Kadınların neredeyse hayatları boyunca en az birkaç kez anormal kanamalar yaşadığını söyleyen Özel Tekden Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı olarak görev yapan Op. Dr. Ahmet Acer, anormal kanama hastalığı ve tedavisi hakkında bilgiler vererek, “Kadınların en çok mustarip oldukları konulardan biri anormal kanamalardır. Kadınlar neredeyse hayatları boyunca en az birkaç kez anormal kanama yaşamaktadır. Bir kadın 2 adet arası 21 günden az ise buna sık adet görme diyoruz. Eğer 2 adetin arası 35 günden fazla ise buna da seyrek adet görme diyoruz. Yani 21 gün ve 35 gün arası olan adetleri normal kabul edilmektedir. Diğer önemli konu da adet kanama süreleridir. 2 ile 7 gün arası adet kanamaları normal kabul edilmektedir. 2 günden az olan veya 7 günden fazla olan kanamalar, anormal adet kanamalarıdır. Bunlar dışında ara kanamalarda bulunmaktadır. Normal adet günlerinin dışında olan birkaç gün veya üzerinde oluşan kanamalardır. Ara kanamalar anormal kanamalar içerisinde sınıflandırılır” şeklinde konuştu. HERHANGİ BİR HASTALIĞA BAĞLI OLAN ANORMAL KANAMALAR VE HORMON KAYNAKLI ANORMAL KANAMALAR Anormal kanamaların sebeplerinin değişkenlik gösterdiğine değinen Dr. Acer, anormal kanamaların herhangi bir hastalığa bağlı olarak ortaya çıkan kanamalar ve herhangi bir hastalığa bağlı olmadan, hormonal olarak gerçekleşen kanamalar olmak üzere 2’ye ayrıldığını ifade etti. Kanamanın hormonal ya da hastalığa bağlı olup olmadığını öğrenmek için kişinin muayene olması gerektiğini vurgulayan Dr. Acer “Muayene ve ultrasonda rahim içerisinde kanama yapan bir miyom (iyi huylu tümör) veya rahim içerisinde polip (küçük yapıya sahip tümör) dediğimiz, rahim içerisinin et beni olarak nitelendirilen yapıların olup olmadığına veya rahim içi kalınlaşmasına bakıyoruz. Bunlarla ilgili bir problem yoksa hastayı hormonal yönden değerlendiriyoruz. Hormonal kanamalar genel olarak adet döneminin başlarında 12 ve 17 yaş aralığındaki genç kadınlarda, aynı zamanda kadınlık döngülerinin bitmeye yaklaştığı menopoz dönemi 40 yaş sonrası kadınlarda görülür. Kanaması olan hastaya öncesinde bir muayene ve sonrasında kürtaj yapılmaktadır. Kürtaj işlemiyle kanamalar durdurulup rahim içi temizlenir. Kürtaj işleminden sonra parçalar incelemeye gönderilip teşhis konulmaktadır. Bir hastalık söz konusu ise ona yönelik bir tedavi uygulanmaktadır. Eğer bir hastalık yoksa hormonal bir kanama olduğuna karar verildiyse bu hastalara hormon tedavisi uygulanır. Kişide kanama ısrarla devam ediyorsa kanama diyatezi (kalıtsal yatkınlık) dediğimiz kanamaya meyilli olan durdurulamayan kanama bulunuyorsa bu hastaların muhakkak hemotoloji (kan hastalıkları) bölümüne başvurmaları gerekmektedir. Hastaların çok önemli problemleri olmadıkça tedavileri mümkün olmaktadır” diye konuştu.