Gölbaşı Özel Çevre Koruma Bölgesi’nde yer alan Mogan Gölü ve çevresinde yaşanan çevresel sorunların giderilmesi için; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı güç birliğine gidiyor.

İki bakanlık; Mogan Gölü tabanında, gölü içten kirleten çamur tabakasının ortamdan alınması ile göl tabanında yer alan içsel kirletici kaynağın ortadan kaldırılarak gölün kirlilik düzeyinin en aza indirilmesi, göldeki mevcut sucul ekosistemin eski doğal konumuna döndürülmesi amacıyla protokol imzaladı.

Protokolü Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki ve Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan imzaladı.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Mogal ile ilgili geçmişte çıkan olumsuz haberlerin bir dosya halinde yanında bulunduğunu anlatarak "Doğru, Ankara'nın göbeğinde bulunmaz bir nimet ama kirli ve kokuyor. Hepimiz de bundan rahatsız oluyoruz. Değişik girişimler olmuş ama şimdiye kadar sonuçlandırılamamış. Bugün için güzel bir adım atıyoruz. Bunu sonuçlandırma nimeti Ahmet Bey ile bana nasip oldu. Allah'a hamd olsun. Şimdiye kadar emek veren bütün arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz." diye konuştu.

Türkiye'de ilk olacak
Mogan Gölü dip çamuru temizleme uygulama projesi ile gölün tabanından yaklaşık 2 milyon 700 bin metreküp dip çamuru taranacak, gölün güneyinde kurulacak geotekstil çamur susuzlaştırma tesisinde susuzlaştırma işlemi yapılacak ve yüzde 50 kuruluğa getirilen çamur Bakanlığa ait Arboretum ve Botanik Bahçesi yapılmak üzere tahsis edilen alana taşınacak.

Proje, en son teknolojiler kullanılarak bir koruma alanında yapılan Türkiye'deki ilk çalışma olma özelliğini taşıyor.

"Florasını, faunasını olduğu gibi koruyacağız"

Mogan Gölü'nün dip çamurunun temizlenmesi süreci ile ilgili teknik bilgileri paylaşan Özhaseki, gölün yüzeyinin yaklaşık 6 metrekare, kirlilik tespit edilen alanın ise bunun yüzde 60'ı yani 3,7 kilometrekare alan olduğunu bildirdi.

Bu kirliliğin onlarca yıl içerisinde oluştuğuna dikkati çeken Bakan Özhaseki, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Gölün yüksekliği yaklaşık 4 buçuk metrekare olması gerekirken birçok yerde en az 50 santim yüksekliğinde bir kirlilik oluşmuş. Daha çok kıyılarda birikmiş bu. Herkesin anlaması için teknik tabirle söylemiyorum. Biz bu kirli tabakayı biraz cıvık çamur diye tarif edeceğimiz bu alanı sıyırıp alacağız. Gölün içerisinde kimi yerlerde 6 kilometreye kadar bir boru döşüyoruz. Dışarıda da 3 kilometre kadar daha uzağa götüreceğiz. Yerleşim alanlarının dışında insanları rahatsız etmeyecek yerde özel membranlı bir çuval içerisinde bunları bekleteceğiz."

Bakan Özhaseki, kurutulmuş malzemenin ise kendilerine ait alanlarda 'gübre' olarak kullanılmak üzere serilip, bekletileceğini kaydetti.

Özhaseki, "Koku, kirlililik oluşturmayacak. Dışarıya sinek veya buna benzer rahatsız edici bir salgısı var mı? Hayır. Üstelik toprakla karıştırıp yeni bir rekreasyon alanı daha oluşturacağız. Burada dikkat ettiğimiz konu, sazlık alanı olduğu gibi koruyacağız. Buranın florasını, faunasını olduğu gibi koruyacağız. Bu konuda hiç kimsenin bir endişesi olmasın. Sadece hali hazırdaki kirliliği, kötü kokuyu, içindeki canlıları bile yok eden mikroplu yapıyı deşarj ediyoruz, temizliyoruz ve bu noktada da belki Türkiye'de bir ilki uygulayarak yapıyoruz." diye konuştu.

Ankara'nın göbeğinde bu gölü kurtararak çok hayırlı bir iş yaptıklarını söyleyen Özhaseki, gölün merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal döneminde koruma alanı haline getirildiğini, bunun sonrasında ise birçok kez temizliği için ihalelere çıkıldığını söyledi.

Özhaseki, gelinen noktada gölün temizliği için Kalkınma Bakanlığından 72 milyon lira gibi bir pay ayrılmasına ve ihalelerde kimi zaman 90, 100'lü, kimi zaman 65, 70'li rakamlar alınmasına rağmen yapılan çalışmada Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının kıyılarla ilgili gemilerinin bulunduğunu ve bu işi yapabileceklerini öngördüklerini dile getirdi.
Dışarıdan 90, 100'lü rakamlara çıkan bir ihale bedeli varken bunların iptal edildiğini hatırlatan Özhaseki,"Yaptığımız sözleşme neticesinde 40 küsürlü rakamlara düştük. Bu para 90, 100 de olsa bakanlığımıza tabi ki verilir. Devletimizin bir cebinden alıyoruz, diğer cebine veriyoruz. Burada özel yok. Dışarıda da ayrıca insanların hep rahatsız olduğu kötü bir ilişki asla yok. Çok şükür." ifadelerini kullandı.

Özhaseki, bakanlığın öncelikle gölde 3 ay süresince geminin gelmesi, boruların döşenmesini içeren bir ön çalışma yapacağını aktararak, "Ondan sonra da 480 gün içerisinde inşallah burayı temizlemiş olacağız. Daha sonrasında da gerek Orman Bakanlığımız gerekse bizim yapacağımız çalışmalarla 30 yılda oluşan bu kirlilik bir daha da oluşmasın istiyoruz. Bunun için özel bir çalışma yapıyor arkadaşlarımız." diye konuştu.

480 günde temizlenecek

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan da bakanlık olarak, geçmişten beri kıyı yapılarını yapma sorumlulukları olduğunu belirterek, bu konudaki çalışmalarını anlattı.

Bir limanı yapmadan önce orayı taradıklarını, daha sonra yapılan limanı ve tesisi faal tutmak için gerekenleri yaptıklarını belirten Arslan, "Bütün bunlar için bizim 44 adet tarama gemimiz var. Kimse Ulaştırma Bakanlığının bu kabiliyetini çok bilmez. Adeta bir gemi filomuz var. Buna bağlı olarak da her yıl yaklaşık 10 milyon metreküplük tarama yaparız kıyıların bir çok yerinde. İnsanlarımızın ve özellikle denizden yararlanan paydaşlarımızın hizmetlerini daha iyi görebilmesi adına." dedi.

Kıyı bölgelerinin bakanlığın bu faaliyetini bildiğini iç kesimlerde böyle bir ihtiyaç olmadığı için bilinmediğini dile getiren Bakan Arslan, Mogan Gölü'nde böyle bir ihtiyaç ortaya çıktığını söyledi.

Bakan Arslan, Mogan Gölü'nde yapılacak çalışmanın detayları hakkında bilgi verdi.
Törene, eski TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Gölbaşı Belediye Başkanı Fatih Duruay ile ilgili bürokratlar katıldı.
Editör: Haber Merkezi