İki milletvekilinin kafa kafaya verip Ankara’dan getirdikleri, her kalıba uyan esnek bir kişilik.

12 yıl önce, ilk işi, Fetö’nün adamlarından oluşan bir yönetim ekibi kurmak olan ve algı ile tam 12 yıldır Kayseri, Yozgat, Kırşehir ve Nevşehir bölgelerindeki pancar üreticilerinin iliğini sömüren bir adam.

Bu günlerde alarm zilleri çalıyor kendisi için.

Geldiği günden bu yana, çiftçiye tepeden bakan, pancarı görse turp sanan bu zat, kaçınılmaz sona doğru yaklaştıkça algının dozunu iyice artırdı.

Geçen zaman diliminde “Vedat Ali Özışık’tan kalan borçları ödedik bitirdik” diyerek fabrika bahçesinde halay mı çektirmedi.

İktidarın desteğini almak uğruna kurumu siyasilerin yolgeçen hanına mı çevirmedi.

15 Temmuz 2016 sabahı erken saatlerde “Kapım çalınacak diye gece yarısı fabrikanın önüne ‘Devletimizin ve Sayın Cumhurbaşkanının yanındayız’ pankartı astırarak meydana toplanan kalabalığa çorba mı dağıtmadı.

Suret-i Hak’tan görüneyim diye iktidar partisinden milletvekili aday adayı mı olmadı.

Boğazlıyan Cumhuriyet Savcılığı’nın başlattığı soruşturma üzerine, AKP Boğazlıyan İlçe Başkanının oğlunu yönetime aldırıp dosyanın sümen altında kalmasına mı uğraşmadı.

Koltukta kaldığı 12 yılda Kayseri’nin en büyük Sanayi Tesisi Şeker Fabrikasının mal varlıklarını mı haraç-mezat satmadı.

‘Borcumuz yok’ diye diye, bu güzide kurumu 4 milyar (Katrilyon) borç altına mı sokmadı.

Gelinen noktada, oluşan büyük çiftçi muhalefetinin ayak sesleri yüzünden son hamlelerini yapıyor, son kozlarını oynuyor.

Fabrika çalışanlarını yoklamayla mitinge götürme girişimi ters tepince ikinci hamle olarak Cumhurbaşkanına ulaşmak elini sıkmak ve kendisini Şeker Fabrikasına davet etmek için hazırlık yapıyormuş bu gün.

İktidar partisi mensuplarından bazılarının verdiği bu aklı kullanıp Cumhurbaşkanı ile aynı foto karesine girerek kongreyi kazanacağını sanıyor, kongreyi kazanacağını umuyor.

“Koskoca fabrikayı ayağı çarıklılar mı yönetecek” sözleri mahkeme tutanaklarına geçen, bel altı sohbetleri sosyal medyada binlerce kez tıklanan bu kibir abidesi, artık gitti gidiyor.

Vedat Ali Özışık, Ayhan Teke, Mustafa Dördüncü, Metin Demircan gibi konusuna hakim isimlerin oluşturduğu muhalefet grupu, gittikleri ilçelerde miting, köylerde şölen havasında karşılanıyor ve uğurlanıyorlar.

Sanırım Kibir Abidesi ve onun oluşturduğu “Dondurma yalatıcıları” kadrosu da bavullarını toplamaya başladı.

İktidar edenlere ise bu gün için uyarımdır.

Bu zat için Kayseri adliyelerinde 3 ayrı Fetö dosyası bulunuyor.

Bu dosyaların kapakları er ya da geç açılacak.

O zaman itirafçı olup cezasının düşmesini talep edeceğini düşünmek bile istemiyorum.

O kafa kafaya verip bu adamı çiftçinin başına bela eden 2 vekil başta olmak üzere çok adamın başı yanacaktır.

Çünkü kasetçilik bu ve bunun gibilerin en büyük özelliğidir.

Kimbilir, kimleri, hangi siyasileri kasetledi, kasetletti?

Sakın ola ki, bu gün Sayın Cumhurbaşkanına takdim etmeye kalkışmayın, uzak tutun.

Zira elinde son bir koz kaldı, o da “Ankara ve külliye beni destekliyor” mesajı verebilmek.

Buna zemin hazırlamaya çalışan vekiller de var, biliyorum.

Ama kim bu girişimi yaparsa yapsın, elinde patlar.

Bölge çiftçisinin malı olan Kayseri Şekerin tüm değerlerini yok eden, çiftçiyi 4 katrilyon borcu sokan ve göreve getirdiği çalışma arkadaşları Fetö’den yargılanan, hüküm giyen, işini bırakıp kaçan adamlara rağmen hiç kimse bana ve bölge çiftçisine, “Bu adamın Fetö ile ilgisi yok” demesin, inanmam, inandıramaz.