllı fotoğraf atılmıyor.

Daha da açık yazayım.

Kardeşim, iktidara yürüdüğünüzü söylüyorsunuz ya,

Kendi medyanızı oluşturmak için geç kalıyorsunuz.

Ama Kayseri’de CHP maalesef başka işlerle meşgul.

O kadar çirkin konular geliyor ki bana akıllara zarar. Koca koca adamlar oturuyor neler neler anlatıyor.

Yazık, başka işiniz yok mu?

Ne gereği var bunları sağda, solda konuşup eleştirmek.

Bunların ışığında CHP İl Başkanı Ümit Özer’in yanlışları yok mu, elbette var.

Kendi yönetimi ile çekişmeyi bir kenara bırakabilir mesela.

Ben ne dersem o olur mantığını unutması lazım mesela.

Kırgınlıkları bitirmesi için adım atması lazım mesela.

Niyazi Ünalmış ile ne sorunu varsa çözmesi lazım mesela.

Gonca Yelda Orhan ile ne sorunu varsa onu da çözmesi lazım mesela.

Bir çok partili kendisini neden istemediğini öğrenip adım atması lazım mesela.

Milletvekili Çetin Arık’ın kanatları altından kendisini kurtarması lazım mesela.

Sayın Milletvekiline nasıl davranıyorsanız, diğer partililere öyle davranmanız lazım mesela.

Partiye emek verenleri asla küstürmemesi lazım mesela.

Sağda solda, Gonca Yelda Orhan’ı kastedip CHP’nin muhalif mekanı yakıştırması yapmaması lazım mesela.

İktidar olacaksanız topyekün olacaksınız.

Bana yakınsın, bana uzaksın mantığını terk etmeniz lazım mesela.

Bir karar alıyorsanız, yönetim kurulu ile harekete geçmeniz lazım mesela.

Yönetim kurulundan habersiz çalışma yapmamanız lazım mesela.

Kadın kollarından küstürdüğünüz isimlerle barışmanız lazım mesela.

Bunu istediğiniz kadar uzatabilirim.

Şimdi, Sayın başkan belki kızacak ama yapacak bir şey yok.

Diğer il başkanlarını sevdiğim kadar sayın başkanı severim, onunda beni sevdiğini çok iyi biliyorum.

Sayın başkan kızmayın ama yazmazsam uykularım kaçardı.

Son olarak sayın başkan, ilerleyen günlerde daha da ilginç konuları gündeme getirebilirim haberiniz olsun.